Bu çalışma, Ziraat Bankası'nın 157. yıl dönümü için hazırlanan Happy People Project imzalı "Sen Hep Gülümse" isimli reklam filminin göstergebilimsel incelemesini ve çözümlemesini sunmayı amaçlamaktadır. Bu reklam filminde, Türk halkının kalbinde taht kurmuş, Türkiye'nin gülen ve güldüren adamı Kemal Sunal baş roldedir. Türkiye'de ilk defa kullanılan "deepfake" teknolojisi ile tasarlanan reklam filmi, Sunal'ın yer aldığı filmlerden görüntü ve sesi derin öğrenme ve yapay zeka teknolojisi kullanılarak hazırlanmıştır. Çekimleri üç gün, post prodüksiyonu 40 gün süren reklam filmi, komedi sinemasının büyük değerlerinden olan Sunal'ı yeniden hatırlatarak dünyanın ve ülkenin zor günlerden geçtiği bu zamanlarda insanların yüzünde bir tebessüm yaratmak ve bu topraklarda ihtiyacı olan herkesin yanında olduğunu milyonların yüzünü güldürdüğünü öneren Ziraat Bankası'nın reklam vaadini izleyicilere sunmak için hazırlanmıştır. Bu çalışmanın ilk bölümünde, dünya güldürü sinemasının tarihsel gelişimi, Türk güldürü sinemasının ortaya çıkışı, ilk örnekleri, güldürü sinemasının bir prototipi haline gelen Sunal'ın Şaban tiplemesi ve bu tiplemenin Türk güldürü sinemasında nasıl başat bir rol oynamaya başladığı vurgulanacaktır. Aynı zamanda her filmi defalarca televizyonlarda gösterilen, komedi filmi denildiğinde nerdeyse her kuşağın aklına ilk gelen isim olmayı başaran, oynadığı rollerle, replikleriyle insanların zihnine kazınan Sunal'ın yer aldığı filmlerin ve karakterlerin, Türk güldürü sinemasındaki yeri aktarılmaya çalışılacaktır. Çalışmanın alt yapısını oluşturan bu bölümden sonra gülme teorilerine ve yaklaşımlarına yer verilmektedir. Buradaki amaç ise son derece doğal ve masum olan gülmenin ihtilaflı bir güç silahı haline dönüşmesini ve diyalektik doğasını vurgulayan görüşleri okuyucuya aktarmaktır. Bu makalenin son basamağında ise reklam filminin göstergebilimsel incelemesi ve çözümlemesiyle reklam filmi eleştirel teorisi perspektifinden değerlendirilecektir.
Sinema, gündelik hayatımızda önemli bir rol oynamaktadır. Özellikle kapitalist sistemin işleyişine göre şekil alan sinema endüstrisi, büyük sermaye kollarının denetimi altındadır. Sinema, çoğunlukla kar amacı güden bir sanat dalı olmanın yanı sıra, kitleler üzerinde ideolojik olarak yönlendirici bir işleve de sahiptir. Toplum içerisinde genel/tüzel kişiler tarafından oluşturulmuş ve oluşturulmaya devam eden ideolojiler ve bu ideolojilerin bir parçası olarak gelişen toplumsal kültür ve siyasal sistem içinde dışlanan ya da bir başka deyişle, ötekileştirilenler, kabul görmemenin verdiği mutsuzluk, aşağılanmışlık, ezilmişlik hissi ve bunun yarattığı bunalımla yaşamına devam etmeye çalışmaktadır. Çalışma kapsamında ele alacağımız Todd Phillips'in yönettiği Joker (2019) filminde anti kahramanın; toplumsal olaylar, bireyin toplumla ilişkileri neticesinde yalnızlaştırılması, günlük hayattan soyutlanması, aşağılanması ve genel olarak toplumda kabul görmemesi nedeniyle yalnızlaşarak suça nasıl itildiği anlatılmaktadır. Çalışmada yer alan şiddet kavramı hem gündelik yaşantımızda hem de sinemada önemli bir yer tutmaktadır. Bu noktadan hareketle, çalışmada önce şiddet kavramına genel bir bakış sonrasında sinemada şiddetin kullanılmasının filmin mizansen öğeleri üzerinden açımlaması yapılmaktadır. Filmde yer alan bu öğelerin öyküleme, görüntüleme, aydınlatma, müzik, oyuncu, kurgu, sanat yönetimi ile Joker filmi bağlamında çözümlemeci ruhbilimsel açıdan değerlendirilmesi amaçlanmaktadır.
Yapay zekâ, insan zihnine ait süreçlerin bir program diline dönüştürülmesi ve insan zihnine ait algılama, görme, düşünme, karar verme, problem çözme gibi süreçlerin bilgisayarların donatılmasıyla uğraşan bir bilim olarak tanımlanabilir (Eyim, 2016, s. 57). Sinema da diğer birçok alanda olduğu gibi gelişen teknolojiden etkilenmiştir. Yapay zekânın sinema alanındaki temeline baktığımızda bilim kurgu sineması ile
başladığını söyleyebiliriz. Bilim kurgu türü, yapay zekâ konulu filmleri adeta distopik bir dünyanın hâkim olduğu atmosfer ile ele almıştır.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.