Within the framework of the performance based earthquake engineering, site specific earthquake spectra for Van province has been obtained. It is noteworthy that, in probabilistic seismic hazard assessment, as a first stage data from geological studies and records from the instrumental period were compiled to make a seismic source characterization for the study region. The probabilistic seismic hazard curves were developed based on selected appropriate attenuation relationships, at rock sites, with a probability of exceedance 2, 10 and 50% in 50 yrs period. The obtained results are compared with the spectral responses proposed for seismic evaluation and retrofit of building structure in Turkish Earthquake Code (2007), section 7. The acceleration response spectrums obtained from probabilistic seismic hazard analysis are matched to adjust earthquake accelerograms recorded during the 2011 Van earthquakes by using SeismoMatch v2.0 software. The aim of this procedure is to obtain a set of reasonable earthquake input motions for the seismic evaluation of existing buildings.
study, Turkish Building Earthquake Code (TEC, 2007) which was used to evaluate earthquake safety of existing buildings before 2019 and Turkish Building Earthquake Code(TBEC, 2018) which was started to be used since the 2019 were compared in terms of section boundaries damage. For this purpose, one beam, column and shear wall section were determined. Two types of material groups were selected: low quality to reflect existing structures and good quality to reflect new structures for comparison of codes. In low quality material group; concrete grade C10, reinforcement grade S220, structural bearing tie densification at 250 mm and nondistence piece was selected. In high quality material group; concrete grade C25, reinforcement grade S420, structural bearing tie densification at 10 mm and the presence of sufficient distence piece was selected. In addition, 3 different axial load levels were determined for column and shear wall sections. Then, the upper limit values of the strains corresponding to the cross-sectional damage level of totally 14 section were obtained based on the TEC (2007) and TBEC (2018) earthquake codes by analysing each of axial load levels. Cross-sectional damage levels were determined depending on the resulting strain upper limit values and were shown on the moment curvature plots. The results determined according to both codes were compared with each other.
Mevcut binaların deprem güvenliği incelemesi için uygulanabilecek yöntemler Deprem Bölgelerinde Yapılacak Binalar Hakkında Yönetmelik'te (DBYBHY) sunulmuştur. Bir binanın deprem güvenliği, yapısal özelliklerine, düşey ve yatay taşıyıcı sistem elemanların dağılımı ile bu taşıyıcı elemanlarda bulunan boyuna ve enine donatı miktarına, deprem bölgesine, yerel zemin sınıfına, malzeme sınıfına ve kat adedine bağlıdır. Yapılan çalışmada, betonarme çerçeveli taşıyıcı sisteme sahip 17 adet atölye binası, yapısal özellikleri dikkate alınarak deprem güvenliklerinin incelenmesi için model olarak seçilmiştir. Bu binaların deprem güvenliği DBYBHY 2007 esasları çerçevesinde sunulan artımsal eşdeğer deprem yükü yöntemi kullanılarak tanımlanmıştır. Elde edilen sonuçlar iki farklı malzeme sınıfı için sunulmuştur. Birinci sınıf, malzeme kalitesinin iyi olduğu ve taşıyıcı sistem elemanlarının mesnet bölgesinde yeterli sargılamanın bulunduğu durumu temsil ederken, ikinci sınıf ise, mevcut bina üzerinde yapılan deneyler ile tanımlanan malzeme dayanımlarını ve yerinde ölçülen aralıklarda enine donatının bulunduğu durumu temsil etmektedir. Elde edilen sonuçlar doğal periyod, kapasite eğrisi, hedef yerdeğiştirme istemi ve bina performans seviyesi açısından değerlendirilerek sunulmuştur.
Many factors affect the earthquake vulnerability of reinforced concrete (RC) structures, constituting a large part of the existing building stock. Short column in RC structures is one of the reasons for earthquake damage. Significant damages may occur due to brittle fractures in structural elements when the shear resistances are exceeded under the effect of high shear stress in short columns formed due to architectural and topographic reasons. This study created structural models for three situations: the hill slope effect, band-type window and mezzanine floor, which may cause short column formation. The structural analyses by SAP2000 were compared with the reference building model with no short columns. Structural analyses were performed separately according to strength-based and deformation-based design approaches in the updated Türkiye Building Earthquake Code (TBEC-2018). Short column formation; the effects on soft-storey irregularity, the relative storey drifts, column shear force, plastic rotation in columns, roof displacement, base shear force and column damage levels were investigated. As a result of the analysis, it was determined that the relative drifts from the first floor of the building decreased significantly due to the band-type window and slope effect, which caused the second storey to fall into the soft-storey status. In addition, short-column formation caused a significant increase in both plastic rotation demand and shear force in short columns.
Tip okul binaları, Doğrusal elastik olmayan yöntem, Deprem güvenliği, Hızlı değerlendirme Özet: Bu çalışma kapsamında, mevcut okul türü binaların deprem güvenliğinin pratik şekilde belirlenmesi için bir yaklaşım önerilmiştir. Bu amaçla 4,6 ve 8 derslikli olmak üzere üç tip model bina kalıp planı seçilmiştir. Seçilen 3 tip kalıp planının her birinin her iki yönüne simetrik 4 adet betonarme perde yerleştirilerek perdeli çerçeveli sistemler oluşturulmuştur. Seçilen 3 tip kalıp planının her biri 2, 3, 4 ve 5 katlı olarak modellenmiş, böylece toplamda 12 adet tip okul binası oluşturulmuştur. Seçilen 12 adet model binanın her biri aşılma olasılığına göre hedeflenen minimum hedef performans seviyelerini sağlayana kadar betonarme perdeler her iki yönde 5'er cm artırılarak DBYBHY [1]'de öngörülen performans seviyesini sağlayan en küçük perde duvar boyutları her iki doğrultu için elde edilmiştir. Model bina çözümleri kullanılarak önerilen pratik yaklaşımın sınır değerleri elde edilmiştir. Önerilen yaklaşımın sınır değerlerin tutarlılığının tespiti için Isparta bölgesinde bulunan 70 adet çerçeveli ve perdeli çerçeveli okul binası temin edilmiş bu binaların doğrusal elastik olmayan değerlendirme yöntemi ile ayrıntılı çözümü yapılmıştır. Önerilen yaklaşım ile elde edilen sonuçlar, DBYBYH [1] esasları ile uyumlu olarak ayrıntılı yapılan çözüm sonuçları ile kıyaslanmıştır.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.
customersupport@researchsolutions.com
10624 S. Eastern Ave., Ste. A-614
Henderson, NV 89052, USA
This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.
Copyright © 2024 scite LLC. All rights reserved.
Made with 💙 for researchers
Part of the Research Solutions Family.