orchid species have been recorded from this region and 85% of them are tuberous, most of them belonging to the genera Orchis, Serapias, Ophrys, Anacamptis, Dactylorhiza, Cephalanthera, Epipactis, and some other genera (Sezik, 2002). The tubers of terrestrial orchid species are very valuable due to the presence of glucomannose and are used to produce a special drink and ice cream having particular aroma and rheological properties (Kaya and Tekin, 2001; Dalar and Konczak, 2012, 2013). Although consumption of this drink is high, these plants are not cultivated and hence are collected from nature, leading to even disappearance of these groups of species from some areas (Kasparek and Grimm, 1999; Şekercioğlu et al., 2011). Although a significant number of research studies focused on the pharmaceutical properties, biology, propagation method, and genetic and phenotypic structure of these common groups of terrestrial species have been carried out, morphological and physiological characteristics of these species are still ambiguous in Abstract: Terrestrial orchid species are natural sources of salep and a closely related group of plant species widely distributed throughout Turkey. The phylogenetic relationship among fourteen different tuber-producing orchid species was investigated after analyzing phenotypic and genetic variation within and among the natural population through fifteen morphometric traits and ten random amplified polymorphic DNA (RAPD) primer combinations. Statistical analyses (principal component analysis (PCA), principal coordinate analysis (PCoA), and cluster analysis) using the generated data identified taxonomic and genetic distance within the studied plant samples. The results of PCA from morphological traits show that there are no major groupings within and among different species instead somehow overlapping with few distinctly characterized species. In addition, the UPGMA-based phenogram with Euclidean distance (0-1) produces five major clusters among the studied orchid species according to their taxonomic status with few exceptions. On the other hand, PCoA and the phylogenetic dendrogram with the coefficient (0.56-0.79) from RAPD band profiles determine the true genetic diversity of those species. Although both combinations of genetic and phenotypic characteristics reveal the phylogenetic relationship of some those studied species very effectively, they are not clear for others. These results suggest that in the natural population of terrestrial orchid species significant amounts of gene flow are ongoing at intra/interspecies level. Therefore, it is recommended that conservation studies of these groups of orchid species should be done as a geographical unit rather than according to taxonomic status.

Günümüzde dünyada yaşayan insanların yarısı kentte yaşamaktadır. Bu oranın gelecek yıllarda hızlı bir şekilde %70‘e çıkması beklenilmektedir. Yıllardır artan nüfusun etkisi ile çok katlı binalar ve küçük yeşil alanlar oluşturulmaktadır. Kırsal alanlara kıyasla daha az yeşil alan olan kent ortamında, insanlarda hastalıklar artış göstermektedir. Artan sağlık problemleri insanları olumsuz etkilemekte ve yeşil alan gereksinimi artmaktadır. 1999 tarihinde yayınlanan yönetmeliğe göre kişi başına düşmesi gereken yeşil alan miktarı 10 m2 olarak belirlenmiştir. Bu nedenle, Niğde kentinde imara açılan alanlarda artış gösteren yüksek katlı binaların yer almış olduğu sitelerde tasarlanan yeşil alanlar değerlendirilecektir. Buna göre, ihtiyaç duymuş olduğumuz yeşil alanın yeterliliği saptanacaktır. Bu çalışma, yeşil alanların sağlık için önemini belirlemek ve daha ileriki araştırmalara ışık tutmak için öneriler sunmak amacıyla yapılmıştır.

