Çalışmada yerli turistlerin yabancı turistler ile kendilerini nasıl karşılaştırdıklarını ve hangi temalar açısından ayrışma hissettiklerini ortaya koymak amaçlanmıştır. İkincil olarak, bu ayrışma hissinin tetikleyici nedenlerine yönelik çıkarımlar yapılmıştır. Kuramsal altyapı, konu açısından uyumlulukları nedeniyle, sosyal karşılaştırma paradigması ve üstünlük-aşağılık ikilemi ile Napolyon kompleksi üzerine kurulmuştur. Netnografi yöntemi kullanılan çalışmada veriler TripAdvisor online platformu üzerinden 28 Ağustos-14 Eylül 2021 tarihleri arasında toplanmıştır. Bulgular, tüketici temelli (işletmelerin hedef kitle tercihi, fiyatlandırma, kalite belirleyiciliği, hizmet alma) ve sosyolojik temelli (genel davranış ve tutum, kültürel ve tarihi değerlere verilen önem, çevre duyarlılığı) olarak iki ana tema altında değerlendirilmiştir. Ayrışma hissini ve potansiyel yerli turist kompleksini yaratan dört ana aktör; yerli esnaf/işletmeler, çalışanlar, yabancı turistler ve diğer yerli turistler olarak sıralanmaktadır. Yerli turistler özellikle tüketici temelli ayrışma temalarında ikinci plana atılmış ve haksızlığa uğramış hissetmektedir. Bazı yerli turistlerin yorumlarından bu hislerin etkisi ile adeta öç almaya yönelik tutumların gelişebileceği de anlaşılmaktadır. Ancak kimi yerli turistler bizzat diğer yerli turistleri de -özellikle beklenti yönünden-eleştirmektedir.

No abstract

Local gastronomy offers authenticity, an important element of tourist experience. However, some tourists cannot experience gastronomic products in their exact authentic forms. This issue causes from tourists' typology, importance level of gastronomy, and quest for authenticity. For serving widely variated tourists, producers of the local gastronomic products make changes in the essence of products. Current study aims to investigate changing process of gastronomic products’ authenticity which are served in the context of tourism, and to develop an understanding on causes and costs of deterioration. Methodologically, existing literature had evaluated with conceptual inferences. As the findings propose, the changes start with touristic exploration which is followed by tourism-related deterioration. After deterioration, if process of recovery conducted, turning back to the exact form of authenticity does not seem possible. The alternative forms of authenticity are most likely to occur. Additionally, mistaken perspectives like considering recovery preventions as short-term actions can lead the deterioration again, like a loop. Raising awareness for prevent this loop is this study's critical proposition to destinations. Opening new horizons for the phenomenon of authenticity and overthrowing the idea that see tourists as the sole reason for deterioration are the contributions to the literature. The changes that lead deterioration are responsibility of locals, too.