The aim of this study is to investigate which body parts are common musculoskeletal problems in hairdressers and to examine the relationship between upper extremity musculoskeletal problems and the level of occupational burnout. This cross-sectional study included 78 hairdressers with congenital or chronic musculoskeletal disease, no pregnancy, and no traumatic musculoskeletal problems in the last 6 months. After the demographic information of the participants was obtained, the Cornell Musculoskeletal Disorder Questionnaire (CMDQ) was used to determine the musculoskeletal system problems and the effects of these problems on work; Occupational burnout levels were evaluated with the Burnout Scale-Short Form (BS-SF). Of the participants, 26 (33.3%) were female hairdressers and 52 (66.7%) were male hairdressers. The body parts of the hairdressers with the highest musculoskeletal pain/suffering/discomfort were neck (n=46) and waist (n=45) regions. There was a moderate positive correlation between the musculoskeletal system problems and occupational burnout levels of the participants (r=0.387, p
Sağlıklı üniversite öğrencilerinde fiziksel aktivite düzeyinin demografik özellikler ile ilişkisini incelemek ve pandemi öncesi ve sonrası değerleri karşılaştırmaktır. Gereç ve Yöntem: Kesitsel tipte tasarlanan çalışmaya kronik hastalığı ve travmatik kas iskelet sistemi problemi bulunmayan 226 üniversite öğrencisi dahil edilmiştir. Katılımcıların demografik özellikleri ve fiziksel aktivite düzeyleri çevrimiçi oluşturulan bir anket yoluyla değerlendirilmiştir. Fiziksel aktivite düzeyi pandemi süreci ve öncesi göz önünde bulundurularakUluslararası Fiziksel Aktivite Anketi Kısa Formu ile iki kez değerlendirilmiştir. Verilerin değerlendirilmesinde SPSS v24, Jamovi v1.8.2 ve örneklem büyüklüğünün belirlenmesinde G*power v3.1.9.6 programları kullanılmıştır. Veri analizleri bağımsız örneklem t-testi, Mann Whitney U testi, Wilcoxon sıralı işaretler testi ve Kruskal-Wallis testi analizlerinden ve mediasyon modellemesi kullanılarak gerçekleştirilmiştir. Bulgular: Çalışmaya katılan öğrencilerin %5.8'i inaktif; %81.9'u orta düzeyde aktif; %12.4'ü ise aktifti. Pandemi döneminde şiddetli ve orta fiziksel aktivite, yürüme aktivite değerleri pandemi öncesine göre düşüş, oturma aktivitesi değerleri ise yükseliş gösterdi (p=0.037; p=0.033; p<0.001; p<0.001). Fiziksel aktivite değişimi değerleri cinsiyet ve yaşam çevresi gruplarına göre kıyaslandığında, gruplar benzerdi (p=0.086; p=0.157). Sonuç: Pandemi döneminde fiziksel aktivite düzeylerinde düşüş gözlenmiştir. Özellikle online eğitim nedeniyle uzun süreler hareketsiz kalan genç bireylerde aktivite kısıtlılığı sonucu ortaya çıkabilecek sorunları önlemek için fiziksel aktivite teşvik edilmelidir.
