This article looks at the human rights protection in transitional post-uprising Tunisia, from 2011 to 2017, offering insights into the willingness to both protect human rights and build capacity in Tunisia. It focuses on the establishment of an adequate legal framework in Tunisia, with particular attention being paid to the constitution-making process and, on the establishment, the strengthening of certain institutional capacities, such as the constitutional court and the Truth and Dignity Commission. The article first gives a brief historical overview of the human rights situation in Tunisia. This is followed by an analysis of the willingness and capacity to protect human rights in post-uprising transitional Tunisia, in both the 2011–2014 and 2014–2017 periods.This article is based on evidence from a series of semi-structured interviews I conducted with the key political actors from various political parties, and actors from NGOs working on human rights, during field research in Tunisia in October-November 2017, supplemented by secondary literature.
Orta Doğu ve Kuzey Afrika'daki ayaklanmalardan on yıl sonra, geçiş süreci belirsizliğini korumaktadır ve bölgedeki geçiş ülkeleri insan hakları uygulamalarının iyileştirilmesi konusunda birçok zorlukla karşı karşıya bulunmaktadır. Bu makale, Orta Doğu ve Kuzey Afrika Bölgesindeki 2011 ayaklanmalarından sonra insan haklarının gelişimine bakacak ve insan haklarının iyileştirilmesi vaadini taşıyan geçiş sürecinin neden başarısız olduğu sorusuna cevap vermeye çalışacaktır. 2011 ayaklanmalarından sonra Mısır ve Tunus'taki anayasa yapım sürecine, geçiş dönemi adaletine ve farklı ideolojik ve siyasi aktörler arasındaki kutuplaşmaya odaklanan bu makale, geçiş sürecinde Mısır ve Tunus'taki kurumsal çerçeve ve aktörlerin süreklilik ve değişimlerinin, insan haklarının korunmasına yönelik etkisini inceleyecektir...
Evrensel, bölünemez ve birbirleriyle bağlantılı insan hakları normlarının hepsi aynı derecede mi önemlidir yoksa temel hakların olağan haklara karşı hiyerarşik bir üstünlüğü var mıdır sorusu, insan hakları öğretisi tarafından tartışılan ve insan hakları alanında çalışan bilim insanlarını meşgul eden önemli sorulardan biridir. İnsan hakları normları arasında teorik olarak bir hiyerarşi bulunup bulunmadığı tartışmalı olsa da, uygulama aşamasında kaynakların yetersizliği, siyasi çıkarlar, farklı haklar arasındaki çatışmalı durumlar ve olağanüstü haller gibi sebeplerden dolayı insan hakları arasında hiyerarşi oluşabilmektedir. Mevcut uluslararası insan hakları hukukunun yapısından kaynaklanan veya insan haklarının uygulanması sırasında aktörler tarafından oluşturulan hiyerarşiler uzun vadede insan hakları normlarını ve temayül hukukunu etkiledikleri için incelenmeleri önem arz etmektedir. Bu makale insan hakları arasındaki hiyerarşi tartışmalarını analiz etmeyi amaçlamaktadır. Makale insan hakları normları arasında bir hiyerarşi olup olmadığını tartışan birinci, ikinci ve üçüncü kuşak hakların birbirleriyle ilişkisi, temel ve olağan insan hakları arasındaki farklar ve askıya alınamayan hakların statüsü gibi argümanları inceleyecek ve alternatif yaklaşımları örneklerle açıklayacaktır.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.
customersupport@researchsolutions.com
10624 S. Eastern Ave., Ste. A-614
Henderson, NV 89052, USA
This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.
Copyright © 2025 scite LLC. All rights reserved.
Made with 💙 for researchers
Part of the Research Solutions Family.