PURPOSEAccurate color matching of maxillofacial prostheses to skin is important for esthetics. A computerized color matching system specific to human skin has recently been developed. The purpose of this study was to evaluate the accuracy in color and translucency matching of the computerized color matching system across different skin colors.MATERIALS AND METHODSThe silicone was colored to simulate 28 different skin colors (n=5) to serve as “target skin colors”. Using a spectrocolorometer (e-skin), color codes were determined for “replicate skin color” fabrication. CIELAB Delta-E between target skin color-replicate skin color pairs and translucency parameter were calculated. CIELAB Delta-E values were compared with one-way ANOVA and Tukey multiple-comparison. The agreement between L*, a*, b* and translucency parameter of target skin colors and replicate skin color were calculated by a two-way mixed average measures intraclass correlation coefficient. Translucency parameter of target skin color-replicate skin color pairs were compared with Paired t-test (α=.05).RESULTSThe mean CIELAB Delta-E value was 3.83 and significant differences were found among colors. The intraclass correlation coefficient showed excellent reliability for L*, a*, b* and good reliability for translucency parameter (P<.001). The mean translucency parameter of replicate skin colors was significantly higher than that of translucency parameter.CONCLUSIONThe computerized color matching system specific to human skin was found to be reliable in terms of color and translucency between target skin colors and replicate skin color.
The study aimed to investigate the effects of surface treatments, including plasma, on the peel bond strength between two maxillofacial silicones and two resins with and without thermocycling. Forty-eight experimental groups (n=10) were generated incorporating the two different resins (auto-polymerizing acrylic resin and light-curing urethane dimethacrylate resin [AR and LR, respectively]), two different silicones (M511 and Z004), aging (thermocycled/no thermocycling), and six different surface treatments, including polishing, grinding, polishing+argon plasma, polishing+oxygen plasma, grinding+argon plasma, and grinding+oxygen plasma. Surface topography of a specimen from each surface treatment group was examined by atomic force microscopy. After surface treatments, silicones were polymerized. The peel bond strength values of the control and thermocycled groups were determined. Atomic force microscopy showed that surface topographies of the ground specimens were irregular. Polished specimens showed higher peel bond strength than ground specimens. Plasma application appeared to have improved the bond strength between the resins and silicones.
Amaç: Bu çalışmanın amacı, altyapı materyali olarak kullanılması önerilen polietereterketon materyalinin rezin simanla bağlantısında kumlamanın etkisinin araştırılmasıdır. Gereç ve Yöntem: Bu çalışma için 10x8x2 mm boyutlarında 24 adet polietereterketon örnek, 5 eksenli freze cihazında hazır bloklardan kesilerek elde edildi. Örnekler, otopolimerizan akrilik rezine gömüldü. Örneklerin yüzeyleri silisyum karbit su zımparası ile düzeltildikten sonra rastgele 3 deney grubuna ayrıldı (n=8). Grup 1: 50 m alüminyum oksit partikülleri ile kumlandı; Grup 2: 110 m alüminyum oksit partikülleri ile kumlandı; Grup 3: Kontrol grubu, herhangi bir yüzey işlemi uygulanmadı. Daha sonra her örnek ultrasonik temizleyicide distile su ile 1 dakika boyunca yıkandı. Tüm gruplara adeziv uygulandıktan sonra 3 mm çapında silindir şeklinde kalıplar kullanılarak polietereterketon örneklerin yüzeyine rezin siman uygulandı. Elde edilen örneklere üniversal test cihazında, 1mm/dakika hız ile bağlantıda başarısızlık oluşana kadar kuvvet uygulandı. Elde edilen kırılma değeri Newton cinsinden kaydedildi ve bağlanma dayanımı değerleri hesaplandı. Elde edilen veriler Tek Yönlü Varyans Analizi kullanılarak değerlendirildi. Gruplar arasındaki farklılıklar Tukey testi ile belirlendi. Sonuçlar ≤0.05 için anlamlı kabul edildi. Bulgular: Uygulanan yüzey işlemleri arasında istatistiksel olarak anlamlı fark görüldü (p<0.05). En düşük bağlanma dayanımı değerleri kontrol grubunda gözlenirken, kumlama grupları arasında istatistik olarak anlamlı bir fark görülmedi (p>0.05). Sonuç: Polietereterketon materyalinin simantasyonunda adeziv uygulamasına ek olarak kumlamanın bağlantıyı güçlendirdiği ve kumlama işleminde kullanılan kumun partikül boyutunun önemli olmadığı sonucuna varılmıştır.
