Abstract:Together with the rapid industrialization of the world, urbanization is also uncontrollably increasing. Such an increase in urbanization exerts the greatest pressure on natural resources, obligating people to live in intense structural spaces and increasing the need for green spaces in cities. Because of the expensive costs of horizontal surfaces being "green", urban places are faced with serious green-infrastructure problems. In recent years, alternatives have been searched for to eliminate such deficiencies. These alternatives, such as rain gardens, green walls (GWs), ecological designs, and green roofs, are commonly included in urban landscape designs. Besides rocky or steep-slope natural green walls (NGWs), natural green covers over buildings, walls, and so forth, structural members are also encountered in urban or rural places. On the other hand, artificial green walls (AGWs) have recently been used as a significant component of urban design. Although the AGWs are able to address various functional needs, they have not yet gained the desired popularity because of construction costs, static loads, constructional damages, and maintenance costs. In addition, such sites are largely left to exotic species with limited ecological requirements; these species are far from meeting ecological functions and resistance to extreme conditions. This study was conducted for a benchmarking assessment of artificial and natural green walls (A&NGWs) with a high potential in urban landscape design not only for esthetics, but also for ecological and economical purposes. Plant species, initial establishment, maintenance costs, and some other parameters of selected GWs were assessed. The study was considered as pioneering research for low-cost minimum-maintenance AGWs to be included in urban landscape designs. It was concluded, on the basis of the present findings, that the GW systems established with natural plant species, rock, and other materials already existing in natural landscapes could be constructed at fairly low costs, and such wall systems could have great ecological contributions.
Çim alanlar, insanoğlunun dış mekânlarda gösterdiği rekreasyonel aktivitelerde görsel zenginliğinin yanı sıra fonksiyonel işlevleri ile de uzun zamandır çalışma konusu olarak araştırmalara dâhil olmuştur. Dış mekân rekreasyonel aktivitelerinde sıkça karşımıza çıkan çim alanlar, özellikle spor sahalarının vazgeçilmez bir parçasıdır. Futbol, bu aktivitelerin en başında gelen spor dalı olarak yüzyıllardır hâkimiyetini korumaktadır. Günümüzde futbol, bu sporu icra edenler için bir meslek, takip edenler açısından ise bir tutku anlamına gelmektedir. Bu sporun en önemli gösteri yerleri de futbol sahaları ya da stadyumlardır. Kaliteli ve zevk veren futbol oyununun icrası için gerekli unsurların başında ise; sağlıklı ve futbola elverişli müsabaka alanları gelmektedir. Sağlıklı ve elverişli bir futbol sahasının tesis edilebilmesi için de çim zeminin homojen ve tekdüze bir yapıya sahip olması son yıllarda futbol oyunun vazgeçilmez bir unsuru haline gelmiştir. 19. Yüzyılda başlayan ve 20. Yüzyılda devam eden el ile çim tohumu ekme işlemi, 1990'lı yıllarda hibrit çim teknolojisinin geliştirilmeye başlanması ile farklı bir boyut kazanmıştır. Hibrit çim teknolojisinin en yaygın kullanım alanları ise kuşkusuz futbol sahaları olarak görülmektedir. Bu bağlamda bu çalışma; çim ve hibrit çim tanımlarını, hibrit çim özelliklerini, hibrit çim bileşenlerini, hibrit çim ile oluşturulmuş futbol sahalarının diğer çim alan tesis tekniklerine göre avantajları ile dezavantajlarını ve özellikle futbol sahalarında hibrit çim uygulama aşamasının ne şekilde gerçekleştirildiğini ortaya koymaktadır.
The understanding of the long-term, nature-friendly planning and design of the environment is seen as an important factor in sustainable environmental studies. This study was influenced by the idea of how wind, which is one of the important climatic elements, can be used and directed effectively to shape the landscape planning and design studies in cities by examining it in terms of direction and speed. In this study, Düzce City was chosen as a material, local wind measurements were used in the city and it was statistically compared with the simultaneous data obtained from the Provincial Directorate of Meteorology. The hypothesis of "the landscape characteristics (Open area/Corridor/Building) affect the wind circulation" was questioned. Wind measurements obtained from various sampling locations across the city as well as the meteorological data and urban plans were used as main study materials; Vantage Pro2 meteorological stations and ArcGIS software were also included as auxiliary materials. As a result, it has been determined which areas and axes are convenient for the planning and design criteria in terms of wind direction and speed, and in which seasons they have the densest and least circulation characteristics in Düzce City. The results of the study are important in terms of containing information on how the wind affects the planning and design decisions in the process of creating cities.
Peyzaj mimarlığı disiplini için özellikle su kaynakları rekreasyonu önemli bir çalışma alanıdır. Ekolojik planlamalarla birlikte kaynakların etkin ve verimli kullanımını sağlayacak peyzaj planlama ve tasarım ilkeleri bu alanlar için önemli unsurlar olarak kabul edilmektedir. Mevcut peyzaj yapısının belirlenmesi, ihtiyaç duyulan peyzaj imkanlarının tespit edilmesi ve görsel kaliteyi artıracak potansiyellerin tasarımdaki rolü ve etkinliği büyük önem taşımaktadır. Bu bağlamda çalışmada; Bandırma kıyı bandı örneğinde görsel kalitenin bitkisel yönden belirlenmesi̇ ve değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Çalışmanın ilk bölümünde peyzaj ve görsel kalite ile ilgili genel bilgiler verilerek çalışmanın konusu ve amacı belirtilmiştir. Çalışmanın ikinci bölümünde kıyı alanları ve planlanması, üçüncü bölümde görsel kalite ve nitelikleri, dördüncü bölümde bitki tasarımı ve nitelikleri hakkında genel bilgiler sunulmuştur. Beşinci bölümde materyal, metot, anket uygulaması ile ilgili bilgiler verilerek anket çalışmasının verileri SPSS programında analiz edilerek araştırma bulguları değerlendirilmiş ve sonuç bölümünde Bandırma kıyı bandına yönelik veriler bir bütün olarak değerlendirilerek çalışma kapsamında öneriler sunulmuştur. Bu bağlamda kıyı bandının mimari açıdan insanların dinlenme ve rahatlama amaçlarına hizmet edecek rekreasyonel oturma sahaları, çocuk parkı, balık tutma alanları veya spor alanlarını kapsayacak şekilde görsel peyzaj kalitesi yüksek tasarımlarla yeniden düzenlenmesi gerektiği sonucu elde edilmiştir.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.
customersupport@researchsolutions.com
10624 S. Eastern Ave., Ste. A-614
Henderson, NV 89052, USA
This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.
Copyright © 2024 scite LLC. All rights reserved.
Made with 💙 for researchers
Part of the Research Solutions Family.