Objective: In this study, the numerical values that will guide the planner and the manager depending on the accessibility, adequacy and effective service areas of the Niğde urban green areas (GA) have been obtained. Material and Methods:The usage of GA of Niğde City is examined as children's playground, park and sports areas. The data was obtained from ASTER, Landsat 7-ETM and SPOT satellite images, the Niğde Development Plan (2017) with a scale of 1/1000 and ArcGIS software was used in spatial competence and accessibility analyzes of green spaces.Results: Active GA of Niğde city center is distance between neighborhood centers and percentages are calculated for each neighborhood. There are sport areas only in 4 parks in 61 neighborhood. 91% of the neighborhood and district parks are below 1 ha, while 9% are between 0.001-0.004 ha. Sports areas, 6% is between 4-6 ha, while 1% is 0.1 ha. Conclusion:Nigde urban green space assets quite low when compared with cities of the European Union, within the framework of the Reconstruction Act in Turkey have also been found to be inadequate. ÖZAmaç: Çalışmada, Niğde kentsel yeşil alanlarının ulaşılabilirliği, yeterliliği, etkili hizmet alanlarına bağlı olarak plancı ve yöneticiye yol gösterecek sayısal veriler elde edilmiştir.Materyal ve Yöntem: Niğde Kenti YA kullanımları, çocuk oyun alanı, park ve spor alanları olarak irdelenmiştir. Verilerin elde edilmesinde, ASTER, Landsat 7-ETM ve SPOT uydu görüntüleri ve 1/1000 ölçekli Niğde İmar Planından (2017), yeşil alanların mekânsal yeterlilik ve erişilebilirlik analizlerinde ise ArcGIS yazılımından yararlanılmıştır.Araştırma Bulguları: Niğde kent merkezinde, her mahalle için aktif yeşil alanların, mahalle merkezleri arasındaki uzaklıklar ve yüzde oranları hesaplanmıştır. 61 mahalleden sadece 4 park içerisinde spor alanı bulunmaktadır. Mahalle ve semt parklarının % 91'i 1 ha'ın altında iken % 9'u ise 0.001-0.004 ha arasındadır. Spor alanlarına bakıldığında ise, % 6 sı 4-6 ha arasında iken % 1'i 0.1 ha dır.Sonuç: Niğde kenti yeşil alan varlığı Avrupa Birliği kentleri ile karşılaştırıldığında oldukça düşükdür, Türkiye'de İmar Kanunu çerçevesinde de yetersiz olduğu tespit edilmiştir.

Her yıl çok sayıda öğrenci üniversitelere yerleşmektedir. Ülkemizde öğrencilerin çoğu farklı şehirlerden gelmektedir. Üniversitelere yerleşim için gelenler yetenek ve istekleri doğrultusunda olmamakta, sınavdan aldıkları puanlara yaptıkları tercihlere göre yerleşmektedir. Ve bir kısmı istemediği, sevmediği şehirde veya bölümde okumak zorunda kalmaktadır. Kendilerini istemedikleri bir çevrede bulabilmektedirler. Oysaki gençlerin kişisel gelişimi için çevrenin önemli bir ortam olduğu bilinmektedir. Öğrencilerin boş vakitlerinin çoğu ise kampüs sınırları içerisinde geçmektedir. Bu çalışmanın amacı, geleceğimiz olan gençlere yönelik, mutlu olabilecekleri aktif yeşil alanlar oluşturabilmek için kampüs alanlar içerisinde mekanlar oluşturabilmektir. Kampüs alanı içerisinde aktif olarak etkinliklerini gerçekleştirebilmeleri için kampüs içerisinde uygun olanakların geliştirilebilmesine yönelik öneriler sunulacaktır. Bu amaçla Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi'nde gençlere yönelik aktiviteler irdelenmiş, literatürler araştırılmış ve aidiyet olgusunu gerçekleştirecekleri alanlar için tasarım önerisi oluşturulmuştur.

Plant species used in urban settlements play an important role in cultural change and biodiversity determination. In the past, people have used many plant species to beautify their gardens by giving importance to flowering plants. Biodiversity can be determined by using the distribution of flowering plant species that have traditionally been preferred as species and in urban settlements. In this study, when the plants used in the settlement areas were investigated, 132 plant species belonging to 39 families were identified in a total of 200 sample areas. Five different residential areas were evaluated in the study. These can be listed as detached houses, traditional houses, villa houses, site, mass housing. It has been determined that non-natural species are used extensively in the research areas. It is observed that plant species natural plants and containing fruit are given priority in traditional gardens. It has been determined that unnatural species are used in other house types. For the continuity and protection of natural plant species, the garden order of traditional houses has been found more valuable.