ÖZET Çanakkale'de tarım sektörü, oldukça geniş ürün çeşitliliğine sahiptir. Tarımsal faaliyetler arasında tarla tarımı, toplam tarım alanının %67'sinde yürütülmektedir. Bu alanlarda, artık potansiyeli bulunan ürünlerin yaygın olarak yetiştirilmekte olması nedeniyle, Çanakkale'de dikkate değer miktarlarda tarımsal artıklar oluşmaktadır. Söz konusu artıklar, Çanakkale için olduğu kadar Türkiye için de enerji kaynağı olarak önemli biyokütle potansiyeli oluşturmaktadır. Bu çalışmada, Çanakkale ilinin tarla tarımı kaynaklı artıkların oluşturduğu biyokütle potansiyeli belirlenmiş ve biyokütle kaynaklı enerji potansiyeli teorik olarak hesaplanmıştır. 2011-2015 yılları arasındaki istatistikleri kapsayan çalışmada, enerji dönüşümüne konu olabilecek tarla tarımı artıkları, ilçelere göre dağılım dikkate alınarak değerlendirilmiştir. Çanakkale'de gıda maddesi olarak tüketilmek üzere yetiştirilen tarla ürünlerinin hasat sonrasında tarlada bırakılan artıklarından elde edilebilecek toplam enerji potansiyelinin 3.33 PJ yıl -1 olduğu saptanmıştır. Çalışma, biyokütle kaynaklarının kullanımı, geleneksel yaklaşımların etkisi, ekonomik ve çevresel etkilerin değerlendirilmesi ve tarımsal artıklardan yararlanma konularında tartışma ve bazı çözüm önerilerini de içermektedir.Determining the residue and energy potential of field crops in Çanakkale Anahtar Sözcükler: Biyokütle Tarımsal artıklar Yenilenebilir enerji ABSTRACT Agricultural sector in Çanakkale province has a wide variety of products. The field crops are produced in 67% of the total agricultural area. Considerable amounts of agricultural residues occur in Çanakkale because of producing the field crops that have potential residue. These residues have a considerable biomass energy potential, which is important for both the Çanakkale and the Turkey. In this research, biomass energy potentials which could be obtained from field crops in Çanakkale province, and residual biomass potential was theoretically calculated by using the statistical data between the years of 2011 and 2015. Potential Residues of field crops were evaluated by considering the distribution by counties. It was determined that total heat capacity which could be obtained from crop residues after harvesting in Çanakkale was 3.33 PJ per year in average. In addition, results include discussion and suggestions about usage of residues, effects of conventional approach on usage of the biomass energy sources in Çanakkale.
Kereviz (Apium graveolens L.), Sakarya' nın Geyve İlçesi'nde ekonomik getirisi en yüksek olan bitkilerden birisidir. Kerevizden optimum verim alabilmek için toprak özellikleri ile bitkinin besin maddesi kapsamlarının bilinmesi gereklidir. Bu araştırmanın amacı Geyve' de kereviz yetiştirilen alüvyal toprakların fiziksel ve kimyasal özellikleri, besin maddesi ve ağır metal içerikleri ile yaprak örneklerinin besin maddesi ve ağır metal içeriklerini belirlemektir. Kereviz topraklarının farklı bünyeli (siltli tın, kil tın, siltli kil tın, siltli kil ve kil), pH' larının nötr ve hafif alkali, tuzluluk sorununun olmadığı, kireç içeriklerinin orta ve fazla olduğu saptanmıştır. Toprakların organik madde kapsamları %1.02 ile %5.15, toplam N %0.04 ile %0.25, alınabilir P ve K ise sırasıyla 9.40-242.50 mg/kg ve 172.40-447.70 mg/kg aralığında değiştiği tespit edilmiştir. Toprakların alınabilir Cu, Mn, Fe, Pb, Zn, Ni ve Cr içerikleri sırasıyla 10.13, 8.80, 4.26, 0.90, 0.82, 0.40 ve 0.009 mg/kg olduğu belirlenmiştir. Toprak kirliliği kontrolü yönetmeliğine göre topraklarda toplam ağır metal kapsamları bakımından ağır metal kirlenmesi saptanmamıştır. Kereviz yaprakları besin elementleri ve ağır metal kapsamları bakımından ise K hariç sorunsuz bulunmuştur.
Bu çalışmada, şeftali ağaçlarında periyodik olarak gerçekleştirilen budama faaliyetleri sonucu oluşan artıkların kütle miktarları dikkate alınarak, budama artık katsayılarının belirlenmesi amaçlanmıştır. Çanakkale ilinde yetiştirilen 5-10 yaş aralığında 3 farklı şeftali çeşidi için yürütülen çalışmada, budama artık katsayıları belirlenmiş ve katsayılar kullanılarak, Çanakkale ili ve Türkiye geneli için şeftali yetiştiriciliği kaynaklı budama artık ve enerji potansiyeli hesaplanmıştır. Üç çeşide ait ağaç başına düşen budama artık miktarı yüksek oranda yakın değerlerde bulunmuştur. Ancak birim alana düşen budama artık miktarlarının sıra üzeri ve arası mesafelerdeki farklılıklar nedeniyle tüm çeşit ve bölgelere uygulanabilir olmadığı saptanmıştır. Üç çeşidi temsil eden 7.08 kg ağaç-1.yıl-1 ortalama değerin, Türkiye şeftali üretimi budama artıkları belirleme katsayısı olarak kullanılabileceği sonucuna varılmıştır. Söz konusu artıkların enerjiye dönüştürülebilme olanakları araştırıldığında, çeşitli araştırmacılar tarafından ortaya konulan saptamalar ve yaklaşımlar dikkate alınarak, artıkların %70 oranında kullanılabilir olduğu kabul edilmiştir. Elde edilen sonuçlar dikkate alınarak, biyokütleye konu olan söz konusu artıkların değerlendirilme olanakları araştırılmıştır.
The aim of this study was to determine the daily noise exposure levels in black tea processing factories and to evaluate its effects on employees' occupational health and safety. In the study, the sound pressure level dBA values were measured at the ear levels of the employees in each production unit in three tea factories operating in Artvin Province. These factories where the measurements were made consist of withering, curling, oxidation, drying (boiler and stove) and classification units. These units include various systems and mechanisms formed by conveyors, fans, steam heaters, boilers, reducers, pallets, hoods, screens, gears, and drums. In the measurements performed considering the ISO 9612:2009 (Acoustics Determination of Occupational Noise Exposure Engineering Method) standard, a sound pressure level meter in Type-2 class complying with the requirements of the IEC 61672-1: 2002 was used. A weighted equivalent sound pressure levels were determined using the measured values. Considering these values and working times, personal daily noise exposure levels were calculated. It was determined that the equivalent sound pressure levels and daily personal noise exposure levels at the employee ear level were in the range of 77-87 dBA and 74-83 dBA, respectively. Curling units have the highest equivalent sound pressure level (86.81 dBA) and daily personal noise exposure level value (83.10 dBA) compared to other units, while boilers have the lowest equivalent sound pressure level (76.75 dBA) and daily personal noise exposure level value (73.55 dBA). Considering the regulation on protection of employees from noise related risks, it was concluded that the daily noise exposure level reached the lower exposure action value (80 dBA) in these factories. The study showed that the health and work efficiency of the employees could be adversely affected by noise in tea factories, considering various research results and Regulations on noise.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.
customersupport@researchsolutions.com
10624 S. Eastern Ave., Ste. A-614
Henderson, NV 89052, USA
This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.
Copyright © 2024 scite LLC. All rights reserved.
Made with 💙 for researchers
Part of the Research Solutions Family.