In this study, mill-annealed Ti-6Al-4V plates were successfully friction stir welded over a wide range of processing parameters using a tungsten-1 pct La 2 O 3 tool. Two K-type thermocouples embedded in the tool indicated that approximately 25 pct of the heat generated during welding was transferred out of the workpiece and into the tool. The thermocouple data, combined with observations of the microstructure, indicated that the stir zone of all welds exceeded the b transus. The microstructure and texture of two representative welds made just above and high above the b transus were investigated with scanning electron microscopy and electron backscatter diffraction (EBSD). The b phase orientations were reconstructed with a fully automated technique from the as-collected a phase data through knowledge of the Burgers orientation relationship. The results suggest that the fine b grains in the stir zone are formed from the base material ahead of the advancing tool by dissolution of secondary and primary a phase, and there is no further recrystallization. These grains subsequently deform by slip and rotate toward the orientations that are most stable with respect to the shear deformation induced by the tool. In the highest temperature weld, diffusion tool wear in the form of periodically spaced bands provided an internal marker of the tool/workpiece interface during welding. The flow patterns evident within the tungsten-enriched bands suggest that flow is considerably more chaotic on the advancing side than in the central stir zone.
Summary In this study, both pure fusion blanket and fusion‐fission (hybrid) reactor blanket performance were investigated and discussed separately in two phases. In the first phase, a Monte Carlo radiation damage analysis has been performed for stainless steel (SS304, SS316, and oxide dispersion strengthened (ODS)), molybdenum, vanadium, and tungsten as the first wall (FW) materials, in combination with selected tritium breeders. The main technical parameters for fusion reactors, such as tritium breeding ratio, fusion energy multiplication factor (M), displacement per atom (DPA), and gas production (He, H) have been evaluated. All numerical calculations have been carried out in spherical geometry with MCNP6 code package using continuous energy cross‐sections from the ENDF/B‐VIII.0 library, except DPA calculations. Instead of the ENDF/B‐VIII.0 library, the 30‐group CLAW‐IV library was employed for DPA calculations. Structural material selection for the FW respect to radiation damage limits and reactor performance for energy production and tritium has been concluded. Conventional thermal reactors, such as light water reactors andCanada Deuterium Uranium (CANDU) reactors are producing substantial quantities of transuranic elements, which represent serious nuisance and permanent hazard potential. On the other hand, they become fissionable material under high energetic fusion neutron irradiation and multiply the fusion energy. In the second phase, the investigations are extended to the incineration of minor actinides (MA) in the fusion‐fission (hybrid) mode. The transmutation history of MA nuclear waste is included. MA are added into the first zone of the coolant in TRi‐structural ISOtropic particle TRISO particles with a volume fraction of 6%. The transformation scenario for all MA by SS 304 steel FW is practically the same as with the ODS FW.
