Bu çalışmanın amacı, okul öncesi öğretmenlerinin okul öncesi eğitiminde değerler eğitimi ile ilgili görüşlerinin belirlenmesidir. Araştırmada nitel araştırma desenlerinden durum çalışması kullanılmıştır. Araştırmanın çalışma grubunu, Elazığ'da 2018-2019 öğrenim yılında, resmî okullarda görev yapan 48 okul öncesi öğretmeni oluşturmaktadır. Veri toplama aracı olarak araştırmacı tarafından geliştirilen yarı yapılandırılmış görüşme formu kullanılmıştır. Elde edilen veriler, içerik analizi kullanılarak analiz edilmiş ve yorumlanmıştır. Araştırmanın sonunda öğretmenlerin okul öncesi dönemde değerler eğitimine çok önem verdiklerini ve bu eğitimin bireye ve topluma katkı sağlayacağını belirtmişlerdir. Bununla birlikte öğretmenler sevgi, sorumluluk gibi değerleri kazandırmakta zorlanmadıkları ancak sabır, saygı gibi değerleri kazandırmakta zorlandıklarını belirtmişlerdir. Aynı zamanda değerler eğitimi sürecinin daha iyi olabilmesi adına drama, hikâye gibi çeşitli etkinlikler yaptıklarını ifade etmişlerdir. Değerler eğitiminin daha etkili olması için aile katılım çalışmalarına daha çok yer verilmesi gerektiğini ve ailelere değerler eğitimi ile ilgili seminer verilmesinin yararlı olacağını ileri sürmüşlerdir. Çalışma sonuçlarına göre, okul öncesi öğretmenlerine ve ailelere değerler eğitiminin içeriğinin tam olarak neleri kapsadığına dair eğitimler verilebilir. Öğretmenler; yaptıkları veli toplantılarında düzenli olarak ailelere öğrencilerde kalıcı hâle gelen Kuloğlu, A., Yaşar, Z., & Özer, M. Okul öncesi öğretmenlerinin değerler eğitimiyle ilgili görüşleri. 172 ve gelmeyen değer kavramları ile ilgili geribildirimlerde bulunarak, aileyi de her daim sürecin içinde tutması faydalı olabilir.
Okul öncesi eğitim Eğitim ortamı Sınıf içi eğitim ortamı Sınıf dışı eğitim ortamı Öz Okul öncesi dönemde eğitim ortamlarının hazırlanmasında ülkelerin konu ile ilgili yasa ve yönetmeliklerinde yer alan standartlar belirleyici olmaktadır. Bu açıdan Türkiye ele alındığında ve okul öncesi eğitim kurumlarının sağladıkları eğitsel ortam açısından farklılıkları göz önünde bulundurulduğunda ilgili yasa ve yönetmeliklerde ulusal bir standardın olmadığı görülmektedir. Bu araştırmanın amacı; Türkiye (2015), Singapur (2016), Avustralya (2016), Yeni Zelanda (2018) ve İsviçre (2019)'nin okul öncesi sınıf içi ve sınıf dışı eğitim ortamlarına dair standartların karşılaştırmalı olarak incelenmesidir. Araştırmada nitel araştırma deseninde, doküman analizi yönteminde gerçekleştirilmiştir. Doküman analizi aracılığıyla Türkiye (2015), Singapur (2016), Avustralya (2016), Yeni Zelanda (2018) ve İsviçre (2019) ülkelerine ait okul öncesi eğitim ortamlarını betimleyen eğitim standartları incelenmiş ve döküman analizi yöntemi ile analiz edilmiştir. Veri analizi sonucunda ülkelerin okul öncesi eğitimde sınıf içi ve sınıf dışı eğitim ortamları ile ilgili standartlara ilişkin benzer ve farklı yönlerin olduğu görülmüştür. Bu nedenle Türkiye'de okul öncesi dönemde sınıf içi ve sınıf dışı eğitim ortamlarına dair standartların geliştirilmesi ve eğitim kurumlarının bu standartlara uygunluğunun denetlenmesi önem kazanmaktadır.
The aim of this study is to examine knowledge of prospective special education teachers about IQ, intelligence, ability, special ability, giftedness, intelligence theories and intelligence tests which are important subjects in teacher education programs for special education majors which form the basis for the education of gifted and talented students. In this study, descriptive research method was used. The participants consisted of 99 sophomores studying at two state universities in Turkey. A questionnaire consisting of eight questions was used. The data were analyzed by grouping them into the categories by 3 researchers (inter-encoder compatibility ratio=.82) and by calculating frequencies and percentages related to each category. The findings have shown that students are aware of intelligence tests in spite of their failure to indicate Vineland scale however they cannot sufficiently distinguish relevant concepts such as ability, special ability, intelligence, and giftedness and they cannot describe IQ well enough.
