No abstract

Toraks içi akciğer dışı göğüs duvarı tümörü ön tanısı ile ameliyat edilen hastanın ameliyat sonrası histopatolojik inceleme sonucu infiltratif anjiyolipom olarak bildirildi. Bu yazıda, literatürde rastlamadığımız ve nadir olduğunu düşündüğümüz 35 yaşında kadın hastada tespit edilen infiltratif anjiyolipom olgusu sunuldu.Anah tar söz cük ler: Anjiyolipom; göğüs duvarı rezeksiyonu; intratorasik ekstrapulmoner göğüs duvarı tümörleri; lipom.The postoperative histopathologic examination of the patient who was operated with the preliminary diagnosis of intrathoracic extrapulmonary chest wall tumor was reported as an infiltrative angiolipoma. In this article, we present a 35-year-old female case with an infiltrating angiolipoma, as no similar case is present in the literature and we think it is rarely seen.

ÖZETToraksa yönelik ateşli silah yaralanmalarında sakatlık ve ölüm oranı yüksektir. Ancak "toraks içinde kalıp herhangi bir patolojiye neden olmayan yabancı cisimlerin akıbeti" konusu literatürde az rastlanır bir durumdur. Bu yazıda, boyun bölgesinden ateşli silah yaralanması sonucu acil servise getirilen ve erken dönemde komplikasyon gelişmeyen fakat takip sürecinde boyun bölgesindeki saçma çekirdeğinin mediastene doğru hareket ettiği tespit edilen ve trakeal fistül yaratma riski nedeni ile de mediastinoskopi ile saçma çekirdeğinin çıkarıldığı bir olgu sunuldu.Anahtar sözcükler: Mediastinal yabancı cisim; mediatinoskopi; torasik travma; trakeal fistül. GİRİŞTravma, genç erişkinlerde en sık görülen ölüm nedenidir. Gö-ğüs travmaları, kafa ve ekstremite travmalarından sonra üçün-cü sıklıkta görülür. Göğüs travmalarında doğru ve hızlı tanı ve uygun cerrahi yaklaşım sakatlık ve ölüm riskinin azaltılmasının temelini oluşturur. [1] Göğüs travmalarının %70'ini künt, %30'unu ise penetran yaralanmalar oluşturmaktadır. Künt yaralanmaların en sık görülen nedeni motorlu taşıt kazaları, penetran yaralanmaların en sık görülen nedenleri ise ateşli silah yaralanmaları ve delici-kesici aletlerle olan yaralanmalardır. Penetran göğüs yaralanmaların-da ölüm oranı, künt göğüs travmalarına göre daha düşüktür. Bunun nedeni, bu yaralanmaların etkilediği alanın daha küçük olması ve eşlik eden organ yaralanmalarının daha az olmasıdır. Penetran yaralanmalar içinde ise ateşli silahlarla meydana gelen yaralanmaların ölüm oranı, diğer delici ve kesici aletlerle meydana gelen yaralanmalara göre iki kat daha fazladır. Gü- OLGU SUNUMUnümüzde, bu tip yaralanmalarda nasıl bir cerrahi tedavi yaklaşımının izleneceğinin belirlenmesi büyük önem taşımaktadır. Klinik çalışmalar, deneyimli bir ekip tarafından zamanında müdahale edilmediğinde, ateşli silahlarla meydana gelen göğüs yaralanmalarında ölüm riskinin artacağını göstermiştir. OLGU SUNUMUAteşli silah yaralanmasına maruz kalarak hastanemiz acil servisine getirilen 27 yaşında erkek hastanın biri boyun bölgesinde olmak üzere çeşitli yerlerinde saçma yaralanmaları vardı. Erken travma sürecinde mediastende hava izlenen ve mediastinit riskine karşı geniş spekturumlu antibiyotik tedavisi verilen hasta, komplikasyon gelişmemesi üzerine, takibe alınarak taburcu edildi (Şekil 1). Bu dönemde vücudun değişik bölge-lerine dağılmış olan saçma taneciklerinin çıkarılmasına gerek görülmedi (Şekil 2).Yaklaşık bir ay süren takip sonrasında boyun bölgesindeki saçma taneciğinin ilerleyerek trakea alt ucuna bası yapmaya başladığı görüldü (Şekil 3a, b). Saçma taneciğinin hareket ettiği görüldüğünden, başka bir hayati dokuya migrasyonunu ya da trakea içine doğru hareket etmesini engelleyebilmek için, çıka-rılmasına karar verildi. Hasta sırt üstü yatar pozisyonda ameliyata alındı. Boyun ekstansiyona getirilerek skopi ile saçma taneciğinin tam yeri saptandı. Klasik mediastinoskopi insizyonu ile pretrakeal fasyaya kadar diseksiyon ilerletildi. Pretrakeal fasya açılarak mediastinoskop yerleştirildi. Superior mediastende tr...

IntroductionMasses which develop on the surface of the rib bones are rare. The differential diagnosis includes benign and malignant lesions.Case presentationA 23-year-old European woman presented at an out-patient clinic with a 9-month history of a painless swelling on the right posterolateral side of her chest wall. The case reported here is of a very rarely seen parosteal osteosarcoma of the rib that was treated with wide resection and chest wall reconstruction. There was no evidence of local recurrence or distal metastasis after a 1-year follow-up.ConclusionParosteal osteosarcoma is a locally aggressive malignant tumor, and resection with a wide margin is the most appropriate treatment. Correct diagnosis of parosteal osteosarcoma is challenging for an orthopedic surgeon. Although rare, in the differential diagnosis of lesions located on the ribs, parosteal osteosarcoma should be considered and a systematic diagnostic approach should be taken.

No abstract