Aerosoller doğal süreçler ya da insan faaliyetleri sonucunda atmosfere karışmakta ve iklim şartlarından insan sağlığına kadar birçok faktör üzerinde etkili olmaktadır. Bu çalışmada 1 Ocak 2019 ve 19 Nisan 2021 tarihleri arasında aerosol optik derinlik görüntüsü alınabilen toplam 292 günlük Moderate Resolution Imaging Spectroradiometer uncertainty ve 0.55 μm verileri kullanılmıştır. Salgının etkisinin Türkiye' de ciddi anlamda hissedildiği 2020 Mart ayının 15. günü analizlerde salgın öncesi ve salgın süreci ayrım günü olarak belirlenmiştir. Türkiye'nin önemli sanayi kentleri arasında yer alan Karabük ve Karadeniz Ereğlisi araştırmanın alan kapsamını, bu şehirlerde Covid-19 salgın sürecinin aerosol optik derinliği üzerindeki etkisi ise konu kapsamını oluşturmaktadır. Araştırmanın amacı salgın sürecinin aerosol optik derinliği üzerindeki etkisini ortaya koymaktır. Yapılan analizler sonucunda genel olarak uncertainty aerosol optik derinlik değerlerinde mevsimsel bir döngünün var olduğu tespit edilmiştir. Uncertainty aerosol optik derinliğinin hem genel ortalama hem de Covid 19 salgın süreci öncesi ve salgın sürecinde Karabük şehrinde Ereğli'ye oranla daha fazla olduğu görülmektedir. Ayrıca her iki çalışma alanında da aerosol optik derinlik değerlerinde salgın sürecindeki 149 günlük dönemde, salgın öncesindeki 143 günlük döneme göre düşüş yaşanmıştır. 0.55 μm aerosol optik derinlik verileri ile yapılan analizlerde, uncertainty verilerine paralel olarak Covid 19 sürecinde azalma dikkat çekmekte ve azalma miktarı artmaktadır. Karabük Kardemir 1 istasyonundan alınan partikül madde 10 değerleri ile analiz sonuçları karşılaştırıldığında mevsimsel döngü bakımından benzerlik görülmekle birlikte en yüksek değerler sonbahar sonu ve kış başlarında ortaya çıkmaktadır. Ayrıca salgın süreci ile birlikte partikül madde 10 miktarında %32 gibi önemli oranda düşüş yaşanmıştır. Bu düşüşte salgın süreciyle birlikte sanayi de dahil olmak üzere insan faaliyetlerinde meydana gelen yavaşlamanın etkisi büyüktür.
Sanayi faaliyetlerinin ve nüfus miktarının fazla olduğu yerleşim alanlarında hava kalitesinin sürekli kontrolü yaşamsal bir zorunluluktur. Bu öneme bağlı olarak araştırmanın alan kapsamını Kocaeli ili, konu kapsamını ise sahadaki kirleticilerin dağılımı oluşturmaktadır. Araştırmanın amacı çeşitli kaynaklardan atmosfere bırakılan kirleticilerin alansal dağılışını ve atmosferde ulaşacağı yaklaşık yükselti seviyesini ortaya koymaktır. Bu amaç doğrultusunda Sentinel-5P (Troposferic Monitoring Instrument) uydusuna ve Kocaeli ilinde bulunan Marmara Temiz Hava Merkezine ait istasyon verileri kullanılmıştır. Uydu verilerine ait analizler Google Earth Engine ara yüzü ile gerçekleştirilmiş, haritalamalarda ise Arc GIS 10.4 programından faydalanılmıştır. Yapılan analizler sonucunda İzmit ilçesinin körfez kıyısının, Derince ve Körfez ilçeleri sınırını oluşturan sahil şeridinin; Dilovası, Gebze ve Darıca sahil kuşağının hava kirliliğinin en yoğun yaşandığı alanlar olduğu tespit edilmiştir. Ayrıca belirlenen aerosol yüksekliğine paralel olarak araştırma sahasında kirleticiler, 0-500 metre yükselti aralığında yoğunlaşmaktadır. Hem uydu hem de yer istasyon verileri incelendiğinde azot oksitler, karbon monoksit ve kükürt dioksit arasında pozitif korelasyon olduğu tespit edilmiştir. Kış mevsiminde atmosferdeki yoğunluğu artan bu gazlar, yaz aylarında seyrelmektedir. Formaldehit ve aerosol indeksi verileri ise fotokimyasal süreçlerin etkisiyle yaz mevsiminde daha yüksek değerler göstermektedir. Kocaeli gibi hem sanayi hem de nüfus anlamında önlerde yer alan şehirlerde, çok yönlü araştırmaların artırılması öncü bilgiler sağlayarak daha sağlıklı bir hava kalitesini beraberinde getirecektir.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.
customersupport@researchsolutions.com
10624 S. Eastern Ave., Ste. A-614
Henderson, NV 89052, USA
This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.
Copyright © 2025 scite LLC. All rights reserved.
Made with 💙 for researchers
Part of the Research Solutions Family.