Bu çalışmanın amacı, 3 farklı seramik abutment kullanılarak restore edilen dental implantların termomekanik yaşlandırma öncesinde ve sonrasında stabilitelerinin Rezonans Frekans Analizi yöntemi ile değerlendirilmesidir. Gereç ve Yöntem: Bu çalışmada, Lityum disilikat abutment, Prefabrike zirkonya abutment ve Zirkonya abutment olmak üzere üç çalışma grubu (n=5) oluşturuldu. Lityum disilikat ve zirkonya abutment gruplarında, deney örneklerinin elde edilmesi amacıyla, model üzerinde üst sağ birinci kesici diş boşluğuna yerleştirilen implantın, komşu dişlerin ve kapanış ilişkisinin dijital ölçüsü alındı. Sanal modeller üzerinde abutment ve lityum disilikat kron restorasyonları tasarlandı ve üretildi. Prefabrike zirkonya abutment grubunda ise, firma tarafından üretilen hazır zirkonya abutment üzerine lityum disilikat kron restorasyonları tasarlanarak üretildi. Abutmentimplant bağlantısı sağlanan tüm örnekler, sıcaklığı 5 0 C-55 0 C olan suda 1000 kez ısı döngüsüne ve 50 N'luk kuvvet ile 200000 mekanik siklusa maruz bırakıldı. Yaşlandırma sonrasında, abutment ve kronlar çıkarıldı. Ġmplantların üzerine üretici firmaya ait Smartpeg'ler yerleştirildi. Ġmplant stabilite katsayısı (ISQ) değerleri, yaşlandırma öncesi ve sonrasında dört farklı bölgeden (bukkal, palatal, mezial ve distal) ölçülerek kaydedildi. ISQ değerlerinin karşılaştırılması için iki-faktörlü tekrarlanan ölçümlü varyans analizi kullanıldı. Hesaplama ve yorumlamalarda % 5'lik önem düzeyi dikkate alındı. Bulgular: Varyans analizi sonucunda materyalxtermomekanik yaşlandırma interaksiyonunun istatistiksel olarak önemli olmadığı (P>.05), materyal ve termomekanik yaşlandırma faktörlerinin ise istatistiksel olarak önemli olduğu bulundu (P<.05). ISQ değerleri termomekanik yükleme sonrası önemli derecede azaldı (P<.05). Bonferroni testi sonuçları incelendiğinde; Prefabrike zirkonya abutment grubunun Lityum disilikat abutment grubundan anlamlı derecede yüksek ISQ ortalamasına sahip olduğu görüldü (P<.05). Sonuç: Ġmplantların yükleme sonrasında stabilitelerindeki değişimi gösteren ISQ değerlerinin azalması, implant ve kemik ara yüzünün sağlamlığında azalmaya işaret olabilir. Ancak bu çalışmada elde edilen sonuçlar yorumlanırken, implantı çevreleyen akrilik rezin materyalinin canlı kemik dokudan farklı özellikler gösterdiği göz önüne alınmalıdır.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.
customersupport@researchsolutions.com
10624 S. Eastern Ave., Ste. A-614
Henderson, NV 89052, USA
This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.
Copyright © 2024 scite LLC. All rights reserved.
Made with 💙 for researchers
Part of the Research Solutions Family.