No abstract

Objective: Premenstrual Syndrome (PMS) is a significant disorder affecting the daily life of women of reproductive age. The aims of this study was to determine the PMS prevalence and the examination of the relationship between PMS and anger. Methods: This was a cross sectional study. The study was carried out with 720 women between the ages of 15-49 living in the province of Kutahya, Turkey. A Personal Information Form, the Premenstrual Syndrome Scale (PMSS) and the State-Trait Anger Scale (STAS) were used to collect data. Results: The PMS prevalence was 48.75%. There was a statistically significant difference between the groups in terms of constant anger, anger-in, anger-out and anger control subscales (p <0.001). The average scores of women with PMS for constant anger anger-in and anger-out was significantly higher. The anger control scores were at a significantly lower level. Conclusion: Women with PMS had higher anger and lower anger control levels. It should be advisable to recommend anger control management and provide social support so these women can cope with the symptoms. The result of our study emphasizes the importance of careful assessment of anger in women with premenstrual symptoms. How to cite this:Saglam HY, Basar F. The relationship between premenstrual syndrome and anger. Pak J Med Sci. 2019;35(2):---------.  doi: https://doi.org/10.12669/pjms.35.2.232 This is an Open Access article distributed under the terms of the Creative Commons Attribution License (http://creativecommons.org/licenses/by/3.0), which permits unrestricted use, distribution, and reproduction in any medium, provided the original work is properly cited.

No abstract

In der Diagnose und Therapie der Somatisierungsstörung wurden bereits deutliche Fortschritte erzielt. Ethnische und kulturelle Aspekte bringen jedoch eine andere Dimension in die Psychopathologie dieses Krankheitsbildes. Insbesondere die Komorbidität spielt in der Pathologie, beim klinischen Erscheinungsbild, der Behandlung und Prognose eine große Rolle. Es wird vermutet, dass bei einer therapieresistenten Somatisierungsstörung zumindest eine psychiatrische Komorbidität vorliegt. Für den Fall, dass eine Komorbidität vorliegt, wird empfohlen, zunächst die Komorbidität zu behandeln, damit es auch zu einer Heilung bzw. Linderung der Somatisierungsstörung kommen kann. Obwohl bereits viele Publikationen über Somatisierung und Ethnizität vorliegen, gibt es bedauerlicherweise nur wenige Publikationen über Somatisierungsstörung und Komorbidität, insbesondere über psychiatrische Komorbidität bei Migranten, hier speziell bei türkischen Patienten. Diese Studie beabsichtigt die, psychiatrische Komorbidität zu erfassen und die Aufmerksamkeit auf die sozialen und kulturellen Besonderheiten bei türkischen Patienten mit einer Somatisierungsstörung in Deutschland zu richten.

ÖzBu araştırma, hemşirelik bölümü öğrencilerinin Human Papilloma Virüsü (HPV) ve aşısına ilişkin bilgi düzeylerini belirlemek ve farkındalık oluşturmak amacıyla yapılmıştır. Araştırma tanımlayıcı niteliktedir. Araştırmaya bir üniversitenin Hemşirelik bölümünde okuyan 1. ve 4. sınıfa kayıtlı 216 öğrenci katılmıştır. Verilerin toplanmasında literatür taraması sonucunda araştırmacılar tarafından oluşturulan öğrencilerin sosyo-demografik özelliklerine, HPV ve aşısına ilişkin sorulardan oluşan anket formu kullanılmıştır. Verilerin değerlendirmesi SPSS 21 paket programında yapılmıştır. Öğrencilerin yaş ortalaması 20.66±2.60 olup, %79.6'sı kız, %20.4'ü erkektir. Öğrencilerin %67.6'sının HPV'yi duyduğu ve %47.7'sinin HPV, %42.6'sının da HPV aşısı ile ilgili bilgi aldığı saptanmıştır. Öğrencilerin bu bilgileri daha çok okul eğitimlerinde öğretmenleri tarafından aldığı görülmüştür. Öğrencilerin HPV ve aşısına yönelik sorulardan oluşan bilgi formundan aldıkları puan ortalamaları ile sınıf, yaşadıkları yer, cinsel sağlık ile ilgili konuların aile içinde konuşulma durumu, cinsel sağlık ve cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlar ile ilgili bilgisi olma ve daha önceden HPV duyma ve bilgi alma durumu arasında anlamlı fark saptanmıştır. Öğrencilerin HPV ve aşısına yönelik yarıya yakının bilgi aldığı ancak bilgi düzeylerinin tam yeterli olmadığı saptanmıştır.