The aim of this study was to determine the frequency and etiology of altered mental status in adults at an Emergency Department. Medical records of 790 patients with altered mental status were reviewed. Out of 790 patients, 414 (52.3%) were male, 376 (47.7%) were female. Mean age was 45.65 +/- 15.5 years. Etiologic factors were neurological (n = 566; 71.6%), head trauma (n = 82; 10.4%), endocrine/metabolic (n = 48; 6.1%), cardiovascular/pulmonary (n = 49; 6.2%), infectious (n = 30; 3.8%), gynecologic and obstetric (n = 2; 0. 4%), toxicologic (n = 12; 1.5%). Of patients, 40% were in deep coma, 11% were confused, 20% were in agitated confusion, 15% were lethargic, and 14% were in stupor. Eighteen percent of were hypertensive. Total mortality rate was 20.1% (n = 159). Common causes of death were cerebrovascular disease and trauma. Most patients presenting with altered mental status seem to be elderly with the most frequent cause being cerebrovascular accidents. Fatality rate is very high.
Mart 2020 itibariyle pandemi olarak ilan edilen Covid-19 salgının yarattığı belirsizlik ortamı özellikle turizm sektöründe faaliyette bulunan işletmeleri ciddi boyutta etkilemiştir. Turizm sektöründe faaliyette bulunan işletmeler süreklilik başta olmak üzere çok sayıda riskle karşı karşıya gelmişlerdir. Çalışmamızın amacı bu risklere ilişkin yapılan açıklamaların incelenmesidir. BİST'te işlem gören 11 adet halka açık turizm şirketinin karşılaştıkları riskler, faaliyet raporları ve finansal tablo dipnotlarında yer alan bilgiler pandemi öncesi ve sonrası incelenmiştir. Çalışma sonucunda, şirketlerin pandemi sürecinde daha fazla riskle karşı karşıya kaldıkları ve yapmış oldukları risk açıklamalarının sayısının arttığı ve pandemi öncesi ve sürecinde açıkladıkları risk türlerinde de farklılıklar olduğu belirlenmiştir.
Risk raporlama, işletmelerin mevcut ve potansiyel riskleri ile ilgili bilgilerin işletmeyle ilgili kişi ve kurumlara ilan edilmesidir. Yatırımcıların güveninin kazanılması için şirketlerin raporlama uygulamaları önemlidir. Bu kapsamda çalışma, risk raporlamanın işletme düzeyinde belirleyicilerini tespit etmeyi amaçlamaktadır. Bu amaç doğrultusunda Borsa İstanbul'da (BİST) işlem gören 122 adet şirketin 2013-2015 yılları arasındaki verileri incelenmiştir. Şirketlere ilişkin veriler Kamuyu Aydınlatma Platformundan, şirketlerin web sayfalarında yayınladıkları faaliyet raporları, finansal tablo dipnot ve açıklamaları ile kurumsal yönetim uyum raporlarından, www.isyatirim.com.tr web sayfasından ve datastream veri tabanından elde edilmiştir. Çalışmada işletme büyüklüğü, performansı, risk düzeyi, yabancı payı, halka açıklık oranı, ortaklık yapısı ve kurumsal yönetim özellikleri ile risk açıklamaları arasındaki ilişkiler incelenmiştir. Analiz sonuçlarına göre, işletme büyüklüğünün ve yönetim kurulu yapısının risk açıklamaları üzerinde anlamlı ve pozitif bir etkisi olduğu tespit edilmiştir. Bununla birlikte işletme performansı, risk düzeyi ve işletmenin sahiplik yapısı ile risk açıklamaları arasında anlamlı bir ilişki olmadığı ve risk açıklamalarını etkilemediği belirlenmiştir.
Finansal açıdan kötü durumda olan fakat kurtulma ümidi bulunan şirketleri ekonomiye kazandırma amacı ile 2003 ve 2004 yıllarında İcra ve İflas Kanunu'na "iflasın ertelenmesi" maddesi eklenmiştir. Ancak iflas erteleme hakkının kötüye kullanılması neticesinde önce olağanüstü hal (OHAL) döneminde yeni iflas erteleme başvuruları kabul edilmemiş, daha sonra 7101 sayılı "İcra ve İflas Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun" 15 Mart 2018 tarihinde yürürlüğe girmiştir. 7101 sayılı Kanun'un 62. maddesi ile Ticaret Kanunumuzda değişiklik yapılarak 377. maddede yer alan "iflasın ertelenmesi" maddesi yerine "konkordato" maddesi eklenmiştir. İİK'nın 285. maddesine göre; "Borçlarını, vadesi geldiği hâlde ödeyemeyen veya vadesinde ödeyememe tehlikesi altında bulunan herhangi bir borçlu, vade verilmek veya tenzilat yapılmak suretiyle borçlarını ödeyebilmek veya muhtemel bir iflâstan kurtulmak için konkordato talep edebilir" denilmektedir. Bu uygulama ile işletmelerin sürekliliğinin sağlanması amaçlanmaktadır. Bu kapsamda çalışmanın amacı, konkordato uygulamalarının işletmelerin sürekliliğine olan katkısının hangi düzeyde olduğunu incelemektir. Bu amaç doğrultusunda Kanun'un yürürlüğe girdiği tarihten itibaren konkordatoya başvuran ve konkordato sürecini iflas ederek veya iflas etmeden tamamlayan şirket sayısı belirlenmeye çalışılacaktır. Çalışmada ayrıca şirketleri konkordato sürecine sürükleyen nedenler incelenecek ve işletmelerin sürekliliğini etkileyen riskler ve bunlara getirebilecek kontroller, örnek vaka yardımıyla açıklanmaya çalışılacaktır.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.
customersupport@researchsolutions.com
10624 S. Eastern Ave., Ste. A-614
Henderson, NV 89052, USA
This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.
Copyright © 2024 scite LLC. All rights reserved.
Made with 💙 for researchers
Part of the Research Solutions Family.