Osmanlı Devleti'nden bu yana "Küfeki Taşı" olarak bilinen ve CaCO3 bileşimli fosilli kireçtaşı, ocaktan ilk çıkarıldığında ve sonrasındaki depolama sürecinde yumuşak, kolay şekil verilebilir niteliktedir. Küfeki Taşı zamanla, malzeme ve mukavemet özellikleri açısından, dayanım artışı ve uzun süreli kullanım faydaları sağlamaktadır. Kompanse dokusu, porozitesi, hava ile teması, zamanla permeabilitesinin düşmesi taşın rutubet almayan bir özelliğe kavuşmasına neden olmaktadır. Bu çalışmada İstanbul'un batı yakasında Bakırköy formasyonu içerisinde yer alan fosilli kireçtaşlarının günlenmenin etkisi ile dayanımının uzun süreli kullanım konforu niteliklerine ulaştığı belirlenmiştir.
Kohezyonlu zeminler, kil oranı ve cinsine bağlı olarak değişik derecelerde gelişen şişme özelliği sergilerler. Literatürde kohezyonlu zeminlerin şişme derecesini belirlemek için pek çok çalışma yapılmıştır. Bu çalışmalar, kil ve kolloid yüzdesi, plastisite indisi, rötre limit, aktivite, likit limit, su içeriği ve emme özellikleri ile ilgili olup bunların bir kısmı çizelgeler ile bir kısmı ise grafikler ile verilmiştir. Bu çalışmada, kohezyonlu zeminlerin şişme potansiyeli likit limit ve doğal su içeriğine bağlı olarak incelenmiştir. Literatürde önerilmiş olan grafiksel ilişki çözümlenmiş ve çözümleme sonucu kohezyonlu zeminlerin doğal su içeriği ve likit limit değerlerinden hareketle olası şişme yüzdesinin tahminine yönelik genel denklem belirlenmiştir. Yapılan incelemede, literatürde önerilmiş olan grafikte gösterildiği gibi kohezyonlu zeminlerin doğal su içeriği, likit limit ve olası şişme yüzdesi arasındaki ilişkinin logaritmik olmadığı, bu ilişkinin "N" gibi değişken bir çarpana bağlı olarak üstel katsayısı-0.187w olan eksponansiyel bir eşitlik olduğu anlaşılmıştır. Çalışma ile önerilen yöntem İstanbul ili Avrupa yakası Avcılar-Esenyurt arasında yüzeyleyen birimler üzerinde uygulanmıştır. Literatürde şişme potansiyeli için önerilen sınıflandırmalarda değerlendirme kriterlerine ait yorumlamalar çok değişkendir ve bu tanımlamalar birbirleri ile de tutarsızdır. Oysa killerin su içeriği ile ilişkili olan şişme için önerilen bu yaklaşım ile güvenilir sayısal değerler elde edilmektedir. Cohesive soil exhibits various degrees of swelling potential due to their clay contents and minerals. Many studies have been conducted to determine the degree of swelling of cohesive soil in the literature. These studies are related with the percentage of clay and colloid, plasticity index, shrinkage limit, activity, liquid limit, the water content and absorption and some of them give tables and others give graphics. In this study, the swelling potential of cohesive soil depending on liquid limit and natural water content were investigated. The graphical relation in literature was solved and a general equation between the water content and liquid limit of cohesive soil was determined for predicting swelling percentage. It is understood that the relation of swelling percentage between water content and liquid limit is not logarithmic as given in the literature, but it is an exponential equation with a-0.187w power constant N. The proposed methodology was applied to cohesive soil between Avcılar and Esenyurt. In literature classifications for swelling potential are variable and these definitions are inconsistent with each other. Whereas reliable numerical values for swelling are obtained by the proposed approach of swelling potential associated with clays water content.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.