ÖZIsparta -Burdur arasındaki mesafeyi 52 kilometreden 21 kilometreye indiren ve dağ yolu olarak da bilinen yolda, özellikle yağışlı aylarda heyelanlar meydana gelmektedir. Çalışma alanı, yapım çalışmaları sonrasında trafiğe açılmış ve ağır vasıtalar da dahil olmak üzere, pek çok vasıta sürücüsünün tercih ettiği bir yol haline gelmiştir. Bölgenin sahip olduğu dağlık topografya, jeolojik ve jeomorfolojik özelliklerin yanı sıra iklim koşulları ve sismik potansiyel gibi etkenler bölgede heyelan oluşumlarına neden olduğu düşünülmektedir. Bu çalışmada, Isparta-Burdur illeri arasındaki dağ yolunun, Coğrafi Bilgi Sistemleri (CBS) tabanlı frekans oranı (FR) yöntemi kullanılarak, heyelan duyarlılık haritasının oluşturulması ve heyelanlara neden olan faktörlerin belirlenmesi amaçlanmıştır. Bu amaç doğrultusunda yapılan analizlerde; topografik yükseklik, jeoloji, yola yakınlık, eğim, bakı ve yamaç eğiminden oluşan altı parametre kullanılmış-tır. Analizlerin daha hassas, hızlı olması ve kolaylık sağlaması açısından yöntem olarak CBS seçilmiştir. Büro çalış-maları ile oluşturulan altlık veriler, saha çalışmalarının hızlanmasına ve daha doğru verilere ulaşılmasını sağlamıştır. Çalışma alanı içerisindeki heyelan alanları saha gözlemleri yapılarak 1/25000 ölçekli topografik haritalara işlenmiştir. Çalışma sonucunda elde edilen duyarlılık haritalarının; planlamacılar, karar vericiler ve yerel yönetimlerin karar mekanizmalarında altlık olarak kullanılacağı düşünülmektedir. Anahtar Kelimeler: CBS, Frekans oranı, Heyelan, Duyarlılık haritası, Isparta, Burdur Landslide Evaluation of Isparta-Burdur Mountain Road by Using GIS and Frequency Ratio Method ABSTRACTLandslides are coming to the road especially in rainy months on the road, which is known as mountain road, which brings the distance between Isparta and Burdur to 21 km from 52 km. The work area has been trafficked after construction work and has become the preferred route for many vehicle drivers, including heavy vehicles. It is thought that factors such as mountainous topography, geological and geomorphological features, climatic conditions and seismic potential of the region cause landslide formation in the region. In this study, it was aimed to determine landslide susceptibility map and determine the factors causing landslides by using Geographical Information Systems (GIS) based frequency ratio (FR) method in the mountain road between Isparta and Burdur. In the analyzes made for this purpose; topography height, geology, proximity to the road, slope, elevation and slope inclination. GIS has been chosen as a method to make analysis more precise, faster and easier. The bases generated by the office
Öz Batı Akdeniz Bölgesi'nde Burdur İli güneyinde bulunan Bucak Havzası, ülkemizin en önemli karstik alanlarından biri olan Toros Karst Kuşağı üzerine konumlanmıştır. Farklı tektonik birliklerin bir araya gelmesinden oluşan Toros Karst Kuşağı, Batı Toros ve Orta Toros Karst alanı olmak üzere iki farklı bölgeye ayrılmaktadır. Bucak Havzası, iç ve yüzeysel karstlaşmanın iyi geliştiği Batı Toros Karst alanı içinde yer almaktadır. Havzanın kuzey, batı ve orta bölümünde allokton Akdağ Kireçtaşı ve güneyinde ise otokton Davraz Kireçtaşı bulunur. Bu iki birim kırıklı-çatlaklı ve erime boşluklu yapılarından dolayı karstik akiferi özelliği taşımaktadır. Aynı zamanda Bucak Havzasının komşu Antalya Havzası ile olan hidrodinamik bağlantısı, beslenme alanı içinden ve genellikle alüvyon tabanında bulunan bu akifer ile sağlanmaktadır. Türkiye'nin güneybatısında Burdur-Antalya karayolunun içerisinden geçtiği havzada Bucak ve Çeltikçi yerleşim alanları