Amaç: Çalışmanın amacı, fizyoterapistlerin ve fizyoterapi ve rehabilitasyon öğrencilerinin günümüzdeki pandemi koşullarıyla birlikte yüz yüze eğitimden çevrimiçi eğitime doğru değişen eğitim sistemlerine olan bakış açılarını belirlemektir. Gereç ve Yöntem:Çalışmaya 91 fizyoterapist ve 113 fizyoterapi ve rehabilitasyon öğrencisi dahil edilmiştir. Demografik bilgileri kaydedilmiştir. Video konferans temelli eğitim ve toplantılara bakış açıları, araştırmacılar tarafından hazırlanan anket yoluyla değerlendirilmiştir.Bulgular: Çalışmaya yaş ortalamaları 25,18 ± 5,39 yıl olan 162'si kadın (79,41%), 42'si erkek (20,59%), toplamda 204 kişi katıldı. Teorik içerikli video konferansa katılan katılımcıların %38,92'si oldukça ve uygulama içerikli video konferansa katılan katılımcıların %30,60'ı kısmen verim aldığını belirtti. %48,04 katılımcı en çok tercih edilen eğitim modelinin video konferans temelli teorik, yüz yüze uygulamalı eğitim olduğunu belirtmesine karşın, %45,20 katılımcı ise yüz yüze teorik ve uygulamalı eğitim modelinin en çok tercih edildiğini belirtti.Sonuç: Çalışmamızda fizyoterapistler ve fizyoterapi ve rehabilitasyon öğrencilerinin uygulamalı eğitimlerde yüz yüze eğitimi tercih ettiği görülmektedir. Teorik eğitimlerin ise mevcut çevrimiçi platformlar aracılığıyla yüz yüze eğitime yakın verim seviyelerinde devam edebileceği öngörülmektedir. Video konferans temelli uygulamalı eğitimlerin en az yüz yüze uygulamalı eğitimler kadar verim alınabilir hale gelebilmesi için farklı teknolojik uygulamalara ihtiyaç vardır.
Engelli Çocuğa Sahip Ebeveynlerin Bakım Yükü ve Fiziksel Kapasitesi Arasındaki İlişkinin Araştırılması Amaç: Bu çalışmanın amacı, engelli çocuğa sahip ebeveynlerin bakım yükleri ile fiziksel kapasiteleri arasındaki ilişkiyi belirlemek ve hem engelli bireyin hem de ona bakan ebeveynlerin süreci daha sağlıklı geçirmeleri için literatüre katkı sağlamaktır. Materyal ve Metot: Çalışmaya istenilen kriterlere uyan ve formu eksiksiz dolduran 100 ebeveyn dahil edilmiştir. Veriler elektronik ortamda toplanmış olup katılımcıların sosyo- demografik bilgileri için “Genel Bilgi Formu”, fiziksel aktivite seviyeleri için “Uluslararası Fiziksel Aktivite Anketi Kısa Formu (UFAA-KF)”, bakım yükü için “Zarit Bakım Verme Yükü Ölçeği (ZBVYÖ)” kullanılmıştır. Bulgular: Katılımcıların %42.6’sı düşük düzey fiziksel aktivite, 44.6’sı orta düzey fiziksel aktivite ve %11.9’u yüksek düzey fiziksel aktivite yaptığı saptanmıştır. Engelli çocuğa sahip ebeveynlerin bakım verme yükleri incelendiğinde %18.8’i az/hiç yük olmadığı, %50.5’i hafif/orta derecede yük olduğu ve 29.7’si orta/ileri derecede bakım verme yüküne sahip olduklaı bulunmuştur. Zarit bakım yükü ölçeğine bakım yükü ile çocuğun engel oranı arsaında pozitif yönde düşük düzeyde anlamlı bir ilişki bulunmuştur(p0.05). Uluslararası Fiziksel Aktivite Anketi’ne göre çocuğun engel oranın artmasıyla fiziksel aktivitenin de arttığı tespit edilmiştir fakat aralarındaki ilişkinin anlamlı olmadığı tespit edilmiştir(p>0.05). Sonuç: Engelli bireylerin engel oranı arttıkça ebeveynlerin bakım yükünün arttığı bununla birlikte bakım yükü ile ebeveynlerin fiziksel aktivite düzeyleri arasında ilişki bulunmadığı belirlenmiştir. Anahtar kelimeler: Engelli, ebeveyn, bakım yükü, fiziksel kapasite.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.
customersupport@researchsolutions.com
10624 S. Eastern Ave., Ste. A-614
Henderson, NV 89052, USA
This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.
Copyright © 2024 scite LLC. All rights reserved.
Made with 💙 for researchers
Part of the Research Solutions Family.