The purpose of this study was to determine the levels of sleep problems, anxiety, depression and fatigue in family members of intensive care patients in Turkey and factors affecting these complaints. This cross-sectional study was carried out with 350 first-degree relatives of intensive care patients at a university and state hospital. Data were collected between 5 January and 30 May 2014 using a personal information form, the Visual Analogue Scale for Fatigue, the Hospital Anxiety and Depression Scale and the modified Post Sleep Inventory. Of the 350 family members, 76% reported moderate or more serious problems. Anxiety was reported by 81.4% of the family members, and depression by 94.2%. Family members in the study had fatigue, with average scores of 79.42. There were significant correlations between the Visual Analogue Scale for Fatigue and anxiety, depression and scores on the Modified Post-Sleep Inventory (P < 0.05). Family members of intensive care patients experienced symptoms of fatigue, anxiety, depression and sleep problems. The prevalence of symptoms of sleep problems, anxiety and depression and complaints of fatigue was significantly higher in the family members of intensive care patients in Turkey than reported in the literature.
Yapılan literatür incelemesinde, öncelikle hemşirelik hizmetleri yönetimi ve etiğin kavramsal çerçevesi ve hemşirelik hizmetleri yönetiminde etik davranış oluşturmanın önemi irdelenmiştir. Hemşirelikte etik ilkelere ilişkin yapılan çalışmalar ışığında; insana saygı, özerklik, yararlılık, kötü davranmama, doğruluk, adalet ve sadakat ilkelerinin önemine dikkat çekilmiştir. Ayrıca hemşirelik hizmetleri yöneticisinin personel seçimi, eğitimi, geliştirilmesi, oryantasyonu ve motivasyonu gibi konularda etik kodları nasıl yöneteceğiyle ilgili yol gösterilmeye çalışılmıştır. Hemşirelerin temel amacı, hasta bireyin en iyi biçimde bakım ve tedavisini uygulamadır. Hemşirelik hizmetleri yöneticisinin amacı ise hizmet kalitesi ve verimlilik hedeflerini eşzamanlı gerçekleştirmektir. Hemşirelerin etik ilkeler doğrultusunda bakım vermeleri kendi profesyonelleşmelerini de sağlamaktadır. Temel etik ilkelerle, insana saygı çerçevesinde bakım verilebilmesi için hemşirelerin işe alınma, eğitim, performans değerlendirme ve ödüllendirme gibi süreçlerde etik kodlarla yönetilmesi gerekmektedir. Sonuç olarak, bütün yönetim sistemlerinde olması gerektiği gibi hemşirelik hizmetleri yönetiminde de yöneticilerin etik kodlar çerçevesinde standartlar belirleyerek yetkilerini kullanmaları, hem kurumların hedefine ulaşmasını hem de çalışanların, hastaların ve toplumun yararına çıktıların oluşmasını sağlayacaktır.
