Mahremiyetin tehdit altında olduğu dijital çağda kullanıcılar, kişisel bilgilerinin nasıl kullanıldığı, paylaşıldığı, korunduğu ve bu bilgilerin yayılması üzerindeki kontrol derecesi konusunda ciddi bir mahremiyet kaygısı duymaktadır. Dijital ortamları her kullanımlarında dijital ayak izlerini bırakan bireyler hem söz konusu ortamlarda var olabilmek adına kişisel bilgilerini gönüllü olarak paylaşmakta hem de kişisel bilgilerinin kötüye kullanılması durumunda yaşayacakları olası ekonomik ve sosyal sonuçlardan da endişe duymaktadırlar. Bu durum da bireylerde mahremiyet/gizlilik paradoksu yaratmaktadır. Günümüzde dijital araçları çok iyi kullanmanın ötesinde kullanıcıların dijital ortamda etkin şekilde var olabilmeleri için gerekli olan bilişsel, sosyolojik ve duygusal becerilerini de kullanmaları gerekmektedir. Dijital okuryazarlık becerileri olarak tanımlanan bu becerilerin bireyleri ile mahremiyet kaygıları arasında bir ilişki olup olmadığının araştırılması bu çalışmanın amacını oluşturmaktadır. İki değişken arasındaki ilişki Buchanan (2007) ve Ng (2012) tarafından geliştirilen ölçekler yardımı ile ölçülmüştür. Araştırma, nicel araştırma desenlerinden yordayıcı ilişkisel desene göre yürütülmüştür. Bu bağlamda Atatürk Üniversitesi İletişim Fakültesinde öğrenim gören öğrenciler özelinde veri toplama tekniklerinden anket tekniği kullanılmış ve anket formu online ortamda öğrencilerle paylaşılmıştır. 457 öğrenci geri dönüş sağlamıştır. Araştırma kapsamında öğrencilerin dijital okuryazarlık becerileri ve dijital mahremiyet kaygıları arasında pozitif yönlü ve doğrusal bir ilişki tespit edilmiştir.
Günümüz dünyasının araştırma ve tartışmalarına çoğunlukla dijital dünya ve olanakları konu olmaktadır. Dijital dünya ve gerçek dünya arasındaki sınırlar da gittikçe silikleşmeye hatta yok olmaya başlamıştır. Öyle ki gerçek hayattaki birçok pratik gibi müzeler de dijital ortama taşınmış ve sanal müze olarak adlandırılmışlardır. Dijital imkânlarla toplumlar kültürel değerlerini, sanatlarını ve yaşantılarını dünyanın her yerindeki toplumlara çok kısa bir sürede anlatabilmekte ve tanıtabilmektedir. Bu bağlamda müzeler de sergileme ve kültürel yayılım noktasında farklı algılama kanallarını ve tekniklerini teknolojinin de yardımı ile hayata geçirmiş, kültürel kaynakların paylaşımı ve etkileşimini kapsayan kültürel diplomasi açısından da etkili birer araç haline gelmişlerdir. Özellikle pandemi (Covid-19) sürecinde kültürel ve turistik gezilerin durdurulması sanal müzelere olan ilgiyi de arttırmıştır. Bu noktadan hareketle çalışmanın amacını dünyada ve Türkiye’deki sanal müzelerin kültürel diplomasi perspektifinden öneminin ve işlevinin değerlendirilmesi oluşturmaktadır. Bu amaç doğrultusunda betimleyici bir analiz ile sanal müzelerin ziyaretçi sayıları, dil seçenekleri ve erişim yapılan ülkelere ilişkin verileri bu bağlamda değerlendirilmiştir. Çalışma sonucunda pandemi sürecinde ziyaretçi sayısının geçtiğimiz yıllara göre önemli bir oranda artış gösterdiği tespit edilmiştir. Ancak hangi ülkeden ziyaretçilerin hem dünya hem de Türkiye’deki sanal müzelere erişim gösterdiğine ilişkin herhangi bir veriye ulaşılamamış ve Türkiye’deki sanal müzelerin dil seçeneği sunmadıkları da görülmüştür. Bu nedenle de kültürel diplomasi perspektifinden değerlendirildiğinde söz konusu bu verilerin eksik olması, devletlerin hangi ülkelere yönelik nasıl bir kültürel politika uygulayacaklarına ilişkin bir rehber hazırlanmasında alanında uzman akademisyen ve profesyonellerden destek alınmasını engellemektedir.
