Global competition, which affects the future of all living things on earth, relies on the economic powers of countries. Education, on the other hand, is the most sensible investment that countries can make for their future. Having emerged from these considerations, STEM education aims to raise the knowledge and skills acquired by students to the synthesis and evaluation stages in Bloom's taxonomy with an interdisciplinary perspective. The first aim of this two-stage multiple case study was to explore STEM education project in Kayseri, Turkey, and evaluate on site by determining the opinions of all the stakeholders. The results from the first stage were related to readiness, practices, problems, and suggestions regarding STEM education. Considering the pivotal role of technology among other STEM education disciplines, the fact that this new generation of learners, also called digital natives, take this education only face-to-face in schools is an element that will affect its sustainability. Based on this premise, the second aim of this study was to explore the feasibility, sustainability, and extensibility of distance STEM education based on distance education's expert opinions. The results from the second stage had implications for the design and implementation of STEM education. Conducted based on the opinions of almost all relevant stakeholders, this study includes an example of STEM education practice implemented in Turkey and multidimensional evaluations of delivery of STEM education via distance education.

Öz. Söz konusu bu araştırma okul öncesi eğitimini orman okulunda alan çocukların okul fenomuna yönelik deneyimlerini anlamayı amaçlamaktadır. Bu amaç doğrultusunda araştırma 32 çocuktan oluşan bir çalışma grubuyla yürütülmüştür. Araştırma nitel araştırma yöntemlerinden biri olan fenomenoloji modeli esas alınarak yürütülmüştür. Araştırmanın verilerini çocukların okul hakkındaki çizimleri ve çizimlerine dair yapılan görüşme kayıtları oluşturmaktadır. Elde edilen veriler postpozitivist felsefe temelinde araştırmacı merkezli yöntemlerden biri olan üçgenleme tekniğine dayalı olarak analiz edilmiştir. Araştırma sonucunda çocukların ormanı bir mekân olarak algıladıkları ve bu şekilde deneyimledikleri tespit edilmiştir. Orman okullarının çocuk-doğa ilişkisi, keşif duygusu, arkadaşlık ilişkileri ve oyunun çocuğun okul hayatındaki yeri açısından güçlü yönlerinin varlığı tespit edilmiştir. Ayrıca çocukların önemli bir bölümü orman okulunda kendilerini iyi hissettiklerini belirtmişlerdir. Tüm bu sonuçlardan hareketle araştırmacılar farklı paydaşlarla yürütülen çalışmaların önemine dikkat çekmekle birlikte orman okulunun okul denilen fenomu yeniden şekillendirebileceğini ve bunun araştırılmaya değer olduğunu düşünmektedirler.