Bir toplumun en önemli kaynağı çocuklarıdır. Ülkeler arası gelişmişlik karşılaştırmalarında en çok tercih edilen gösterge bebek ölüm oranları olmaktadır. Bir ülkenin bebek ölüm oranına bakılarak ülkenin refah düzeyi, insanların temel sağlık hizmetlerine erişip erişememe durumu ve yeterli düzeyde beslenmenin olup olmadığı gibi birçok konu hakkında bilgi sahibi olunabilir. Bu kapsamda ele alınan bu araştırma, bebek ölümlerinin en fazla yaşandığı düşük gelirli ülkelerde beslenme ile ilişkisini ortaya koymak amacı taşımaktadır. Araştırma kapsamında 58 ülkeye ait beslenme ve temiz suyla ilgili göstergelerin bebek ölüm oranı üzerinde etkisi panel veri analiz yöntemi ile incelenmiştir. Değişkenlerin zaman boyutu 2000-2019 dönemlerini kapsamaktadır. Araştırma sonuçları incelendiğinde düşük gelir grubu ülkelerde gıda derinliğinde gerçekleşen %1 düzeyinde bir artışın gerçekleşmesi durumunda gerçekleşen bebek ölümlerinde %0,43 düzeyinde bir azalışın olabileceği tespit edilmiştir. Diğer taraftan yoksulluk düzeyinin yaygınlaşmasında bebek ölümleri üzerinde artırıcı bir etki yaptığı ve model içerisinde anlamlı çıktığı görülmektedir. Ayrıca bebek ölümleri üzerindeki en yıkıcı etkinin gıda derinliğindeki artış olduğu ve bu sebepten yeterli gıdaya ulaşımın sağlanmasının hayati öneme sahip olduğu görülmektedir.
Günümüzde tarım alanların azalmasına karşın nüfusun sürekli artması, yoksulluk, pandemi, savaşlar ve küresel ısınma gibi sorunlar gıda güvencesizliğini ve temiz su kaynaklarına erişimi daha da önemli hale getirmiştir. Bu sebeple bu çalışmada yeterli gıdaya ulaşamama durumunun ortalama yaşam süresi üzerindeki etkisi incelenmiştir. Çalışmada panel veri analizi yöntemi kullanılmış, düşük ve düşük-orta gelir grubunda yer alan 58 ülke analiz edilmiştir. Bu doğrultuda yetersiz gıdaya erişim ile ilgili göstergelerin ortalama yaşam süresi üzerinde ne tür ve ne yönde bir etkiye sahip olduğunun tespit edilmesi amaçlanmıştır. Araştırma sonucunda gıda açığı derinliğinde oluşabilecek %1 düzeyinde bir artışın ortalama yaşam süresinde %0,09’luk bir azalışa, aşırı yoksulluk düzeyinde oluşabilecek %1’lik bir artışın ortalama yaşam süresinde %0,18’lik bir azalışa, yetersiz beslenen nüfus oranında oluşabilecek %1’lik bir artışın ortalama yaşam süresinde %0,04’lük bir azalışa sebep olabileceği öngörülmektedir. Son olarak toplam ölüm içerisinde güvenli olmayan su kaynaklı ölüm sayısı ile ortalama yaşam süresi arasında anlamlı bir ilişki tespit edilememiştir.
Objectives: Air pollution is one of the biggest problems in societies today. The intensity of indoor and outdoor air pollutants and the urbanization rate can cause or trigger many different diseases, especially lung cancer. In this context, this study aims to examine the relationship between indoor and outdoor air pollutants and urbanization rate with lung cancer cases. Methods: A single dependent variable was used in the models developed for both country groups, while three independent variables were used. The dependent variable of the model is lung cancer cases per 100,000 people. The independent variables are the level of outdoor air pollution, the level of indoor air pollution, and the rate of urbanization in the countries. Econometric models will be developed for the effect of the independent variables used within the scope of the research on lung cancer incidence. For both models produced, the time dimension of the study covers the period 1990-2019, and the data type of the variables is annual. Results: İn the modeling developed for the developed country group, it is seen that the variable with the highest level of effect on lung cancer is the outdoor air pollution level. Conclusions: In parallel with the development of countries, it has been determined that the increase in industrial production wastes, in other words, worsening the air quality, may potentially cause an increase in lung cancer cases. Indoor air quality is also essential for human health; negative changes in this variable may negatively impact individuals’ health, especially lung cancer.
Geçmişten günümüze ortalama yaşam süresi ülkeler için gelişmişliğin önemli bir göstergesi olmuştur. Ortalama yaşam süresini etkileyen birçok faktör bulunmakta ve ülkeler arasında ortalama yaşam süresinde büyük farklılıklar görülmektedir. Gelişmemiş ülkelerde ortalama yaşam süresi 50-60 yıl civarındayken gelişmiş ülkelerde 80 yılın üzerine çıkmış durumdadır. Bu sebeple bu çalışmada ortalama yaşam süresi 60 yıl dolaylarında olan Sahra Altı Afrika ülkelerinin sosyo-ekonomik göstergelerinin cinsiyete özgü ortalama yaşam süreleri üzerindeki etkisi incelenmiştir. Çalışmada panel veri analizi yöntemi kullanılmış ve Sahra Altı Afrika ülkelerinde yer alan 48 ülkeden verilerine ulaşılabilen 45 ülke analiz edilmiştir. Araştırma sonucunda sosyo-ekonomik değişkenlerin hem kadınlarda hem de erkeklerde ortalama yaşam sürelerine benzer şekilde etki ettiği görülmüştür. Cinsiyete özgü ortalama yaşam süreleri ile enflasyon ve işsizlik arasında anlamlı bir ilişki tespit edilememiştir.
Sağlık teknolojilerinde yaşanan gelişmeler ve sağlık hizmetlerinde yapılan iyileştirmelerle ortalama yaşam süresi yıldan yıla artmaktadır. Ortalama yaşam süresinin gelişmiş ülkelerde gelişmekte olan ülkelere göre daha fazla olduğu, kadınlarda ise erkeklere göre ortalama yaşam süresinin daha yüksek olduğu görülmektedir. Ortalama yaşam süresini etkileyen birçok faktör bulunduğundan bu çalışmada cinsiyete özgü yaşam süresini etkilediği düşünülen sosyo-ekonomik faktörler incelenmiştir. Bu kapsamda Dünya Bankası gelir sınıflandırmasına göre üst-orta gelir grubunda yer alan ülkelerin cinsiyete özgü ortalama yaşam sürelerinin sosyo-ekonomik göstergeler ile ilişkisini incelemek amacıyla panel veri analizi yöntemi uygulanmıştır. Çalışmada üst-orta gelir grubunda yer alan 54 ülkeden verilerine ulaşılabilen 40 ülke analiz edilmiş ve Dünya Bankası veri tabanından alınan ülkelere ait 1991-2020 yılları arasındaki veriler kullanılmıştır. Araştırma sonucunda enflasyon, işsizlik ve nüfus artışının ortalama yaşam süresi üzerinde negatif bir etkisinin olduğu, kişi başı gelir ve ekonomik büyümenin ise ortalama yaşam süresini pozitif yönde etkilediği tespit edilmiştir. Ayrıca ortalama yaşam süresini olumlu yönde en fazla etkileyen faktörün ekonomik büyüme olduğu görülmüştür.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.
customersupport@researchsolutions.com
10624 S. Eastern Ave., Ste. A-614
Henderson, NV 89052, USA
This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.
Copyright © 2024 scite LLC. All rights reserved.
Made with 💙 for researchers
Part of the Research Solutions Family.