ve çok sayıda köy bulunmaktadır. Bucak ilçesi içme suyu ihtiyacı, havza içerisindeki iki kaynak ile ovada açılmış sondaj kuyuları aracılığıyla yeraltısuyundan karşılanmaktadır. Bucak havzası içerisinde yer alan 20 adet kuyudan 2011-2012 yıllarında alınan yeraltısuyu örneklerinde CaCO3 ve Fransız su sertlik değerleri tespit edilmiştir. Sertlik değerleri Coğrafi Bilgi Sistemleri ortamına işlenmiş, Kriging interpolasyon yöntemi kullanılarak analiz edilmiş ve tematik haritalar hazırlanmıştır. Ulusal ve uluslararası sınır değerleri kullanılarak sertlik değerleri karşılaştırılmış ve havzadaki yeraltısularının sert-çok, sert su sınıfında yer aldığı görülmüştür. Analizi gerçekleştirilen CaCO3 ve Fransız su sertlik değerlerine göre; çalışma alanının batısından doğusuna doğru sertlik değerleri artmaktadır. Özellikle havzanın doğusunda yer alan Davraz Kireçtaşlarının bulunduğu alanlarda belirgin sertlik anomalileri tespit edilmiştir. Yüksek sertlik değerlerinin sebebinin karstik Davraz Kireçtaşı akiferini oluşturan formasyonlar ile yeraltısuları arasındaki kayaç-su etkileşimi olduğu sonucuna varılmıştır.
Öz Türkiye, bulunduğu coğrafi konum ve atmosfer koşulları nedeniyle, doğal afetlerin çok sık görüldüğü bir ülkedir. Bu doğal afetler her yıl çok sayıda can ve mal kaybına neden olmaktadır. Ancak bu doğal afetlerin çoğunun önceden tahmin edilmesi mümkün değildir. Can ve mal kaybının önüne geçilmesi için ilk önce yapılması gereken; bu doğa olaylarını iyi tanımak, risk taşıyan alanları önceden tespit etmek ve zararların azaltılabilmesi için gerekli önlemleri almak olmakdır. Kaya düşmeleri, diğer afet türlerine göre daha küçük ölçekteki bölgesel alanları etkilemekte ancak meydana geldiği yer açısından yıkıcı sonuçlar oluşturmaktadır. Ancak maalesef ülkemizde, yerleşim ve konut alanlarının yer seçiminde afet açısından kapsamlı bir inceleme ve alt yapı çalışmalarının yapılmadığı görülmektedir. Bu çalışmada, Coğrafi Bilgi Sistemleri, Conefall ve Google Earth programları kullanılarak, Isparta İli Eğirdir İlçe merkezi için kaya düşmesi duyarlılık haritalarının hazırlanması amaçlanmıştır. Çalışma alanına ait 1/25000 ölçekli topografik haritaların sayısallaştırılması ile elde edilen 5x5 metre çözünürlüğe sahip sayısal yükseklik modeli haritası ile kaya düşmesi için potansiyel olabilecek kaynak alanlar belirlenmiş ve Conefall programı ile yüksek-orta ve düşük duyarlılığa sahip alanlar haritalandırılmıştır. Bu haritalar gerekli format değişikliğinin ardından Google Earth programına aktarılmış; söz konusu alanda yüksek-orta ve düşük duyarlılık bölgesi içerisinde kalan binaların olduğu; Isparta' yı Eğirdir ve Konya' ya bağlayan D-350 karayolunun bazı kesimlerinin de yine yüksek-orta ve düşük derece duyarlılık bölgesinde kaldığı görülmüştür. Yapılan arazi gözlemleri ile yüksek ve orta derecede duyarlı alanlarda daha önceden düşen kaya blokları gözlemlenmiş, genel kayaç yapısının ise süreksizlik düzlemlerine sahip kireçtaşı bloklarından oluştuğu tespit edilmiştir. Bu bölgelerde meydana gelebilecek kaya düşmesi durumunda olası can ve mal kaybının önüne geçilebilmesi ancak gerekli tedbirlerin alınması ile mümkün olabilecektir. Bölgedeki yerel yönetim ve birimlerin söz konusu alan ile ilgili olarak gerekli önlemleri almalarının son derece önemli olduğu düşünülmektedir.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.
customersupport@researchsolutions.com
10624 S. Eastern Ave., Ste. A-614
Henderson, NV 89052, USA
This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.
Copyright © 2024 scite LLC. All rights reserved.
Made with 💙 for researchers
Part of the Research Solutions Family.