Non-A, non-B hepatitis viruses have been implicated as the etiological agent(s) in up to 60% of patients with fulminant hepatitis. These agents are reported to induce a higher mortality than other causes of fulminant hepatitis. Hepatitis E virus (HEV) and hepatitis C virus (HCV) at present constitute the major identifiable non-A, non-B hepatitis agents. Of these, HEV has been established as the sole cause of epidemic hepatitis in Afro-Asian countries, and fulminant hepatitis has been recorded during such epidemics. However, in sporadic cases, the etiological role of HEV in fulminant hepatitis has remained uncertain. The role of HCV in acute liver disease and fulminant hepatitis remains unclear. The present study was undertaken to investigate the association of HEV and HCV in patients with fulminant hepatitis by direct detection of the viral genome using reverse transcription-polymerase chain reaction (RT-PCR). Serum samples from 50 serologically identified non-A, non-B fulminant hepatitis cases negative for cryptic hepatitis B virus (HBV) infection examined via PCR were tested for HEV and HCV RNA using RT-PCR. For HEV primers from the nonstructural region (ORF-1) were used, and for HCV primers from the highly conserved 5' untranslated regions were used. The products were analysed using agarose gel electrophoresis and confirmed by hybridisation with radiolabelled internal oligonucleotide probes. HEV was detected in 31 (62%) of the 50 fulminant non-A, non-B hepatitis cases. In 18 (36%) cases, HCV RNA was detected. In 11 (22%) of the HCV cases, the HEV genome was also amplified. In 20 (40%) cases, HEV was detected alone.(ABSTRACT TRUNCATED AT 250 WORDS)
Amaç: Bu çalışmanın amacı, cinsel olarak aktif kadın hastalardan alınan servikal örneklerde human papillomavirüs DNA pozitifliğini araştırmak; genotiplerinin belirlenmesi ve Papanicolaou yayma ve kolposkopik biyopsi sonuçları ile karşılaştırılmasıdır. Yöntemler: Çalışmaya üçüncü basamak bir hastanenin kadın hastalıkları ve doğum polikliniğine Kasım 2020-Ekim 2021 tarihleri arasında başvuran 18 yaş ve üzeri cinsel yönden aktif kadın hastalar dahil edildi. Servikal örneklerden human papillomavirüs DNA'nın kalitatif tespiti için in vitro real-time insan papillomavirüs PCR yöntemi kullanıldı. Patoloji laboratuvarına gönderilen ve Papanicolaou sitoloji protokolüne göre boyanan serviks örnekleri ve hematoksilen-eozin ile boyanan kolposkopik biyopsi örnekleri deneyimli bir patolog tarafından değerlendirildi. Bulgular: Çalışmaya alınan 383 kadın hastanın 19 (%4,9)'unda human papillomavirüs 16, 18, 31, 33, 35, 39, 45, 51, 52, 56, 58, 59, 66, 67 ve 68 genotiplerinden biri izole edildi. Beş (%26,3) hastada human papillomavirüs 16, bir (%5,2) hastada human papillomavirüs 18 ve kalan 13 (%68,4) hastada diğer yüksek riskli 13 tipten biri tespit edildi. Düşük riskli human papillomavirüs genotipi saptanan kadınların yaş ortalaması 43,41±9,90 yıl, human papillomavirüs yüksek risk genotip saptanan kadınların yaş ortalaması ise 41,79±8,70 yıl olarak bulundu. Bethesda 14 sınıflamasına göre 354 hastada normal sitoloji saptanırken, 19 (%5)'unda ASC-US, 2 (%0,5)’sinde ASC-H, 2 (%0,5)’sinde LSIL, 2(%0,5)’sinde HSIL, 3 (%0,8)'ünde AGC ve bir (%0,3) hastada adenokarsinoma in situ tespit edildi. Human papillomavirüs genotip16 saptanan 5 hastadan 1 (%20)’inin sitolojisinde AGC ve 1 (%20)'inde ASC-H saptanırken, 3 (%60) hasta normal olarak değerlendirildi. Human papillomavirüs genotip18 saptanan bir hastanın sitoloji incelemesinde ise patoloji saptanmadı. On üç hastadan izole edilen diğer yüksek riskli insan papillomavirüs genotiplerinin sitolojik incelemesinde; 3 (%23) hastada ASC-US, 1 (%7,6) hastada HSIL ve 9 (%69,2) hastada normal sonuçlar elde edildi. Sitoloji bulguları normal ve human papillomavirüs 16 pozitif olan hastaların biyopsi incelemesinde; Bir hastada CIN 1 ve CIN 2, HPV 18 pozitif bir hastada CIN 3 ve diğer HR-HPV hastalarından birinde skuamöz hücreli karsinom tespit edildi. Sonuç: Kanser taramalarında ve hasta takiplerinde sitolojik incelemeler moleküler çalışmalarla birlikte değerlendirilmelidir. Bu çalışmalar aynı zamanda bölgesel epidemiyolojik verilerin elde edilmesine de katkı sağlayacaktır.
