The manufacturing sector has been regarded as a key factor in the history of economic development and growth. However, economic fluctuations affect manufacturing seriously. This study examines the impact of the 2008 global economic crisis on Turkish manufacturing sector profitability. This paper uses micro-econometric difference in differences methods in conjunction with the macroeconomic forecasting method to investigate how profit levels in the Turkish manufacturing industry are affected by the crisis. The results indicate that the profit levels changed significantly after the crisis with a one-year lag and actual profits exceeded the estimated profits in the later years. Economic impacts of crises have long been investigated; however, this paper differs from the literature in using a new analytical framework for the issue. The suggested method can be expanded to other areas, which can spark new future studies.

2008 küresel ekonomik krizi, Dünya’nın son dönemde yüzleştiği en büyük ekonomik olaylardan birisidir. Finansal kesimde başlayan kriz, yayılmacı ve bulaşıcı etkisi ile kısa sürede az gelişmiş, gelişmekte olan ve gelişmiş ekonomilerin reel sektörlerine de sıçrayarak bütüncül bir ekonomik kriz halini almıştır. Bu çalışmanın amacı, 2008 krizinin Türkiye’de faaliyet gösteren sektörlerin kârlılıklarına olan etkisini analiz etmektir. Çalışmada ayrıca, kriz döneminde kârlılığa hangi faktörlerin etki ettiği ve yapılan forecasting (tahmin) analizi ile kriz olmasa idi sektör kârlılıkları nasıl seyrederdi sorularına da cevap aranmıştır. Çalışmanın sonucunda 2006-2014 arası dönemde faktör maliyet ile katma değer, ihracat, yurt içi satışlar ve kambiyo kârının sektör kârlılıklarını anlamlı ve pozitif etkilediği, bunun yanında başta imalat sanayi olmak üzere inşaat ve ulaştırma sektörlerinin ise krizden anlamlı derecede etkilendiği tespit edilmiştir. Kriz etkilerinin minimize edilmeye çalışıldığı sonraki yıllarda ise uygulanan politikalar ile sektör kârlılıklarının toparlanma eğilimine girdiği ve hatta beklenen kârlılığın üzerine çıktığı görülmüştür.

Son yıllarda özellikle gelişmekte olan ülkelerde hem sağlık kuruluşlarının sayıca artması hem de bu kuruluşların nitelik olarak gelişmesi, bireylerin sağlık kuruluşları arasında seçim yapma olanağını artırmıştır. Bu artışla ile birlikte bireyler arasında sağlık kuruluşları tercihlerinin nasıl farklılaştığının da analiz edilmesi gerekmektedir. Bu çalışmanın amacı Türkiye'de bireylerin sağlık kuruluşları tercihlerini ve söz konusu tercihlerini etkileyen faktörleri incelemektir. Bu kapsamda, 2016 Türkiye Sağlık Araştırması veri seti kullanılarak Türkiye'de 15 yaş ve üstü bireylerin sağlık kuruluşları tercihleri multinomial lojistik regresyon yöntemi kullanılarak analiz edilmiştir. Analizin sonucunda, bireylerin hastane tercihlerinin yaş, cinsiyet, medeni hal, gelir, eğitim, hastalık durumu gibi faktörlere bağlı olarak değiştiği tespit edilmiştir. Ayrıca sağlık kuruluşlarını sosyal güvence, ucuzluk, yakınlık, beğeni ve tavsiyeden dolayı tercih etme olasılıklarının gelir, eğitim ve yaş gibi çeşitli parametreler özelinde farklılaştığı tespit edilmiştir.

Africa is endowed with both natural resources and a young growing workforce. In light of this, it is obvious that regulations on labour markets will have significant impacts on economic growth, especially through effects on employment and productivity. This study provides information on labour market regulations (labour market flexibility) and their impacts on economic growth in Africa. In particular, this study examines the impact of labour market flexibility (regulations) on economic growth (real GDP per capita growth) relying on the Driscoll-Kraay fixed-effects estimator and the two-step system generalized method of moments (GMM) estimation techniques using data from 2000 to 2019 for 37 African countries. The results show a positive correlation, indicating that liberalizing rigid labour market regulations can lead to economic growth benefits. Specifically, it is observed that economic growth increases by approximately 0.16% resulting from a unit (one standard deviation) increase in labour market flexibility. The study also finds that economic growth (real GDP per capita growth) is high in countries that have flexible hour regulations, flexible mandatory costs of worker dismissal, and the absence of (or not strictly enforced) military conscription. These findings have important implications for African governments and policymakers as they may find it useful to liberalize the prevailing rigid labour market regulations to reap economic growth benefits.