Since 1982, the Faculty of Agriculture at the Çukurova University has fig collection orchards containing various cultivars from Aegean, Southeast Anatolia, Marmara and Mediterranean regions. The Mediterranean area is mainly suitable for table fig production and these cultivars are named by their rind or flesh color such as yellow, green, purple, black etc. Therefore, there is confusion in identification of different cultivars. RAPD-markers allow genotype characterization to be done directly by DNA analysis. Random amplified polymorph DNA (RAPD) using twelve primers were characterized in thirty fig cultivars (Ficus carica L.). DNA was extracted from vegetative buds and amplified by PCR using random oligonucleotid primers. Genetic similarity values (Nei and Li, 1979) were calculated and UPGMA (Unweighted pair-group method analysis) cluster analysis was performed to generate a dendogram. The method, which is simple and rapid, should prove a useful system for the identification of fig cultivars.
ÖZET: Mera Kanunu yürürlüğe girdikten sonra kayıtlarda mera olarak görülmesine rağmen tarla olarak kullanılan alanlar yeniden meraya dönüştürülmektedir. Bu şekilde tesis edilen Çanakkale ili Biga ilçesi Hacıpehlivan köyü merasına 2004 yılı sonbaharında yonca, gazal boynuzu, çok yıllık çim ve kılçıksız bromdan oluşan yem bitkileri karışımı ekilmiştir. Deneme bu yapay merada iki yıl (2006)(2007) süreyle yürütülmüştür. Araştırmada meranın kuru ot üretimi, yenen ot miktarı ve oranı, bitki bileşimi, otun besleme değerleri ile toprakların pH, elektriksel iletkenlik (EC), organik madde, toplam azot (N), alınabilir fosfor (P), değişebilir K, Ca ve Mg, hacim ağırlığı ve toplam porozite özellikleri ele alınmıştır. Her iki yılda da meranın toplam ot üretimi (449.1 ve 437.8 kg/da), buna bağlı olarak da ot tüketimi (431.4 ve 412.9 kg/da) yüksek bulunmuştur. Ot üretimi mevsime yayılmış olmakla beraber en yüksek üretim (ortalama 327.3 kg/da) ilkbaharda gerçekleşmiş, yazın ve sonbaharda daha az ot üretilmiştir (ortalama 64.5 ve 51.7 kg/da). İlkbahardan sonbahara kadar giderek azalan miktarlarda ot tüketilmiştir. Toplam üretilen otun yaklaşık % 95'i otlanmıştır. Meraya buğdaygil ve baklagil yem bitkileri karışımı ekildiği için botanik bileşimin büyük kısmını bu iki familyaya ait türler oluşturmuştur. Ancak denemenin ikinci yılından itibaren ağır otlanmaya bağlı olarak çok yıllık çimde ciddi azalma olduğu için buğdaygil oranı %76.8'den %59.7'ye inmiştir. Yaz ve sonbaharda azalan buğdaygillerin bir kısmının yerini diğer familyalardan türler almıştır. Mera otu otlatma başı ve sonbaharda daha yüksek ham protein miktarına sahip olmuştur (ortalama 150.6 ve 141.1 g/kg). Ottaki NDF ve ADF miktarı otlatma başında az (ortalama 450.0 ve 379.8 g/kg), diğer zamanlarda yüksek bulunmuştur. İki yıllık otlatma sonucunda toprakların organik madde, toplam N, değişebilir K ve hacim ağırlığı artmış, alınabilir P, değişebilir Ca ve toplam porozite azalmıştır. pH, elektriksel iletkenlik (EC) ve değişebilir Mg seviyeleri ise önemli oranda değişmemiştir. Sonuç olarak, yüksek üretim ve tüketim için uygun yerlerde yapay mera kurulması akılcı bir çözüm olarak görülmektedir.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.
customersupport@researchsolutions.com
10624 S. Eastern Ave., Ste. A-614
Henderson, NV 89052, USA
This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.
Copyright © 2025 scite LLC. All rights reserved.
Made with 💙 for researchers
Part of the Research Solutions Family.