The aim of this study was to evaluate the bond strength of different resin cements in lithium disilicate glass ceramics on which different surface treatments are used. For this study, 120 unit IPS e.max Press samples were prepared for the bond strength test. Samples were randomly divided into six groups. The following treatments were applied on ceramic surfaces: (1) control (no surface treatment), (2) hydrofluoric acid (HF), (3) sandblasting (Al 2 O 3 powder), (4) Co-Jet (silica-coated Al 2 O 3 powder), (5) Er: YAG (erbium-doped yttrium aluminium garnet) laser and (6) Nd:YAG laser (neodymium-doped yttrium aluminium garnet). SEM (scanning electron microscopy) was performed on one sample from each group. Dual-cure resin cement was stuck on half of the samples prepared, and self-cure resin cement was stuck on the other half of the samples, and shear strength was applied until breakage occurred. The data was analyzed with variance analysis (ANOVA). According to the results from the bond strength tests, dual-cure and self-cure resin cements showed statistically significantly higher bond strength in the samples on which Co-Jet was applied, while the least bond strength was observed in the samples in the control group. Additionally, self-cure resin cement showed significantly higher bond strength values than dual-cure resin cement. Different surface treatments affect the bonding of different resin cement to IPS e.max Press.
ÖZPolimetilmetakrilat, protetik diş hekimliğinde protez kaide materyali olarak yaygın kullanılmasına rağmen düşük dayanım ve düşük ısı iletkenliği gibi dezavantajları mevcuttur. Bu derlemede, polimetilmetakrilat içerisine ilave edilen doldurucuların ısıl iletkenlik ve eğme dayanımı üzerine etkileri değerlendirilmiştir.
AnahtarKelimeler: Eğme dayanımı, polimetilmetakrilat, ısıl iletkenlik
GĠRĠġTam protezler için yıllardır farklı kaide materyalleri kullanılmıştır. Genellikle tercih edilen protez kaide materyalleri, akrilik rezinler ve kobalt-krom alaşı-mından elde edilen metal kaide plakları olmuştur. Akrilik rezinlerin hafifliği, uygulama kolaylığı ve daha kabul edilebilir bir estetik görünüm sağlaması ve fiyatının uygun olması gibi avantajları yanında darbe ve yorulmalara karşı dirençlerinin düşük olması ve düşük ısıl iletkenliği gibi özellikleri hekimleri metal alaşımından elde edilen kaide plakları kullanmaya yönlendirmek-tedir.1,2 Metal kaide plaklarının ise yeterli dirence sahip olması, ısı iletkenliğinin iyi olması ve dokuya iyi adaptasyonu gibi avantajlarının yanı sıra, özellikle üst tam protezlerde tutuculuk açısından çok önemli bir konu olan ağırlığı ve maliyeti göz önünde bulundurulması gereken dezavantajlarıdır. Diğer dezavantajları da, protezin ağırlığında artma, kemik kaybı olduğu durumlarda doku uyumunu tekrar yerine koyma zorluğu, protez kenar uyumunun zorluğu, relining işleminin zorluğu, yorucu fabrikasyonları ve bitirme proçesleri, estetik sebeplerdir. [2][3][4] Günümüzde ideal özelliklere sahip bir materyal bulunamamış olsa da akrilik rezin, en fazla kullanılan protez kaide materyalidir.
5,6ABSTRACT Polymethylmethacrylate is widely used in prosthodontics as a denture base material, however it has some disadvantages like low strength, and low thermal conductivity. In this review, the effect of fillers added to polymethylmethacrylate on the thermal conductivity and flexural strength was evaluated.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.