Churg-Strauss syndrome (CSS) is a rare type of necrotizing vasculitis affecting small to medium-sized vessels typically characterized by asthma, lung infiltrates, necrotizing granulomas and hypereosinophilia. Herein, we describe a case of CSS presenting severe and aggressive course. A 35-year-old male patient with weight loss, dyspepsia, dyspnea and hemoptysis was admitted. The laboratory analyses indicated a remarkable eosinophilia, elevated levels of serum total IgE and positive cANCA. Thorax CT findings were suggestive of alveolar hemorrhage. Bronchoalveolar lavage revealed alveolar hemorrhage with eosinophilia and transbronchial lung biopsy showed eosinophilic vasculitis. Cardiac enzymes were increased and murmurs were audible revealing cardiomyopathy proven by echocardiography. Pulse cyclophosphamide and methyl prednisolone was immediately started. On the 21st day, intestinal perforation developed and urgent surgery was performed. During a follow-up, although a radiological improvement was observed in the chest X-ray, cardiac failure, peripheral neuropathy and skin lesions developed and high-dose intravenous immunoglobulin and anti-TNF therapy (adalimumab) were applied. Despite the therapy, he died from heart failure and septicemia at 68th day of therapy.
ÖzetAmaç: Bu çalışmada üst üreter taşlarının tedavisi için üreterorenoskop kullanılarak yapılan Holmiyum: YAG (Hol: YAG) lazer ve pnömotik litotripsi uygulamalarının başarı ve komplikasyonlar üzerine etkisini karşılaştırmayı amaç-ladık. Gereç ve Yöntem: Ekim 2011 ile Şubat 2014 tarihleri arasında üst üre-ter taşı nedeniyle üreterorenoskopi yapılan 249 hasta retrospektif olarak incelendi. Preoperatif ve postoperatif kontrastsız batın tomografisi olmayan hastalar çalışma dışında bırakıldı. Tüm hastaların taşları üst üreter lokalizasyonunda olup görüntülemelerinde üreteropelvik bileşkede taşları olan hastalar değerlendirme dışı bırakıldı. 114 hasta çalışmaya dahil edildi. Hastalar cinsiyet, yaş, taş lokalizasyonu, taş büyüklüğü, üreteral kateterizasyon, taş migrasyonu, rezidü taş, operasyon süresi, komplikasyon, daha önce ESWL uygulaması ve hastanede kalış süreleri yönüyle değerlendirildi. Hol: YAG lazer uygulanan hastalar Grup 1 ve pnömotik litotripsi uygulanan hastalar ise Grup 2 olarak ayrıldı. Bulgular: Grup 1'de 60 (%52.63) hasta, Grup 2'de ise 54 (%47.36) hasta vardı. Taş büyüklükleri Grup 1'de 8,21±2,40 mm, Grup 2' de 8,68±1,70 mm idi. Grup 1'de 53 (%88.33 ) hastada taşsızlık saptanır iken, 7 (%11.66 ) hastada rezidü taş (5 olguda migrasyon) bulunmaktaydı. İkinci grupta ise 41 (%75.92 ) hastada taşsızlık saptanır iken, 13 (%24.07) hastada rezidü taş (11 olguda migrasyon) bulunmaktaydı. Hastaların ortalama hastanede kalış süreleri Grup 1'de 1.09±0.37 (gün), Grup 2'de ise 1.2±0.32 (gün) idi. Gruplar arasında üreteral kateterizasyon, taş migrasyonu, rezidü taş, operasyon süresi, komplikasyon, daha önce ESWL uygulanması ve hastanede kalış süreleri yönünden istatiksel farklılık tespit etmedik. Tartışma: Üst üreter taş-larının tedavisinde lazer ve pnömotik litotripsi arasında başarı ve komplikasyonlar üzerine etki yönünden anlamlı fark bulunmamıştır. Anahtar KelimelerÜreter Taşı; Üreterorenoskopi; Lazer Litotripsi; Pnömotik Litotripsi Abstract Aim: In this study, we aimed to compare the success and the effects on the complications of the Holmium:YAG (Hol:YAG) Laser and pneumatic lithotripsy applications done by using ureterorenoscope for the treatment of upper ureter stones. Material And Method: 249 patients who were applied ureterorenoscopy due to the upper ureter stones between October 2011 and February 2014 were analyzed retrospectively. 114 patients were included in the study. Patients were evaluated about the gender, age, stone localization, stone size, ureter catheterization, stone migration, residual stone, duration of the operation, complication, previous ESWL application and hospitalization period. Patients who were applied Hol:YAG laser were grouped as Group 1 and patients who were applied pneumatic lithotripsy were grouped as Group 2. Results: There were 60 patients (52.63%) in Group 1 and 54 patients (47.36%) in Group 2.Stone sizes were 8,21±2,40 mm in Group 1 and 8,68±1,70 mm in Group 2. It was detected that 53 patients (88.33%) of the Group 1 were stone-free while there was residual stone (5 case mig...
Amaç: Nötrofil ve lenfosit oranı (NLO)'nın inflamatuar belirteç olarak inflamatuar hastalıklarda rolü keşfedilmiştir. Obstruktif uyku apne sendromu (OSAS)'da komorbiditeler ile OSAS'da artan NLO arasındaki ilişki değerlendirildi. Yöntem: Toplam 232 OSAS hastası çalışmaya alındı. 50 OSAS olmayan olgu kontrol grubunu oluşturdu. NLO her hasta ve kontrol olgusu için hesaplandı ve kaydedildi. Nötrofil lenfosit oranıyla hipertansiyon arasındaki ilişki hipertansiyonu olan ve olmayan iki alt hasta grubunda değerlendirildi. Bulgular: Çalışmada 100 kadın (%43.1), 132 erkek (%56.9) hasta mevcuttu. OSAS hastalarında ortalama NLO (1.76±0.77), kontrol grubunda ortalama NLO (1.31±0.74) ile karşılaştırıldığında anlamlı olarak daha yüksekti (p= 0.000). Hipertansiyon (HT) olan (3.59±14.92) ve olmayan (1.72±0.69) OSAS'lı hastalarda NLO'da anlamlı farklılık saptandı (p= 0.014). Sonuç: OSAS'da NLO inflamatuar belirteç olarak değerli olabilir. OSAS'da artan NLO, bu hastalardaki HT gibi komorbid durumlardan kaynaklanabilir. Bu ucuz ve pratik method, günlük klinik pratikte, OSAS hastalarında komorbiditeyi öngörmek için kullanılabilir.
Extramedullary plasmacytomas and/or endobronchial plasmacytomas are rare conditions. We present this case due to its rarity. The patient who was diagnosed with extramedullary plasmacytoma of the right vocal cord ten years ago and nasopharynx two years ago was referred to our unit with hemoptysis. A suspicious lesion was detected in the right intermediate bronchus in the thoracic computed tomography (CT) scan and bronchoscopy was performed. A wide-based polypoid lesion in the distal part of the right intermediate bronchus was observed. Examination of the biopsy samples from the endobronchial polypoid lesion showed the presence of plasmacytosis. Extramedullary plasmacytomas are those which involve any soft tissue other than the bone marrow with the upper respiratory tract, being the most frequent site of extramedullary involvement. There are only six cases of endobronchial plasmacytoma in the English literature.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.
customersupport@researchsolutions.com
10624 S. Eastern Ave., Ste. A-614
Henderson, NV 89052, USA
This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.
Copyright © 2024 scite LLC. All rights reserved.
Made with 💙 for researchers
Part of the Research Solutions Family.