ÖZETNormalde kemikte biriken minerallerin yumuşak dokuda birikmesi yumuşak doku kalsifikasyon/ossifikasyonları olarak bilinir. Genellikle asemptomatik olan bu kalsifikasyonlar daha çok ileri yaşta gözlenir. Sıklıkla radyografik değerlendirme sırasında tesadüfen saptanır. Bu tür kalsifikasyon/ossifikasyonlar ile karşılaşıldığında öncelikli amaç, kalsifikasyonu tanımak ve tedavi gerekip gerekmediğini belirlemektir. Doğru tanı için lokalizasyon, sayı, şekil gibi kriterlerin göz önüne alınması ve yumuşak doku anatomisinin iyi bilinmesi gereklidir. Ayrıca hastanın anamnez ve klinik muayenesini detaylandırmak veya gerekli ise farklı açıdan veya farklı teknikle ilave radyograf almak da faydalı olacaktır. Bu derlemenin amacı, yumuşak doku kalsifikasyon/ossifikasyonları konusundaki bilgileri, güncel literatür desteğiyle gözden geçirmektir. ANAHTAR KELİMELER: Karotis arterleri; osifikasyon, heterotopik; panoramik radyografi; tükürük bezi taşı KAYNAK GÖSTERMEK İÇİN: Özemre MÖ, Köseoğlu Seçgin C, Gülşahı A. Yumuşak doku kalsifikasyonları ve ossifikasyonları: derleme. Acta Odontol Turc 2016;33(3):166-75 EDİTÖR: Zühre Akarslan, Gazi Üniversitesi, Ankara, Türkiye YAYIN HAKKI: © 2016 Özemre ve ark. Bu eserin yayın hakkı Creative Commons Attribution License ile ruhsatlandırılmıştır. Sınırsız kullanım, dağıtım ve her türlü ortamda çoğaltım, yazarlar ve kaynağın belirtilmesi kaydıyla serbesttir. [Abstract in English is at the end of the manuscript] GİRİŞ Normalde kemikte biriken kalsiyum tuzları, bazen yumuşak dokuda da birikebilir. Kalsiyum tuzlarının çökelmesi esas olarak kalsiyum fosfat şeklinde gerçekleşir. Minerallerin yumuşak dokuda organize olmadan birikmesi 'heterotopik kalsifikasyon' olarak adlandırılırken, Laringeal kıkırdak kalsifikasyonları için herhangi bir tedavi gereksinimi yoktur. 28
Rinolit-antrolit-dakriyolitAntrolit, maksiller sinüste diş kökü, kan pıhtısı, yoğun mukus gibi eksojen kaynaklar sonrası bu bölgeye mineralize tuzların çökelmesiyle oluşan kalsifikasyonlardır. 1,2 Rinolit, buruna boncuk ve benzeri eksojen maddelerin kaçması sonrası bu bölgede mineralize tuzların çökelmesiyle, dakriyolit ise gözyaşı kanallarında kalsifiye yapıların birikmesiyle oluşur. 1,2
Klinik özelliklerAntrolit tablosu, genellikle asemptomatiktir. Tek taraflı rinore, sinüzit, baş ağrısı, epistaksis, anozmi, kötü koku ve ateş gibi semptomlar olabilir. 1,2 Rinolitte, nazal obstrüksiyon ve antrolittekine benzer semptomlar izlenebilir. 1 Dakriyolit, gözyaşı artışına, gözyaşı bezinin enflamasyonuna ve o bölgenin şişmesine zemin hazırlayabilir. 1
Radyografik özelliklerBu kalsifikasyonlar, nidusun boyutuna bağlı olarak çeşitli şekil ve boyutlara sahiptir. Rinolit ve antrolitler laminasyonlu bir yapı gösterebilir. Homojen veya heterojen radyoopak görüntü verirler. Bazen kemikten daha radyoopak bir yapıda izlenebilir (Resim 6). 1,2
Ayırıcı tanıAyırıcı tanı osteoma, odontoma ve kalsifiye polip ile yapılır. 2 Resim 6. Panoramik radyografta sol maksiller sinüs içerisinde maksiler 1. molar dişin apeksi hizasında antrolit izlenmektedir (ok).
Soft ...