TezlerGülen SÖNMEZ Bilgi edinme aracı olarak medya, toplumun bilgi edinmesi, aydınlatılması ve doğru kararlar alabilmesi adına önemli bir işlevi üstlenmektedir. Medyanın işlevini yerine getirmede kullandığı dil ile söylem ve görseller, olgunun devam etmesine, tekrarlamasına, yeniden üretilmesine kaynaklık etmektedir. Şiddet olgusu da bu anlamda son derece kolay olarak üretilip tüketilebilen bir yapıya sahiptir. İçerisinde bulunduğumuz dönemde ise yeni medya ve sosyal medya,, yer ve zaman unsurundan azade biçimde, şiddeti yeniden üretme hususunda geleneksel medyaya nazaran daha yetenekli görünmektedir. Toplumu ilgilendiren şiddet, terör, çatışma, cinayet, istismar vb. birçok konu medya tarafından sürekli işlenip üretilen ve toplum tarafından da sürekli tüketilme durumunda olan olgular haline gelmektedir.
Öz Çalışma, medya okuryazarlığı dersini alan öğrencilerin dersle ilgili görüşlerinin belirlenmesini konu edinmektedir. Çalışmanın amacı, öğrencilerin medyaya ve medya okuryazarlığı alanına bakış açıları, ders içerikleri ile ilgili görüşleri ve farkındalık geliştirip geliştirmediklerini belirlemektir. Medya okuryazarlığı dersine devam eden öğrencileri kapsayan çalışma, nitel araştırma deseni olan olgubilime dayalı tasarlanmış, veri toplama yöntemi olarak görüşme tekniği kullanılmış, veri çözümlemesi nitel içerik analizi tekniğiyle gerçekleştirilmiştir. Çalışmanın bulguları; öğrencilerin medyayı kullanım amaçlarına ve algılamalarına göre ayırmakta, medya okuryazarı olunması gerektiği, dersi son sınıfta almalarından memnun olmadıkları, içeriğin uygulamaya dönük olması gerektiği, medya okuryazarlığı dersi sonrası farkındalık geliştirdikleri ve davranış değişikliği yaşadıkları yönünde olmuştur. Sonuç olarak öğrenciler medyayı olumsuz olarak algılama eğilimi içerisinde, bu olumsuz algı doğrultusunda medya okuryazarlığını gerekli görmekte, dersin son sınıfta değil, daha önceki sınıflarda ve zamana yayılmış bir biçimde verilmesi, aynı zamanda içeriğin daha fazla uygulamaya dönük olarak yürütülmesi gerektiği görülmektedir. Ayrıca medya okuryazarlığı dersinin eleştirel düşünme biçimlerini geliştirdiği görülmüştür.
Bu çalışma, Türkiye'de kamu yönetiminin iletişim ve halkla ilişkiler anlayışını konu edinmekte ve bu anlayışın belirlenmesini hedeflemektedir. Devlet Planlama 1 Bu çalışma Gülen SÖNMEZ'in Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Halkla İlişkiler Bilim Dalında tamamlanmış doktora tezinden üretilmiştir.
Changes in the value systems of contemporary societies resulted in new interpretations and the redefinition of the values, norms, and traditions. These changes made various impacts on personal meaningfulness and people became more vulnerable to death after attributions of the meanings to death, as many other things, had been removed from the social domain to the individual domain. In the context of this study, a new term called dark cinematography has been coined. This study aims to understand the motives behind the consumption of the dark products of cinema industry and seeks the postmodern extensions of the sociology of death in the cinema industry. Dark cinematography is defined as the supply and consumption of the movies in the cinema industry in which elements related to real or commodified death, suffering, and macabre events are made visible from an artistic perspective based on a plot and presented for the interests of the (dark) audience. Dark cinematography is a postmodern tool to cope with death and provides individuals a unique chance for the reconceptualization, neutralization, and control of it.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.