Son yıllarda hastaların estetik görünümlerine yönelik kaygılarının artmasıyla birlikte beyazlatma tedavilerine olan talep de artmıştır. Hastalara daha güzel bir gülümseme sağlamak için yapılan tedaviler arasında kompozit ve porselen venerler, kronlar, kompozit rezin restorasyonlar, mekanik abrazyon ve beyazlatma uygulamaları yer alır. Tüm bu uygulamaların içerisinde beyazlatma tedavisi en konservatif olandır. Özellikle 1990'lı yılların başından günümüze, beyazlatma ajanlarının hızlı gelişimi sonucunda, estetik diş hekimliği uygulamalarında beyazlatma tedavilerinin uygulaması da yaygınlaşmıştır. Diş renklenmeleri dış kaynaklı (eksternal) veya iç kaynaklı (internal) olabilir. Ayrıca son yıllarda tanımlanmış olan ''lekenin içselleştirilmesi'' kategorisi de renklenme tiplerine eklenmiştir. Beyazlatma tedavisinde dişlerde oluşmuş renklenmeleri ortadan kaldırmak amacıyla çeşitli konsantrasyonlarda hidrojen peroksit veya karbamid peroksit kullanılmaktadır. Bu ajanlar diş hekimi tarafından klinikte uygulanabilir ya da diş hekimi kontrolünde hastanın evde uyguladığı yöntemlerdir. Ayrıca diş hekimi denetimi olmadan hastanın kendisinin evde uyguladığı yöntemler (Over the counter-OTC) de bulunmaktadır. Her tedavinin olduğu gibi beyazlatma tedavilerinin de çeşitli yan etkileri olabilmektedir. Hassasiyet, beyazlatma tedavilerinden sonra en sık karşılaşılan komplikasyondur. Beyazlatma tedavilerinde kullanılan ajanların dişlerin fiziksel özellikleri üzerine olan etkileri ve restorasyonların mine ve dentine bağlanması üzerine olan etkileri de bulunmaktadır. Bu makalede vital beyazlatma tedavileri ve güncel yaklaşımlar ele alınmıştır.