Bu araştırma, Ege bölgesinde bulunan bir üniversitenin Sosyoloji bölümü öğrencilerinin toplumsal cinsiyet algısı ile cinsel tutumlarının değerlendirilmesi amacıyla yapılmıştır. Çalışmanın evrenini 2019-2020 eğitim öğretim yılında bu üniversitenin Sosyoloji bölümünde kayıtlı 235 öğrenci oluşturmuştur. Öğrencilerin tümüne ulaşılması hedeflenmiş ve örneklem hesabına gidilmemiştir. Tanımlayıcı tipte olan bu araştırma gönüllü olarak katılan ve anket formlarını eksiksiz olarak dolduran 184 öğrenci ile gerçekleştirilmiştir. Araştırmada üç soru formu kullanılmıştır. Bu formlardan ilki yazarlar tarafından oluşturulmuş olup öğrencilerin tanıtıcı özelliklerini saptamaya yöneliktir. İkinci soru formu Toplumsal Cinsiyet Algısı Ölçeği ve üçüncüsü de Hendrick Cinsel Tutum Ölçeğidir. Araştırmanın verileri SPSS 20.0 istatistik programında analiz edilmiştir. Analizde sayı, yüzde ve normallik testi, Kruskal Wallis ve Mann Whitney U testi, korelasyon testi kullanılmıştır. Araştırmaya katılan öğrencilerin %87'si kadın, %93'ü 18-23 yaş aralığında, %95,7'si bekardır; çoğunluğunun ailesinin toplam aylık geliri 3000 TL ve altındadır. Öğrencilerin %73,3'ü demokratik aile yapısına sahip olduğunu, %44'ü kendisini çok dindar/dindar olarak tanımladığını belirtmiştir. Öğrencilerin %38'i annesi ile, %79,3'ü babası ile cinsellik hakkında asla konuşmadıklarını; yarısından daha azı (%42,4) cinsel bilgi düzeyini yeterli bulduğunu belirtmiş; yaklaşık %70'i cinsel sağlık dersinin okullarda zorunlu ders olarak verilmesi gerektiğini ifade etmiştir. Ölçeklerden alınan puana göre son sınıfta okuyan kadın öğrencilerin daha ideal, dengeli ve sağlıklı cinsel tutuma ve daha olumlu toplumsal cinsiyet algısına sahip oldukları saptanmıştır.
Bu çalışmada 1979 devriminden sonra İran toplumunda kadın bedenine müdahale biçimlerinin neler olduğunun ve bu müdahalenin hangi dini-ideolojik gerekçelere dayandırıldığının tartışılması amaçlanmıştır. Bu amaçla 2007 yılında ABD’de gösterime giren Persepolis filmi, nitel araştırma yöntemi kapsamında söylem analizi tekniği kullanılarak analiz edilmiştir. Bu analizde cevabı aranan temel sorular şunlar olmuştur: Siyasal iktidar İranlı kadına yönelik hangi bedensel müdahale araçlarını kullanmaktadır? Bu araçları hangi argüman(lar)la gerekçelendirmektedir? Bedensel müdahalenin anlatıldığı göstergeler ve bunların anlamları nelerdir? İranlı kadın, kendisine yönelik bu politikalara karşı hangi stratejileri geliştirmektedir? Söz konusu sorulara Anthony Giddens’ın “yapılaşma kuramı” perspektifinden cevap aranmıştır. Analiz sonunda ulaşılan en temel bulgu, devrim sonrası İran toplumunda siyasal sistemin kadın birey üzerinde denetleyici ve kısıtlayıcı etkisine karşın kadınların da bazen aktif bazen pasif direniş yollarıyla siyasal sistemi dönüştürmede etkin rol üstlenmiş olmalarıdır. Nitekim günümüz İran toplumunda kadın hareketleriyle elde edilen bazı kazanımları bu dönüşümün etkisi olarak yorumlamak mümkündür.
Müslüman toplumlarda kadın istihdamının düşük olmasının pek çok nedeni vardır. Bu nedenlerden biri, hatta belki de en önemli nedenlerinden biri, kadının maaş veya ücret karşılığı çalışmak zorunda olmadığı yönündeki geleneksel görüşün toplumsal olarak kabul görmesidir. Şüphesiz ki, bu kabulü kolaylaştıran en güçlü mekanizma ataerkilliktir. Öyle ki, kimi İslami yorumlara göre toplumsal cinsiyet eşitsizliğini dönüştürerek cinsiyetler arasında eşitlik kurma hedefinde olan orijinal mesaj dahi, ataerkilliğin gölgesinde yapılan yorumlar nedeniyle yozlaştırılabilmiş ve cinsiyetler arasındaki hiyerarşik ilişkiyi daha da pekiştirmenin aracı olarak görülebilmiştir. Bu süreçte bireylerin gündelik hayatlarını düzenleme amacında olan dinsel metinlerin temel rol oynadığı söylenebilir ki, İlmihaller de bunlardan biridir. Bu çalışmada, yaygın olarak tercih edilen internet satış sitelerinde en çok satışı gerçekleşen ve geleneksel İslam anlayışını temsil eden 12 adet ilmihâl kitabı, Müslüman kadının çalışma davranışını düzenlemesi bakımından incelenmiştir. Nitel araştırma yöntemi kapsamında içerik analizi yoluyla gerçekleştirilen bu inceleme sonunda elde edilen bulgular şu beş temaya ulaşılmasını sağlamıştır: (i) kadın ve erkeğin ontolojik tanımlanmalarındaki farklılık, (ii) çalışma etkinliğine yüklenen anlam, (iii) kadının çalışmasına yönelik düşünce, (iv) kadının çalışmasına karşı çıkılmasının nedenleri, (v) kadının çalışmasının hangi şartlarda desteklenebileceği.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.
customersupport@researchsolutions.com
10624 S. Eastern Ave., Ste. A-614
Henderson, NV 89052, USA
This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.
Copyright © 2024 scite LLC. All rights reserved.
Made with 💙 for researchers
Part of the Research Solutions Family.