In this study, the history of Adana cinemas is studied together with the women's movie-going experiences from the New Cinema History approach. This approach, which became widespread in the post-2000s in order to overcome the limitations of traditional/mainstream cinema historiography, proposes contextual and methodological premises that focus on the practices of screening, urban or rural cinema spaces, the social and cultural history of the experience of going to cinema and the practice of watching itself. Within the scope of the study, Akgünler newspaper, Görüşler and Çukurova magazines published by Adana Halkevi between 1935-1951 were searched. In addition, the archives of Yeni Adana newspaper, which has been published in Adana since 1918, and Türksözü, newspaper that published between 1923 and 1966, were also searched for the news containing information on women's experiences. Furthermore, the data obtained from oral history interviews conducted in the city centre and Taurus plateau villages were used to investigate the movie-going experiences in the 1960-1980 period when Adana cinemas reached its historical peak. The main findings of the study comprise that: Cinemas were male-dominated areas in the early period of Adana and treated as pure male entertainment. During the Turkish nation-state building and modernization period, cinema became instrumentalized and within this context women and girls came across with cinema experience. In 1960-1980 period, cinema has worked as a new public space by providing women the opportunity to leave the house, socialize with other women and experience the city in new ways and deliver the feeling of freedom in a way. In the light of these findings, the study discusses how the experience of movie-going, has created a public sphere for the women in Adana through cinema spaces, the movies they remember and the social relations with other women and men.
Çukurova, 17. yüzyılın sonundan bu yana iskân, idari yapı, tarım ve sanayi politikalarındaki radikal dönüşümlerle birlikte insan hareketliliğinin yoğunlaştığı
bir bölgedir. Bölge nüfusunun önemli kısmını oluşturan, Çukurova ile Toroslar
arasında yaşayan konar-göçer Yörükler de büyük oranda yerleşik hayata geçmişlerdir. Bugün ekonomik faaliyet olarak konar-göçerliğe nadiren rastlanılsa
da Yörüklük kültürel olarak yaşatılmaktadır. 1950’lerden itibaren sinemamızda yoğunlaşmaya başlayan köy ve özellikle de Yörük filmlerine yönelik talebin
Çukurova’da karşılığını bulması bu kültürel durumla bağıntılıdır. Bu çalışmada
Yeni Sinema Tarihi yaklaşımından hareketle, Toros yayla köylerinde 1960–1980
yılları arasında gerçekleşen seyir deneyimlerinin soruşturulduğu araştırmada
seyircilerin anımsadığı filmler yorumlanmaktadır. Sözlü tarih çalışmaları, katılımcıların adıyla anımsadığı az sayıda filmin Yörük kültürü ve köy yaşamıyla bağları olduğunu açığa çıkarmıştır. Filmlerin bazıları ana temalarını Yörük
söylence ve mitlerinden almakta; bazıları ise bu köylerde doğup büyüyen yazarların öykülerine dayanmaktadır. Dolayısıyla, bu filmlerin anlatı yapıları ve öykülemeleri yereldir. Filmlerin biçimsel ve bağlamsal değerlendirilmelerinin ardından görülmüştür ki, bu yerellik filmlerin biçim ve içerik özellikleri açısından
bir örüntü oluşturacak denli baskındır. Ayrıca bu filmlerin üretim, dağıtım ve
gösterim pratikleri de bir dönemi nitelendirecek denli yerel ve kendine özgüdür.
Bölge işletmeciliği modeliyle birlikte bu filmler yerelden gelen talebi bizatihi
yerel özelliklerle donanarak karşılamış ve talebi ikame ederek yıllar sonra dahi
anımsanacak izler bırakmıştır.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.