Üniversiteler bir yandan öğrenci çekmek ve kurumsal itibarlarını güçlendirmek gibi stratejik amaçlar, diğer taraftan toplumu bilimsel süreçlere dahil etmek ve siyasal karar alma süreçlerine bilimsel temelli katkı sunmak gibi kamusal faydayı önceleyen hedefler çerçevesinde bilim iletişimi etkinliklerinde bulunmaktadırlar. Bu araştırma bilim iletişiminin en önemli kurumsal aktörlerinden biri olan üniversitelerin bünyelerindeki merkezi iletişim birimlerinin bu kapsamdaki rolünü ve gerçekleştirdikleri etkinlikleri konu almaktadır. Araştırmanın temel amacı ise bilim iletişimi etkinliklerinin üniversitelerde kurumsal olarak nasıl şekillendiğini analiz etmeye dönük bir ölçek geliştirmektir. Bu kapsamda ölçekte yer alacak bilim iletişimi etkinlikleri literatür taraması, keşfedici mülakatlar ve kart sıralama tekniği gibi tümdengelimsel ve tümevarımsal yöntemler kullanılarak belirlenmiş, pazarlama, halkla ilişkiler, kamusal katılım ve kamu işleri olmak üzere 4 alt-faktör çerçevesinde değerlendirilmiştir. Ölçek, istatistiksel olarak ölçüm değişmezliğinin test edilmesi amacıyla Türkiye’de faaliyet gösteren devlet, vakıf ve araştırma üniversitelerinin %48’ini temsilen 92 üniversitenin merkezi iletişim birimleri yetkilileri üzerinde uygulanmıştır. Geliştirilen ölçek üniversitelerin hangi bilim iletişimi etkinliklerini gerçekleştirdikleri, bu etkinlikleri hangi iletişim işlevleri altında tanımladıkları ve nasıl organize ettikleri konusunda önemli bulgular sunmaktadır. Bu anlamda üniversitelerin bilim iletişimi etkinliklerini geliştirmeleri konusunda yol göstermektedir. Ölçek mevcut haliyle kullanılabileceği gibi yeni araştırmacıların katkılarıyla da geliştirilebilir niteliktedir.

ABSTRACT Digital platforms that allow individuals to interact and offer a public space where people can share the content they produce and seek their rights play a crucial role in organizing activist protests, promoting new representations, and presenting adversary political voices. New activism, called 'digital activism,' is the activities by individuals or organizations in the digital environment to create the social change they desire. Social movements that started on these platforms with the claim of a better world while expressing social discomforts that are unsuitable for the flow of life may also offer new solutions. This study reveals the social and political dimensions of how digital activism is shaped in Turkey through the Istanbul Convention, which appears to be the symbol where women, and non-governmental organizations, have struggled for years. The social struggle for both the existence and the implementation of the protection mechanisms of the Istanbul convention, was terminated by the Presidential decree, was analyzed with the content analysis method. Twitter posts under the hashtags "#İstanbulSözleşmesiYaşatır," (IstanbulConventionGivesLife), "#İstanbulSözleşmesindenVazgeçmiyoruz," (WeWon'tAbandonTheIstanbulConvention), "#İstanbulSözleşmesi" (IstanbulConvention) and explored categories related to the reflections of digital activism in Turkey was interpreted. According to the results, while the categories such as informing the public, not yielding, acting together for the benefit of society, and not giving up in the online struggle come to the fore, it is seen that digital is actively used in transferring activism offline. Another important finding of the research is that the main opposition party, individual activists, bar associations, and lawyers, especially women's non-governmental organizations, come to the fore as the most active groups and play an active role outside of digital platforms by directing the society. Keywords: Digital activism, Istanbul convention, Right-wing populism, Twitter hashtag, Women’s movements

National symbols, traditions, and rituals emerge as the most influential signifiers of national identity and nationalism. These symbols and images that embody the basic concepts of nationalism, make them visible to the members of society, help to make abstract ideologies more socially concrete, strengthen the sense of national loyalty and strengthen the awareness of the community members that belong to the same nation. On the other hand, Atatürk appears as a symbol of both Turkey's modernization process and Turkish unity and solidarity. Focusing on the representations of Atatürk as one of the national symbols on the internet and social media, this research examines the symbolic construction of the national identity of NGOs that represent different social groups in Turkey through the "November 10th, Atatürk Commemoration Day”. In this context, the November 10, 2019, posts of 38 Non-Governmental Organizations, which operate in different fields, are the most followed and have social, cultural, and economic activity on the society, were analyzed on Instagram. Shared visuals were used to categorize with the help of various codes assigned to them. The thematization method was used to characterize the types of photos posted on Instagram with embedded coding. Then, by combining very close codes, they were also subjected to clustering analysis to see which symbols are frequently used together and which meaning patterns they form. The findings of the study show that social media, which is often depicted as the space of global identities and flows, is a space where national identities are eclectically reconstructed by subjects and social groups that make up the nation and circulated through symbols.

Lifestyle segmentation has been prominently used in marketing and communication to define consumption patterns and marketing communication processes. This article underlines the significance of a multidimensional approach to lifestyle analysis. Bourdieu’s statistical technique of ‘multiple correspondence analysis’ permits to find unexpected dimensions and offer visual representation of the relationships between categories. This technique has been used to re-analyse Konda’s 2008 Lifestyle Research data, which was one of the most influential and widely circulated lifestyle segmentation research papers of its time, that introduced the categories of ‘anxious-moderns’ and ‘conservative-moderns’. The patterns identified through multidimensional analysis have been used in discourse analysis that permit to interpret the complex and heterogeneous nature of social dynamics.

Bu çalışma, Türkiye'deki bilim insanlarının gerçekleştirdiği kamusal iletişim faaliyetlerini, bunların sıklığını ve hedef kitlelerini inceleyerek, bu faaliyetlerin bilim insanlarının motivasyonları ve toplum algıları ile nasıl ilişkili olduğunu tespit etmeyi amaçlamaktadır. Bu araştırma, akademisyenlerin içsel ve dışsal motivasyonlarının (roller ve ödüller) ve toplum algılarının kamusal iletişim faaliyetleriyle nasıl ilişkili olduğunu anlamayı amaçlamaktadır. Akademik unvan, üniversite türü, cinsiyet ve akademik alan gibi kriterleri göz önünde bulunduran kota örneklemesi kullanılarak 391 akademisyen bilim insanından veri toplanmıştır. Çalışma, akademisyenleri kamusal iletişim faaliyetlerine katılmaya motive eden temel faktörlerin içsel olduğunu ve dışsal motivasyon/ödül ile kamusal iletişime katılım arasında negatif bir korelasyon olduğunu ortaya koymuştur. Akademisyenlerin kamusal iletişim faaliyetlerinde yer almak için içsel motivasyonlarının önemini gösteren bu araştırma, akademisyenlerin halkın bilimle ilgilenmesine yardımcı olma rolünü genişletmek için bir yön sunmaktadır. Gelecekteki çalışmalar, akademisyenlerin kamu iletişiminde cinsiyete dayalı farklılıkların nedenlerini inceleyebilir.