Uluslararası alanda kamu diplomasinin önemli uygulamaları alanlarından biri de dindir. Dini diplomasi aktörlerinden Diyanet İşleri Başkanlığı dünyanın hemen her yerinde yabancı kamulara ve dindaşlara ulaşma noktasında önemli bir misyon üstlenmektedir. Günümüz dijital dünyası diplomasi faaliyetleri için de etkili araçlardan biri haline gelmiş hatta diplomasinin uygulama alanlarından biri olmuştur. Bu nedenle de kurumların ve ülkelerin diplomasi bağlamında dijital dünyada ne kadar var oldukları, kendilerini nasıl ifade ettikleri, etkileşim noktasındaki yeterlilikleri ve diyalogsal bir ilişki oluşturma açısından özellikleri araştırılmaktadır. Bu noktadan hareketle DİB ve DİB'na bağlı resmi web siteleri ile resmi Twitter hesaplarının diyalogsal ilişki düzeylerinin araştırılması, çalışmanın amacını oluşturmaktadır. Söz konusu resmi web siteleri Taylor vd.'nin ( 2001) diyalojik ilişki ölçeğinden yararlanılarak resmi Twitter hesaplarının diyalogsal ilişki düzeylerini tespit etmek için ise Rybalko ve Seltzer'ın (2010) Twitter için geliştirdikleri diyalogsal ilişki ölçeğinden yararlanılarak içerik analizi yöntemi ile veriler analiz edilmiştir. Araştırma sonucunda; söz konusu birimlere ilişkin hem kurumsal web sitelerinin hem de resmi Twitter hesaplarının diyalogsal ilişki düzeylerinin düşük olduğu saptanmıştır.
Uluslararası alanda ülkelerin kamu diplomasisi faaliyetlerini yürütürken en çok başvurduğu alanlardan biri de eğitimdir. Uluslararası eğitim programları aracılığıyla birçok ülkeyle siyasi, ekonomik, akademik ve kültürel anlamda işbirliği yapmaları ülkelere oldukça avantaj sağlamaktadır. Eğitim diplomasisi ile ülkeler arasında kültürel iletişim ve etkileşim de kurulmaktadır. Uluslararası öğrenciler de kültürel bağların korunması noktasında birer kültür elçisi haline gelmektedir. Türkiye de uluslararası mezun öğrencilerle çeşitli platformlar aracılığıyla ilişkilerini sürdürme çabası içerisindedir. Günümüz dijital dünyası da mezun öğrencileri bir araya getirme ve kültürel etkileşimin devamının sağlanmasında etkili araçların başında gelmektedir. Türkiye, uluslararası mezun öğrencileri ile dijital ortamlarda ilişkilerini sürdürmek amacıyla Türkiye Mezunları dijital platformu üzerinden mezunları ile bir araya gelmektedir. Bu noktadan hareketle bu çalışmada eğitim diplomasisi bağlamında birer kültür elçisi olan uluslararası mezun öğrencilerin dijital kültür elçisi olmalarına imkân sağlayan Türkiye Mezunları dijital platformu misyon, amaç ve işlevleri doğrultusunda nitel araştırma tekniklerinden betimleyici analiz yöntemiyle incelenmektedir. İnceleme sonucunda dijital platformun eğitim diplomasisi ve kültürlerarası iletişim açısından önemli bir işleve sahip olduğu görülmüş ancak platformun sıklıkla güncellenmediği tespit edilmiştir. Dijital dünyanın da hız ve güncellik beklediği göz önünde bulundurulduğunda bu eksikliğin giderilmesi önerilmektedir.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.
customersupport@researchsolutions.com
10624 S. Eastern Ave., Ste. A-614
Henderson, NV 89052, USA
This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.
Copyright © 2025 scite LLC. All rights reserved.
Made with 💙 for researchers
Part of the Research Solutions Family.