Tarihi süreç içerisinde insanlık; hayata tutunma amacı ve yaratılışları gereği merak arzusu doğrultusunda sürekli kendilerini geliştirmeye yönelmişlerdir. Neolitik dönem, insanlığın göçebe hayattan yerleşik hayata geçmesiyle beraber oluşturduğu sosyal, kültürel, ekonomik, dini, mimari vs. gibi pek çok alanda yaşadığı çağın şartlarına göre zirve yaptığı zaman dilimidir. Anadolu coğrafyasında Neolitik dönemi yaşayan pek çok yaşam merkezi vardır. Bunlardan en önemlilerinden biri şüphesiz Diyarbakır ili, Ergani ilçesi yakınlarında bulunan Çayönü yerleşim alanıdır. Gerek oluşturdukları sistematik yerleşme gerekse çevre medeniyetlere yakın olması Neolitik dönem yerleşmeleri içerisinde Çayönü'nü ön plana çıkmıştır. Çayönü'nün önem arz etmesinin bir başka sebebi ise bölge sınırları içerisinde tam teşekküllü yerleşim modeline yakın bir yapılaşmanın görülmesidir. Kült ve kamu binalarının varlığı, kendine has mimari tarzı ve gelişmiş mühendislik bilgilerinin mimariye yansımasıyla pek çok araştırmacı tarafından ilgiyle takip edilmiştir. Yuvarlak çukur tabanlı, ızgara planlı, kanallı , taş döşeli, hücre planlı ve geniş odalı yapılar, kült ve kamu binaları, , ateş çukurları, çöp çukurları, kafatası odalarından oluşan son derece iyi tasarlanmış ve dönemin mimari tarzına ışık tutan yapılardır. 1964 yılında başlayan kazılar 1991 yılında malum terörden dolayı sekteye uğramıştır. Günümüzde yeniden başlamış olan çalışmalarda çok önemli verilerin literatüre kazandırılması beklenmektedir.
Teknolojide yaşanan hızlı gelişmelerle günümüzde kullanımı hızlı artan akıllı ulaşım araçları, artan talep ve sağladıkları kolaylıklar sebebiyle kısa zamanda dünya çapında önemli bir yere sahip olacaktır. Akıllı ve otonom ulaşım araçları alanındaki teknolojik gelişmeler söz konusu olduğunda hızlı bir ivme kazanıldığı göz ardı edilemez. Gelişmiş makine öğrenimi ve yapay zekâ tekniklerinden yararlanan yarı otonom ve otonom arabaların ortaya çıkmasıyla birlikte potansiyel riskler ve siber güvenlik zorlukları artmaktadır. Dahası, akıllı ulaşım sistemlerinin ve otonom araçların konuşlandırılması için gerekli Araçtan Araca (V2V) ve Araçtan Altyapıya (V2I) ara yüzler, potansiyel saldırı yüzeyini ve saldırı vektörlerini büyük ölçüde genişlettikleri için güvenlik risklerini daha da artırmaktadır. Yapay zekâ ve yazılımla çalışan bu araçlar her ne kadar sürücü güvenliği ve konforunu artırsa da dışarıdan gelebilecek siber saldırılardan dolayı büyük ölçekte can ve mal kaybına da sebep olabilmektedir. Bu nedenle, akıllı ulaşım araçları ile ilgili tehditleri ve siber güvenlik risklerini analiz etmek ve bu son derece karmaşık, heterojen ve değişken ortamın özelliklerini dikkate alarak bu riskleri ele almak için güvenlik önlemleri ortaya koymak son derece önemli hale gelmektedir. Bu çalışmada akıllı ulaşım araçlarına yapılan siber güvenlik saldırıları, doğabilecek sonuçlar ve alınabilecek güvenlik önlemleri açıklanmaya ve analiz edilmeye çalışılacaktır. Ayrıca bu sistemlerde kullanılan çok katmanlı savunma sistemi incelenerek değerlendirilmiştir.
İnsanın anlam arayışında, varoluşsal sorgulamalarında ve kavramsal anlamlandırmalarında en önemli unsurlardan biri dindir. Din ve dine dair tüm unsurlar, geçmişten günümüze bütün toplumların hayatlarında başat faktörlerden olmuştur. Bu düzlemde geçmişinden kopmak istemeyen, ölen yakınlarıyla iç içe bir hayat tercih eden ve onların öteki dünyasını bu dünyadan şekillendirmek isteyen aynı zamanda bu dünyanın da öteki dünya tarafından şekillenmesini hedefleyen kadim insanın, idraki derinliği ve dindarlık kipleri kuşkusuz bugünle özdeşleştirilebilir niteliktedir. Bu örüntü içerisinde çalışmada, Aydınlanma Çağı’nın ve batının kendini üstün görme fikrinin bir süreği olan dine köken arama girişimleri kapsamında atalar kütü fikrine değinilmiş, Atalar ile olan münasebetin Paleolitik Çağ’daki yansıması irdelenmiştir. Mağara resimleri üzerinden sembolik anlatımlar ile ölüm ve ruh arasındaki bağ kurulmaya çalışılmış, ölüme dair Paleolitik insanının bakışı sorgulanmıştır. Dinsel ve insani zaruretlerin ölü gömme uygulamalarına yansıması ile ataların hem bu dünyadaki konumlarına hem de öteki dünya algısına ve oradaki konumlarına dair arkeolojik ve teolojik veriler sunulmuştur. Tüm bunları yaparken günümüz yerel topluluklardaki arketipsel olarak yansımalar da ayrıca incelenerek Paleolitik insanının hem düşüncesi hem de dinseli hakkında yargıya varılmaya çalışılmıştır. Disiplinlerarası çalışmaların bu sahadaki tutumları, çalışmanın belirleyici unsurudur. Tarihsel anlamda hem Paleolitik Çağ insanının dine dair tutumu hem de bu tutumun kapsamında atalar ile olan münasebeti oldukça önemlidir.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.
customersupport@researchsolutions.com
10624 S. Eastern Ave., Ste. A-614
Henderson, NV 89052, USA
This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.
Copyright © 2024 scite LLC. All rights reserved.
Made with 💙 for researchers
Part of the Research Solutions Family.