Amaç: Bu çalışma sağlık çalışanlarının örgütsel etik iklim algısını belirlemek amacıyla yapılmıştır. Metod: Kesitsel ve tanımlayıcı nitelikteki bu araştırma 1 Mart 2019- 23 Mart 2019 tarihleri arasında Gooogle formlar aracılığıyla uygulanmıştır. Çalışmanın evrenini Türkiye’de farklı sağlık kuruluşlarında çalışan sağlık çalışanları, örneklemini ise araştırmaya katılmayı kabul eden 445 kişi oluşturmuştur. Veriler Kişisel Bilgi Formu ve Örgütsel Etik İklim (ÖEİ) ölçeği ile toplanmıştır. Verilerin analizinde; sayı, yüzde, Mann Whitney U testi ve Kruskall Wallis H testleri kullanılmıştır. Bulgular: Yaş ortalaması 31,9 ± 8,1 olan katılımcıların %75,3’ü kadın, %24,7’si erkek ve %54,4’ü lisans mezunudur. Mesleklerine göre; %24,7’si acil tıp teknisyeni/paramedik, %15,7’si ebe ve %59,6’sı ise hemşire/sağlık memurudur. Katılımcıların %57,7’si 0-5 yıl arası çalışmaktadır. Katılımcıların ÖEİ ölçeği toplam puan ortalaması 118,5 ± 23,7 (Min 40-Max 179) olarak bulunmuştur. Alt boyut ortalamaları sırasıyla; ilkeli etik iklim 40,3±8,2 (Min 14-Max 60), egoist etik iklim 40,0±7,8 (Min 12-Max 60), yardımseverlik etik iklim, 38,2±10,8 (Min 12-Max 60), olarak dağılım gösterdiği bulunmuştur. Sağlık çalışanlarının örgütsel etik iklim algısı üzerine sosyodemografik özelliklerden; yaş, eğitim durumu, medeni durum, meslekte çalışma süresinin etkili olduğu bulunmuştur (p
MEB tarafından hayata geçirilen “Aile Okulu Projesi” yle aile-okulu işbirliği, ebeveyn-çocuk ilişkisi, aile içi ilişkiler, akran ilişkileri daha sağlıklı ve bilinçli hale getirilmeye çalışılmaktadır. Proje süreci 3 ana eğitimden meydana gelmektedir. İlk olarak “Aile Okulu Eğitici Eğitimi Hizmet İçi Eğitim Kursu” ile eğitim eğiticileri yetiştirilmiştir, aileler ile bir araya gelecek olan öğretmenlerin eğitimi için eğitici eğitmenler tarafından “Aile Okulu Eğitici Eğitimi Yaygın Eğitim Kursu” verilmiştir ve son olarak eğitici olan öğretmenler tarafından velilere “Aile Okulu Eğitimi” verilmektedir. Bu araştırmayla eğitici eğitimi alan öğretmenlerin projeye ve eğitici eğitim sürecine yönelik görüşlerini almak üzere uzman görüşü alınarak nitel çalışma desenlerinden durum çalışması kullanılarak yarı yapılandırılmış görüşme formu geliştirilmiştir. Veriler 2022-2023 eğitim öğretim yılında Aile Okulu Projesi eğitici eğitiminde yer alan 12 öğretmenden ses kayıtları aracılığıyla toplanmıştır. Toplanan veriler yazılı hale getirildikten sonra MAXQDA 2018 aracılığıyla tema ve kodlar oluşturularak analiz edilmiştir. Araştırma sonucuna göre öğretmenler bu projeyle birlikte ailelerin çocuklarına ilişkin farkındalıklarının artabileceğini, toplumsal ve bireysel gelişimin olabileceğini, iletişim becerilerinin gelişebileceğini belirtmişlerdir. Eğitici eğitim ile birlikte proje içeriğine ve önemine ilişkin farkındalık oluştuğunu ve kişisel gelişimi desteklediğini belirtmişlerdir. Proje süresinin, eğitici eğitmenlerinin uzmanlıklarının, veli ve öğrenciye yönelik uygun özel eğitimlerin eksikliği ile ilgili olumsuz görüşlerde bulunmuşlardır. Çalışmanın sonunda velilerin ve öğretmenlerin katılımına artırmaya yönelik teşvikler, eğitim süresinin düzenlenmesi, proje içeriğinin çocukların yaş grubuna göre farklılaşması gibi öneriler de bulunulmuştur.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.
customersupport@researchsolutions.com
10624 S. Eastern Ave., Ste. A-614
Henderson, NV 89052, USA
This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.
Copyright © 2024 scite LLC. All rights reserved.
Made with 💙 for researchers
Part of the Research Solutions Family.