Özet:Dil, din, ırk ayrımı gözetmeden çalışmalarını sürdüren Türk Kızılay, dünyanın farklı bölgelerinde milyonlarca insana yardım eli uzatır. Afet müdahale ve afet lojistik sistemlerini ülke çapında yaygınlaştıran, bu ağ ile dünyanın en iyi afet örgütlenmelerinden birine sahiptir. Her geçen gün insani yardım alanında yürüttüğü yardım çalışmaları ile kapasitesini artıran Türk Kızılay, insani yardım çalışmalarında küresel bir aktör haline gelmiştir. Türk Kızılay son 10 yılda 78 farklı ülkede doğal ve insan kaynaklı afetlere müdahale etmiş, ihtiyaç sahiplerinin barınma ve beslenme gibi temel ihtiyaçları 137 ülkede karşılamıştır. Türk Kızılay, 9 Bölgesel, 23 Yerel Afet Müdahale ve Lojistik Merkezleri sayesinde en kısa sürede afet alanına ulaşmaktadır. Afet sonrası bölgedeki acil ihtiyaçları karşılayan Türk Kızılay, beslenme alanında ise mobil ekmek Fırını, mobil mutfak ve mobil ikram araçları ile kaliteli ve hızlı hizmetle afetzedelerin yanında olur. Yoğun nüfusuyla ve sanayinin bulunduğu bölge olduğundan daha fazla risk taşımaktadır. İhtiyaç sahibi ülkelerdeki projelerini konut, okul, toplum merkezi, ibadethane, kamu tesisleri inşası, geçim kaynaklarının temini ve desteklenmesi, sağlık, eğitim, sosyal yardım, tarım ve sulama gibi alanlarda yoğunlaşmıştır. Bu makalede son çeyrek asırda Türk Kızılay'ın ulusal ve uluslararası alandaki afette rolü değerlendirilecektir. Abstract:The Turkish Red Crescent working regardless of religion, language and racial discrimination lends a hand to millions of people in different regions of the world. It has one of the best disaster organizations of the world with its disaster response and disaster logistic system that it has extended nationwide. Increasing the capacity of its works every passing day in the field of humanitarian aid in disaster, it has attained a very important role globally. It has disaster operations in 78 different countries in natural and human related disasters in the last 10 years and has met shelter, nourishment and basic needs of needers in 137 countries to the present. It reaches the disaster areas in the shortest time by means of its 9 regional and 23 local disaster response and logistics centers. According to needs after disaster in the region, it meets the needs of the disaster victims in the field of nourishment with its Mobile Bakery Oven, Mobile Kitchen and Mobile Catering Vehicles providing good quality and fast service. Its activities on projects related to construction of houses, schools, community centers, house of prayers, public facilities and providing and supporting means of living and in the fields of health, education, social aids, agriculture and irrigation in the countries needing help. In this paper, the last quarter century, the role of Turkish Red Crescent in disaster of national and international field has been evaluated.

Özet:Marmara bölgesi deprem açısından çok kırılgan bir bölgedir. Ekonomik potansiyel yüksek olduğundan önem arz etmektedir. Yoğun nüfusuyla ve sanayinin bulunduğu bölge olduğundan daha fazla risk taşımaktadır. Bu nedenle 1999 Kocaeli ve Düzce depremlerinden sonra Marmara bölgesi için deprem hasarlarını azaltma çalışmaları yapılmaktadır. Sismoloji, erken uyarı sistemleri, CBS ve afet algısı çalışmaları yanında depremde iletişim, kentsel dönüşüm, deprem haritalarının yenilenmesi, yapısal olmayan elemanlar gibi çalışmalar da yapılmıştır. Bölgedeki nüfusun hazırlıklı ve dirençli bir toplum olması önemli hale gelmiştir. Bu makalede Marmara bölgesi için son çeyrek asır yapılan çalışmalar değerlendirilmiştir. Ancak bu çalışmalarda elde edilen sonuçlara bakıldığında bölge için master bir çalışmanın hala yapılmaya ihtiyaç duyulduğu anlaşılmıştır.Anahtar kelimeler: Marmara bölgesi, kentsel dönüşüm, depremde iletişim, deprem haritaları, yapısal olmayan elemanlar Abstract:Marmara region is very vulnerable because of earthquake history. It is important that high economic potential of the region. Due to its dense population and industrial areas where located has more risks. For this reason, after the 1999 Kocaeli and Düzce earthquakes, efforts are being made to reduce earthquake damages for the region. Besides studies of Seismology, early warning systems, GIS and disaster perception such as earthquake communication, urban regeneration, earthquake maps studies, Non structural elements have also being done. It becomes very important issue to have preparedness level of region residents and resilient population. In this paper, the last quarter century studies about the issue on the region has been evaluated. However, the study results show that any master study in disaster case for the region has not been done yet.