Öz Titreşimler yani; ses dalgaları, belirli bir süre içinde belirli sayıda tekrar eden dalgalardır. Ses dalgalarından farkı, sesin hava yoluyla iletilmesidir, titreşim ise vücudun katı kısımlarını kullanır. Titreşimler, operatörlerin el ve kollarına ve hatta tüm yapılarına bina operasyonlarında kullanılan makine ve ekipmanlardan geçer. Titreşimler birçok rahatsızlığa neden olur. Özellikle inşaat sektöründe, yüksek frekanslı titreşim yayıcı makina ve ekipmanlarda çalışan işçilerde ciddi sağlık sorunları gözlenmektedir. Bu sağlık sorunlarından en yaygın olanı orta ve uzun vadede ciddi mesleki ve bazı sağlık sorunlarına neden olan titreşimli bir sendromdur. Titreşim sendromu hastaları özellikle inşaat işlerinde fonksiyonel, sosyal ve psikolojik sakatlık yaşarlar. Bu nedenle, bu mesleklerin sigortaları ve amortismanları diğer çalışanlardan farklı olmalıdır. Bu çalışmada inşaat işçilerinin titreşim sendromu risk sınıflamaları yapılmıştır. Sıkı kavanoz açma zorluğu, el kavrama zayıflığı ve parmak rengi değişiklikleri çalışanların genel sorunları arasında öne çıkmaktadır. Ankete göre parmak soğukluğu ve parmak uyuşukluğu daha az ortaya çıkmaktadır. Bu sonuca göre gerekli önlemler ve yasal mevzuat önerileri sunuldu. Titreşime maruz kalan inşaat işçilerinin emeklilik yaşı için Taguchi metoduna dayalı bir optimizasyon yapıldı. İnşaat işçilerinin çalışma sürelerinin analiz sonuçlarına göre yeniden incelenmesi gerektiği sonucuna varılmıştır. İlgili mevzuat, her meslek için önerilen emeklilik yaşı uyarınca güncel tutulabilir.
In developing countries, the need for shelter, working area, shopping and entertainment centers is increasing due to the increasing population effect. In order to meet this need, it is necessary to turn to high-rise buildings. Significant damages have been observed as a result of insufficient horizontal displacement stiffness of high-rise buildings in major earthquakes in previous years. It is known that as the height of the structure increases, the displacement demand of the structure also increases. Since it is accepted that the structure will make inelastic deformation in the design of the structure, these displacements increase to very high levels as the number of stories increases. For this reason, damages can be much higher than expected. In order to limit the level of damage that may occur in high-rise buildings, the horizontal displacement of buildings is limited in many regulations in our age. This limitation is possible by increasing the rigidity of the structures against horizontal displacement. In recent years, the use of shear wall has increased due to the horizontal displacement limitation in the regulations. The use of shear walls in buildings limits the horizontal displacement. However, the choice of where the shear walls will be placed on the plan is very important. Failure to place the shear walls correctly may result in additional loads in the structure. It can also lead to torsional irregularity. In this study, a 10-storey reinforced concrete building model was created. Shear wall at the rate of 1% of the plan area of the building was used in the building. The shear walls are arranged in different geometric shapes and different layouts. The earthquake analysis of 5 different models were performed. Equivalent Earthquake Load, Mode Superposition and Time History Analysis methods were used for earthquake analysis. The results were compared and a proposal was made for the geometry and configuration of the shear wall.
Bu makaleye şu şekilde atıfta bulunabilirsiniz(To cite to this article): Çöğürcü M. T., Uzun M., "The taguchi optimization of mechanical and durability properties of accelerator added concrete", Politeknik Dergisi, *(*): *, (*).
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.