In this study, we examined married individuals' relationship satisfaction in relation to their emotional dependency and dysfunctional relationship beliefs. Our participants consisted of 203 female and 181 male, a total of 384 married individuals from urban cities of Turkey. Controlling the effects of gender and length of marriage, we performed a hierarchical regression analysis. Results revealed that married Turkish individuals' relationship satisfaction was significantly explained by their emotional dependency (sr 2 = .300, p < .001), and perceptions of interpersonal rejection (sr 2 = .075, p < .001) and unrealistic relationship expectations (sr 2 = .028, p .05). When compared to perceptions of interpersonal rejection and unrealistic relationship expectations, emotional dependency had the largest role in explaining participants' satisfaction with their marriages. We discuss the results in light of current literature as well as cultural relevance. We also provide implications for future research and mental health practices.

In the present study, relationships among gender, emotional response to partner's imagined infidelity (emotional and sexual infidelity), and dyadic trust (low and high levels of trust) were investigated as functions of married Turkish individuals' jealousy types (cognitive, emotional, and behavioral). Five hundred thirty seven (276 women and 261 men) married individuals living in urban areas in Turkey participated in the study. Results of the Multivariate Analysis of Variance (MANOVA) revealed significant main effects for gender, infidelity types, and dyadic trust. Particularly, married Turkish men in this study were found to be more emotionally jealous than women. Participants who responded to sexual infidelity as more upsetting had higher levels of emotional jealousy when compared to the participants who found emotional infidelity more upsetting. Moreover, participants with low dyadic trust for their partners were found to be high in their cognitive jealousy and behavioral jealousy reactions. Results are discussed in details with implications for future research and suggestions for mental health practitioners.

The authors investigated marital satisfaction and academic self-efficacy in relation to psychological adaptation (i.e., psychological well-being, life satisfaction) in a sample of 198 married international students. Results of multiple regression analyses indicated that marital satisfaction and academic self-efficacy accounted for 45.9% of variance in psychological well-being and 25.8% of variance in life satisfaction scores. Based on the results, the differences between cognitive and emotion-oriented processes during psychological adaptation were explained. The authors discuss implications for programs with international students and mental health professionals working in university campuses.

Bu araştırmanın amacı, Wren ve Benson (2004) tarafından geliştirilen "Çocuklarda Sınav Kaygısı Ölçeği"ni (CTAS, Children's Test Anxiety Scale) Türkçe'ye uyarlamaktır. Özgün ölçek İngilizce'dir ve üç boyutta toplam 30 maddeden oluşan dörtlü likert tipi bir ölçme aracıdır. Uyarlama çalışması için ölçek maddeleri Türkçe'ye çevrilmiş ve bu çevirinin uygunluğunu ve anlam bütünlüğünü sağlamak için alanlarında uzman yedi kişinin görüşleri alınarak dil geçerliği sağlanmıştır. Çeviri işlemleri sonrasında pilot çalışması yapılan ölçeğe son hali verilmiştir. Türkçe form 3 farklı devlet okulunun 3., 4., 5., ve 6. sınıflarında okuyan 1100 öğrenciye uygulanmıştır. Ölçeğin yapı geçerliğine ilişkin doğrulayıcı faktör analizinden elde edilen bulgular, orijinal çalışmadaki üç faktörlü yapıyı destekler niteliktedir. Ölçeğin alt boyutları: Düşünceler (Thoughts), Görev Dışı Davranışlar (Off-Task Behaviors), ve Otonom Tepkiler (Autonomic Reactions)'dir. Tüm ölçek (𝛼 = .88) ve ölçeğin Düşünceler (𝛼 = .82), Görev Dışı Davranışlar (𝛼 = .72), ve Otonom Tepkiler (𝛼 = .75) alt boyutları için Cronbach Alfa iç tutarlık katsayıları yüksek seviyededir. Ayırt edici geçerlik analizleri kız ve erkeklerin sınav kaygısı ortalama puanları arasında anlamlı bir fark olmadığını gösterirken sınıf düzeyi açısından anlamlı farklılıklar gözlemlenmiştir. Yapılan analizlerin sonuçları, Türkçe'ye uyarlama çalışması gerçekleştirilen bu ölçeğin öğrencilerin sınav kaygı düzeylerini belirlemede geçerli ve güvenilir bir ölçek olduğunu göstermektedir. Ölçeğin matematik eğitiminde kullanım alanları tartışılmış ve matematik kaygısına odaklanacak gelecek araştırma çalışmaları için önerilerde bulunulmuştur.

No abstract