Bu çalışmanın amacı Brexit'in Birleşik Krallık-Türkiye ilişkileri üzerindeki etkisini karşılaştırmalı dış politika analizi ile incelemektir. Bu bağlamda ikili ilişkilerin Brexit sonrasında bir devamlılığa mı yoksa kırılmaya mı işaret ettiği sorgulanmaktadır. Analiz için resmi demeçler veri olarak kullanılmıştır. Haziran 2016'da gerçekleşen Brexit referandumunun Birleşik Krallık dış politikası üzerinde çok büyük bir etkiye sahip olduğu ileri sürülebilir. Bu etkinin boyutları ve sınırlarını karşılaştırmalı olarak incelemek sürecin neler getireceğini anlamak açısından son derece önemlidir. Aynı dönemde Türkiye'nin dış politikasının da Suriye'deki iç savaş ve mülteci krizi gibi nedenlerle Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa Birliği ile çalkantılı bir süreç içerisinde olduğu görülmektedir. Bununla birlikte Temmuz 2016'da Türkiye'de başarısız bir darbe girişimi olmuştur. Bu süreç içerisinde gerçekleşen Birleşik Krallık-Türkiye yakınlaşması dikkate değerdir. Bu makalede bu yakınlaşma üç alt-başlık altında incelenmektedir: (1) Terörle mücadele, bölgesel güvenlik ve Suriye iç-savaşı, (2) Avrupa Birliği ve Kıbrıs ve (3) Ticaret ve Ekonomik İş-birliği. Bu çalışmanın ana argümanı ikili ilişkilerin Brexit sonrası dönemde bir kırılma göstermedikleri, aksine güçlenerek devam ettiği üzerine kuruludur.
Bu çalışmanın amacı popülizm ve hakikat-sonrası siyaset arasındaki ilişkiyi incelemek ve bu ikisinin ilişkiselliğini uluslararası politikanın güncel sorunlarından iklim değişikliği, göç ve Covid-19 pandemisi ile birlikte değerlendirmektir. Çalışma iki birbirine bağlı sorunsal üzerine kuruludur. Popülizm ve hakikat-sonrası siyaset uluslararası politikanın güncel sorunları ile ilişkili midir ve eğer öyleyse, bunlar uluslararası siyasete ne ölçüde içkindirler. Makale önce popülizm kavramı üzerine son zamanlarda hızla gelişen literatür ile angaje olacak ve neden popülizmin bir küresel otoriter süreç olarak ele alınması gerektiğini gösterecektir. İkinci olarak makale hakikat-sonrası siyasetin popülizm ve otoriterlik kavramlarıyla olan diyalektik ilişkisini ortaya koyacaktır. Daha sonra makale uluslararası politikanın küresel etkileri olan güncel sorunlarından iklim değişikliği, göç ve Covid-19 pandemisini bu iki kavram üzerinden değerlendirerek, bu iki kavramın uluslararası politikaya çok yoğun bir biçimde içkin olduklarını ortaya koyacaktır.
This research aims to analyse the authoritarian populism-migration nexus and to evaluate why and how authoritarian populist rhetoric vary in different geopolitical contexts. Recently, there has been a significant increase in the number of studies on populism and its impact on international politics and foreign policy. However, there is a dearth of research on the specific impact of authoritarian populist discourse on migration in different geopolitical specificities. This article will engage with two key research objectives to fill this gap. First, it examines the interaction between authoritarian populist rhetoric on managing migration in Britain and Turkey. Second, it interrogates whether the authoritarian populist impact on migration in these countries has overlapping features. This article contends that, as far as the authoritarian populism-migration nexus is concerned, populism is developed geopolitically.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.