In this study, by analyzing the reverberation time and noise insulation features of religious structures, effects of differences on the forms, materials, and functions on interior acoustics are discussed. For this purpose, calculations were made working on the projects of the selected sample mosques and churches built by different materials and their interior reverberation times were measured and compared. Two different types of areas were compared using RT60 reverberation time calculations and T30 and T20 frequency band analysis measurement systems. In the comparison, interior functions are evaluated. In this evaluation, it was observed that in mosques since there is excessive speaking, medium frequency resulting from people was more dense whereas in churches high frequency was also involved with rite taking place alongside the medium frequency resulting from talking. Therefore, interior frequency band width was observed to increase. Selected churches have cross and basilic type plan and mosques have square type plan. It is observed that selected traditional mosque roofs have circular forms and churches have sharp forms. Hereby variations of the acoustic features of the sites with different forms and functions used for similar purposes were compared.
Bu çalışmada; yirmi bir yaşındaki bir erkek tarafından maruz bırakıldığı cinsel istismar sebebiyle 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu’nun 5-1/a maddesi gereğince hakkında danışmanlık tedbiri alınan on beş yaşındaki kız çocuğuna yönelik gerçekleştirilen sosyal hizmet müdahalesi ele alınmıştır. Sosyal hizmet müdahalesinde; çocuğun ve ailenin içinde bulunduğu kriz durumunu atlatabilmesi, travmanın etkisinin en aza indirilmesi, sosyal işlevselliğinin yeniden sağlanması ve yaşamının olağan seyrine dönülmesi amaçlanmıştır. Bu bağlamda müdahale sürecinde ekosistem ve güçlendirme yaklaşımından ve ayrıca sosyal hizmet uygulamalarında kullanılan bilişsel davranışçı yaklaşımın güçlendirici tekniklerinden faydalanılmıştır. Vaka, sosyal hizmetin müdahale sürecinde oldukça önemli yer tutan planlı değişim sürecinin aşamaları doğrultusunda sunulmuştur.
Bu çalışmada annesini, baba şiddeti sebebiyle yitiren çocukların ve bu çocuklara bakımveren kardeşlerin (cinayet sonrası çocuk yaşta olan kardeşlerine bakım veren yetişkin evlatlar) cinayet sonrası baş etme türlerini belirlemek amaçlanmıştır. Baş etme biçimleri problem odaklı ve duygusal odaklı baş etme olarak iki boyutlu ele alınmaktadır. Araştırmada niteliksel araştırma yöntemi kullanılmış ve fenomenolojik yaklaşımdan yararlanılmıştır. Bu bağlamda amaçlı örneklem yoluyla, 6284 sayılı yasanın 2012 yılında çıkarılmasından sonra partner ya da eski partner şiddeti sebebiyle yaşamını yitiren on kadın cinayeti olgusu üzerinden; yirmi üç kişiyle derinlemesine görüşme gerçekleştirilmiştir. Görüşülen bu kişilerin altısı çocuk, altısı kardeşlerine bakımveren yetişkin evlatlar, on biri ise çocuklara bakımveren anneanne, teyze, dayı amca gibi akrabalardan oluşmaktadır. Cinayet sonrası çocukların ve bakımveren kardeşlerin şiddetle baş etme stratejilerine bakıldığında; en temel duygusal baş etme biçimlerini, kardeş dayanışması, anneyi örnek alma, annenin vasiyetini gerçekleştirme, koruyucu ve destekleyici sosyal çevreden yararlanma, eğitime önem verme, şiddetle mücadele etme ve yeni aktivitelere başlama oluşturmaktadır. Problem odaklı baş etme türlerine bakıldığında ise psiko-sosyal destek almada bazı güçlükler dikkat çekmektedir. Bu güçlükler ise cinayet sonrası geride kalan çocukların olay hakkında konuşmasının zorluğu ve babanın yaptığı cinayet eylemi sonrası utanma duyguları sebebiyle psiko-sosyal destek almayı istememe, hukuki prosedürler (ifade verme ve vasilik gibi) ve yeni hayata uyum süreci sebebiyle psiko-sosyal destek almaya fırsat ve zaman bulamama, psikososyal desteğe erişimin güçlüğü ve psiko-sosyal desteğin maliyetli olmasının bu desteği almayı zorlaştırması olarak ifade edilmiştir. Bir diğer önemli bulgu ise psiko-sosyal desteğe yalnızca çocukların intihar ya da kendine zarar verme gibi davranışlarının ardından başvurulmasıdır. Bu sonuç çocukların psiko-sosyal destek ihtiyacının geç fark edilmesi anlamına gelmektedir.
Community Houses are important institutions that operate for public awareness with the establishment of the Republic of Turkey. In this context, it is aimed to discuss the activities of the Community Houses for protection of our cultural heritage through "Language and Literature" and "History and Museum" branches. The aim of the study is to offer an evaluation, which contributes to the activities of both branches, basing the role of Community Houses upon protection of our tangible and intangible cultural assets. While examining public knowledge and linguistic issues as part of duties and responsibilities of the "Language and Literature" branch, studies on excavation, conference, museum building, restoration and preservation of ancient monuments were analysed by the "History and Museum" branch. In this direction, a literature review was made on cultural heritage studies that had been carried out by the Community Houses until 1951, predominantly between 1933 and 1935. We have reached some information demonstrating that people realized the importance of the cultural inventory and adopted the consciousness of protecting the national values and studies on art, history, archeology increased. It has been determined that the "Language and Literature" branch tried to instil a consciousness of national culture and emphasize the language issue throughout the country. Excavations, ethnography and historical researches have been carried out with the works of the "History and Museum" branch.
Zihnin bilimsel çerçevede incelenmesi olarak tanımlanan "bilişsel psikoloji"; mimarlık, eğitim, psikoloji gibi birçok disiplin tarafından ele alınan bir çalışma alanıdır. Mimarlık alanında, zihin işleyişinin tasarım ve yaratıcılık üzerindeki etkilerini anlayabilmek için, kişisel ve kültürel bilgilerle gelişen "biliş" kavramının üzerinde durulması gerekmektedir. Bir toplumun zihinlerinde depoladıkları bilgiler süreç içinde imgeler, kelimeler, fikirler ve tepkiler şeklinde temsil edilmektedir. Bu durum, bir topluma ait davranış ilkelerini yansıtan kültürel bileşenleri oluşturmaktadır. Dolayısıyla, mimari yaratıcılıkta bilişsel psikolojinin etkisi ile kültür ve biliş ilişkisi önemli bir yer tutmaktadır. Bu çalışmada, "biliş", "kültür" ve "mimari tasarım" alanlarını ele alırken, yaratıcılığın bilişsel olarak nasıl çalıştığı üzerinde durulmaktadır. Bu bağlamda, mimari tasarımdaki bilişsel etkiler sırasıyla bilgi depolama şekilleri, bilişsel şemalar, kültür kavramı, kültürel kodlar ve kültürel şemalar kapsamında tartışılmaktadır.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.
customersupport@researchsolutions.com
10624 S. Eastern Ave., Ste. A-614
Henderson, NV 89052, USA
This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.
Copyright © 2025 scite LLC. All rights reserved.
Made with 💙 for researchers
Part of the Research Solutions Family.