Amaç: İngilizce konuşulmayan dört Avrupa ülkesi Almanya, Avusturya, İsviçre ve Hollanda'da son yirmi yıllık süreçte ebeliğin güncel durumunu tanımlamak ve ebelik araştırmalarının gelişiminde yayım sürecini etkileyen faktörleri anlamak amacıyla yapılmış kalitatif ortak durum çalışmasıdır. Bulgular: 1989'da Almanya'da Uluslararası Ebelik Konfederasyonu Çalıştay'ında dört ülke için ebelik araştırmalarının başlangıç çalışması yapılmış, her ülkede gelişim özelliklerine göre içerik ve zamanlama olarak farklı kurslar verilmiştir. Son on yıllık süreçte bu gelişime katkıda bulunan ana etkenler; ebeliğin tarihi ve karakteri, bireysel ebelik araştırmaları girişimleri, diğer profesyoneller ile anlaşma ve ebelik programlarının yüksek öğretime geçirilmesidir. Ebelik araştırması günümüzde tüm ülkelerde profesyonel bir role sahip olmasına rağmen gelecekteki problemler arasında kendi akademik iş gücünü oluşturma ve multidisipliner ortaklıklarda ebeliğin rolünü güçlendirme, kendi profilini ve kimliğini yaratma yer almaktadır. Sonuçlar: Güncel görüş dört ülke arasında 1989'da paylaşılmasına rağmen ebelik araştırmaları her ülkede ebelik ve eğitiminin karakterine göre içeriğinin özel olarak geliştiğini göstermektedir. Bu etkenlerin gelecekteki ebelik araştırmalarında ulusal ve uluslararası düzeyde bir akademik disiplin olarak dikkate alınması gerekir.Anahtar kelimeler: Avrupa, ebelik araştırmaları kanıta dayalı ebelik;lisansüstü eğitim;. AbstractObjective: to describe the current state of midwifery and explore the development of midwifery research during the last two decades in four non-English speaking European countries in order to understand what factors influenced the course of establishing research as a Professional activity. Design: qualitative collective case study. Setting: Germany, Austria, Switzerland and the Netherlands. Findings: with the ICM Workshop in Germany in 1989 as a central starting point for midwifery research in all four countries, different courses, in timing as well as content, characterised its development in the individual countries. Major factors contributing to this development during the last decades involved the history and character of midwifery, initiatives of individual midwifery researchers, alliances with other professions and the transition of midwifery programmes into higher education. Whereas midwifery research is currently established as a professional role in all countries, future challenges involve the creation of its own profile and identity, while building up its own academic workforce and strengthening the role of midwifery in multidisciplinary alliances. Key conclusions and implications: although a common vision was shared between the four countries in 1989, midwifery research developed as a context-specific phenomenon related to the character of midwifery and education in each country. These factors have to be taken into account in the further development of midwifery as an academic discipline at a national as well as at an international level.
Çalışmanın amacı, Dünya Sağlık Örgütünün uluslararası sağlık bildirgeleri ve sözleşmelerinin, Türkiye'de sağlık alanındaki yansımalarını incelemektir. Sağlığın geliştirilmesi mevcut koşullara, toplumdaki değişimlere ve dünyadaki küresel gelişmelere paralel olarak değişkenlik göstermektedir. Sağlık alanında daha iyi koşulların elde edilmesi için ülkeler, sağlık stratejileri belirlemektedir. Dünyada sağlığın geliştirilmesi amacı ile sağlık örgütleri tarafından çeşitli ülkelerde konferanslar yapılmakta ve hedefler ortaya konularak birçok bildirge yayımlanmaktadır. Ülkeler sağlık stratejilerini belirlerken Dünya Sağlık Örgütünün Sağlık Bildirgeleri önemli rol oynamaktadır. Dünya Sağlık Örgütü, 1980 yılında Avrupa için politikaları belirlemiş ve 1984 yılında "Avrupa'da Herkes İçin Sağlık Hedefleri" yayımlamıştır. Sağlıkta hakkaniyet, sağlıklı yaşam, sağlıklı çevreler, entegre sağlık sektörü, hizmette kalite yönetimi hedeflerden birkaçıdır. Bu hedeflerin gerçekleştirilmesi için toplumun sahip olduğu beşeri ve finansal kaynaklar etkin kullanılmalıdır.1980'lerin sonunda diğer ülkelerde olduğu gibi Türkiye'de sağlık reformu gündeme gelmiştir. Sağlık hizmetlerinde devletin ve piyasanın değişen rolleri, desantralizasyon, tüketicilerin güçlendirilmesi ve halk sağlığının rolü gibi dört temel konu ile sağlık reformunun çerçevesi çizilmiştir.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.
customersupport@researchsolutions.com
10624 S. Eastern Ave., Ste. A-614
Henderson, NV 89052, USA
This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.
Copyright © 2024 scite LLC. All rights reserved.
Made with 💙 for researchers
Part of the Research Solutions Family.