One Belt One Road' (OBOR) initiative is shown as one of the most important foreign policy achievements of the People's Republic of China (PRC). The OBOR initiative has economic, political and socio-cultural dimensions. Through OBOR, PRC will become a production base and provide the opportunity to trade in a wide geographical region extending to Europe. With the OBOR initiative, which is described as a very strategic move in terms of diplomacy, the PRC is experiencing important projects in the field of energy and transportation, especially infrastructure. Asia Infrastructure Investment Bank (AIIB) is a leading financial institution in the financing of infrastructure projects. Thanks to OBOR, PRC aims to meet the need for capital and technical services required for project financing and develop economic and political relations with neighboring countries. From the geoeconomic and geopolitical point of view, OBOR and AIIB will facilitate for the investments of PRC's companies. These initiatives, which will change regional balances, are expected to pave the way for significant opportunities for PRC. However, there are various challenges facing the PRC. In this study, firstly tried to explain various aspects of OBOR initiative. Later on, the foundation, goals, and objectives of the AIIB were emphasized.

COVID-19 salgını, ekonomi politikası belirsizliği üzerinde 2007-2008 küresel mali krizine kıyasla daha büyük bir etkiye neden olmuştur. Hükümetler, dünya çapında ülkelerin mali ve ekonomik performansını etkileyen pandeminin neden olduğu ekonomik serpintiyi hafifletmek için benzeri görülmemiş önlemler almıştır. Yakın zamanda yapılan bir çalışma, küresel bir sorun olarak salgının ekonomi politikası belirsizliği üzerindeki etkisini araştırmış ve bu belirsizlikte önemli bir artışa neden olduğunu ortaya koymuştur. Çalışmada, aylık küresel ekonomi politikası belirsizlik endeksi, CBOE VIX endeksi ve haber bazlı ekonomi politikası belirsizlik endeksi dahil olmak üzere çeşitli ekonomik göstergeler kullanılmış ve 2007-2022 dönemi için on ülkenin ekonomi politikası belirsizliği analiz edilmiştir. Sonuçlar, COVID-19 salgınının 2007-2008 küresel finansal krizinden farklı olarak daha önce görülmemiş düzeyde bir belirsizliğe neden olduğunu göstermiştir. Çalışma, hükümetlerin ekonomik büyümenin uzun vadeli sürdürülebilirliğini sağlamak için artan kamu harcamaları, krediye erişim ve gelişmiş mali gözetim gibi önlemleri uygulamaya devam etmeleri gerektiğini vurgulamaktadır.

20. yüzyılın temel ideolojik çatışması kapitalizm ile sosyalizm arasında gerçekleşmiştir. Bu çatışma kapitalist ideolojiyi destekleyenler ile kapitalist ideolojiye karşıt olanlar arasında gerçekleşmiştir. 21. yüzyılda ise bu ideolojik çatışmanın evrildiğine şahit olunmaktadır. 21. yüzyılın temel ideolojik çatışması globalciler ile kapitalistler arasında olmaktadır. Globalciler ile kapitalistler arasındaki çatışma kapitalist ideoloji taraftarları ile karşıtları arasında değil, kapitalist ideolojinin farklı fraksiyonları arasında gelişmektedir. Söz konusu gelişmelerin bu yeni ideolojik çatışma bağlamında değerlendirilmesi gerekmektedir. Bu çalışmada uluslararası sistemin gelişimi farklı ideolojiler çerçevesinde değerlendirildikten sonra, 21. yüzyılda ideolojik güç mücadelesindeki değişime yönelik analizler yapılmaktadır. Son olarak ise ideolojilerin çatışması ve tekleşme süreci anlatılmaktadır.

Sustainable development is at the forefront of the issues that have occupied the world agenda in recent years. Sustainable development debates are generally discussed in the context of environmental problems. The concept of environmental security has become popular because of the increasing interest in environmental problems triggered by globalization and pandemic processes. As a multidimensional concept, there are policies developed by countries for environmental security. However, cooperation between countries has an important role in environmental security, which is a global problem. A number of initiatives have been made in this regard on international platforms. However, global cooperation is not sufficient. In this context, the consistency between the policies implemented by the countries is another important factor. Accordingly, in this study, the measures taken by Turkey regarding food security, which is an element of environmental security, are discussed. Common food security concepts were identified through an analysis of reports from leading institutions.Afterwards, the development plans for these concepts were examined, and it was determined in what context they were used. As a result, it has been determined that there has been an awareness about food security in Turkey in recent years, but there are steps that need to be taken in terms of policy consistency

believe that protectionism and economic nationalism has been so long ago. Because most of them believe that free trade is the best trade system after post-war period. However, developments in the economic field has demonstrated once again that this is not an absolute right. In particular, 2008 crisis which is being big surprise has been very effective.