Orcid :Burak Küçük: https://orcid.org/0000-0001-5596-3347 Gökhan Arıcan: https://orcid.org/0000-0002-2002-1904 Damla Gülderen: https://orcid.org/0000-0002-6645-9266Hacer Uğurlu: https://orcid.org/0000-0001-6126-5502 Kezban Tülay Yalçınkaya: https://orcid.org/0000-0002-6324-4585Murat Aral: https://orcid.org/0000-0002-3576-4380 ARAŞTIRMA MAKALESİ / Research Article Öz Amaç Kan dolaşımı enfeksiyonları, mortalite ve morbiditenin önde gelen nedenlerinden biridir. Çalışmamızın amacı kan kültürlerinde en sık belirlenen enfeksiyon etkenlerini ve antibiyotik duyarlılıklarını saptamaktır. ( Sakarya Tıp Dergisi 2019, 9(3):485-491 ) Gereç ve Yöntemler 1 Ocak 2018 -31Aralık 2018 tarihleri arasında çalışılan 3719 izolat çalışmaya dahil edilmiştir. Kan kültürü örnekleri BACT/ALERT 3D otomatize sistemi ile inkübe edilmiştir. Üreyen mikroorganizmaların identifikasyonu ve antibiyotik duyarlılıkları Phoenix otomatize sistem ile yapılmıştır Bulgular Çalışmaya dahil edilen 3719 kan kültürü örneğinin 2822'sinde (%75.8) Gram pozitif bakterilerin, 584'ünde (%16.7) Gram negatif bakterilerin, 180'inde (%4.8) mayaların ürediği görülmüştür. En sık izole edilen Gram negatif bakteriler Escherichia coli 227 (%36.37), Klebsiella pneumoniae 126 (%20.19) olarak bulunmuştur. Gram pozitif bakterilerin 2245'inin koagülaz negatif Staphylococcus türleri, 251'inin (%8.8) Enterococcus spp., 194'ünün (%6.87) Staphylococcus aureus olduğu saptanmıştır. Gram negatif bakterilere en etkili antibiyotikler karbapenemler, aminoglikozidler ve tigesiklin olarak bulunmuştur. Tüm Acinetobacter izolatları karbapenemlere dirençli bulunmuştur. Staphylococcus aureus izolatlarında vankomisin direnci saptanmazken metisilin direnci %55, koagülaz negatif Staphylococcus izolatlarında metisilin direnci %84 olarak bulunmuştur. Enterococcus spp. izolatlarında vankomisin direnci %9.7 olarak bulunmuştur Sonuç Sonuç olarak bakterilerin direnç oranlarının bu denli yüksek olması enfeksiyon kontrol önlemlerinin artırılması gerektiğini düşündürmektedir Anahtar Kelimeler AbstractObjective Blood stream infections remain a major cause of morbidity and mortality. The aim of this study is to determine the types of microorganisms and antibiotic susceptibility isolated from blood cultures. ( Sakarya Med J 2019, 9(3):485-491 ). Materials and Methods3719 isolates which were studied between 1 January 2018 -31 December 2018, identified included in the study. Blood culture samples were incubated in BACT/ALERT 3D automated system. Identification and antibiotic susceptibility of microorganisms were done with Phoenix automated system. ResultsOf the isolated 3719 microorganisms, 2822 (75.8%) were Gram positive, 584 (16.7%) were Gram negative, 180 (4.8%) were yeasts. The most frequent Gram negative bacteria were Escherichia coli 227 (36.3%), Klebsiella pneumoniae 126 (20.1%). The most frequent Gram positive bacteria were 2245 (79.5%) coagulase negative Staphylococcus, 251 (8.8%) Enterococcus spp., 194 (6.87%) Staphylococcus aureus. Carbapenems, aminoglycosides and tigecycline were most effective antib...
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.
customersupport@researchsolutions.com
10624 S. Eastern Ave., Ste. A-614
Henderson, NV 89052, USA
This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.
Copyright © 2025 scite LLC. All rights reserved.
Made with 💙 for researchers
Part of the Research Solutions Family.