Öz Okul iklimi, eğitimin kalitesini belirleyen ve öğretmenlerle beraber öğrencilerin davranışlarını etkileyen önemli bir olgudur. Bu nedenle eğitimin kalitesi açısından okul iklimi ile ilgili araştırmaların artması gerekmektedir. Bu araştırmada, meslek yüksekokulu öğrencilerinin okul iklimi algılarını belirlemek amaçlanmıştır. Araştırma modeli olarak nicel araştırma yöntemlerinden biri olan betimsel model kullanılmıştır. "Okul İklimi Ölçeği" ile veri toplanan araştırmaya, bir vakıf üniversitesinin meslek yüksekokulunda ve sağlık hizmetleri meslek yüksekokulunda öğrenim görmekte olan "664" öğrenci katılmıştır. Araştırma sonucunda, öğrencilerin en fazla "85.00 puan" alınabilen okul iklimi ölçeğinden aldıkları ortalama puan "56.65" (Ss=14.68) olarak belirlenmiştir. Öğrencilerin okul iklimi ortalama puanları "orta düzey (45-64 puan aralığı) okul iklimi" olarak kategorize edilmiştir. Ayrıca öğrenciler, araştırmanın yapıldığı meslek yüksekokullarını "öğrenme ortamı" ve "iletişimi" açısından yeterli, "okula bağlılık" açısından yetersiz olarak değerlendirmiştir. Öğrencilerin okul iklimi algısının meslek yüksekokulunda öğrenim görülen programa göre değişmediği; sağlık hizmetleri meslek yüksekokulunda ise öğrenim görülen programa göre değiştiği tespit edilmiştir. Son olarak, öğrencilerin yaşları arttıkça okul iklimi algılarının arttığı; sınıf düzeyi arttıkça ise okul iklimi algılarının azaldığı belirlenmiştir. Araştırma bulguları alanyazında yer alan diğer araştırma bulguları ile birlikte değerlendirilerek Türkiye'deki yüksekokullar için öğrencilerinin okul iklimi algılarını artırabilecek önerilerde bulunulmuştur.
In recent years hospitals are the most frequently referred organisations to have a healthcare service while the presentation of healthcare services are been marketable. In Turkey inpatient treatment organisations, in terms of occupational health and safety likewise construction and mining, is been included to highly hazardous class. In fact health sector is one of the sectors that occupational accident and diseases are most seen. According to studies the 5% of the expected occupational accidents and 0,01% of the diseases are been recorded in Turkey. In this case, because of the data deficiency the risk analysis seems to be not applicable scientifically and objectively. However, the risk assessments that are done due to legal obligations are subjective because of mentioned deficiencies.In this study, a new risk assessment method, occupational risk analysis based on job definition; is aiming to list all the risks of workers according to their works, the chemicals and equipment they use their work environment and the assessment of positions during the working period under the view of ergonomics.The study is a theoretical assessment under regulations and literature review. Hazard, risk and risk assessment is been examined and job definition based risk analysis is compared to common methods.As a result risk ranking that has nonscientific bases can cause risks that could not taken or lately taken precautions due to the subjective decisions. That is why; job definition based occupational risk analysis can avoid the data deficiency disadvantages in hospitals.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.
customersupport@researchsolutions.com
10624 S. Eastern Ave., Ste. A-614
Henderson, NV 89052, USA
This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.
Copyright © 2024 scite LLC. All rights reserved.
Made with 💙 for researchers
Part of the Research Solutions Family.