X ve Y kuşağının birbirlerine karşı algılarının ve bakış açılarının ortaya çıkarılması, bu çalışmanın amacını oluşturmaktır. Bu amaç doğrultusunda; bir taraftan X Kuşağı akademisyenlerin, Y Kuşağı öğrenci özellikleri ile ilgili ne tür algılara sahip oldukları incelenirken diğer taraftan Y Kuşağı öğrencilerin, derslerine giren X Kuşağı akademisyenlerin etkileşim özellikleri hakkında nasıl bir algı ve görüşe sahip oldukları incelenerek bir karşılaştırma yapılmıştır. Bunun için veri toplama aracı olarak; X Kuşağına uygulanan araştırmada, Smith ve Smith (2005)'in "Öğretmenlerin Y Kuşağı Öğrenci Özellikleri Algıları Ölçeği" Isparta Süleyman Demirel Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesinde görevli 68 akademisyene uygulanırken Y Kuşağı üzerine yapılan araştırmada ise Wubbels ve Levy (1993)'nin "Öğretmen Etkileşim Ölçeği" aynı fakültedeki 6.766 öğrenciye uygulanmıştır. Araştırmanın sonuçlarına göre; X Kuşağı, Y Kuşağını hem genel özellikler hem de öğrenme yetkinlikleri bakımından yetersiz görürken iş ve iletişim yetkinlikleri açısından olumlu ya da olumsuz bir eğilim belirtmemektedirler. Buna karşılık Y Kuşağı, X Kuşağını etkileşim özellikleri açısından yeterli görmekte, onları bir yandan lider, yardımsever (cana yakın), anlayışlı, kararlı, memnun ve uyarıcı olmayan bireyler olarak görürken diğer yandan sert ve özgürlükçü olmayan kişiler olarak değerlendirmektedir.
Bu araştırmanın temel amacı, Sözel, Sayısal ve Eşit Ağırlık puan türlerine göre üniversiteye yerleşen öğrencilerin girişimcilik özelliklerinin incelenmesi, girişimcilik eğilimlerinin belirlenmesi ve çeşitli demografik özelliklere göre incelenmesidir. Araştırma Süleyman Demirel Üniversitesinde yapılmış olup, araştırmanın çalışma grubunu üniversitenin Türk Dili ve Edebiyatı, Tarih, İnşaat Mühendisliği, Makine Mühendisliği, İşletme ve İktisat bölümlerinde okuyan toplam 380 son sınıf öğrencisi oluşturmaktadır. Araştırma sonucunda öğrencilerin "yüksek girişimcilik" özelliğine sahip oldukları tespit edilmiştir. Bunun yanı sıra "geldikleri yerleşim birimi", "kariyer hedefi", "kendi işini kuran yakının varlığı", "eğitimi süresince bir işte çalışma durumu", "eğitimleri süresince gelirlerini karşılama durumu", "aldıkları eğitimin kendi işlerini kurmaya etkisi" ve "beklenmedik biçimde sahip olunan bir parayı değerlendirme şekilleri" değişkenleri açısından öğrencilerin girişimcilik eğilimleri anlamlı farklılık göstermektedir. Diğer yandan "üniversiteye yerleştikleri puan türü", "cinsiyet", "not ortalaması", "aile gelir düzeyi" ve "girişimcilik dersi alma" değişkenleri açısından ise öğrencilerin girişimcilik eğilimlerinin anlamlı farklılık göstermediği tespit edilmiştir.
Öz Disiplinler arası bir bakış açısıyla ele alınan bu çalışmanın amacı, simbiyotik ilişkilerin örgüt yaşamında varlığını incelemektir. Çalışmanın amacını gerçekleştirmek için simbiyotik yaşam mefhumu, örgüt yaşamına indirgenmiştir. Zira örgüt içinde de simbiyotik ilişkiler söz konusudur. Biyoloji kökenli bir kavram olan simbiyotik yaşamda, canlılar, birlikte ve birbirine bağımlı olarak ortak yaşamaktadır. Bu türden bir ilişkide en dikkat çeken husus, canlıların birbirini yarar sağlama ya da zarar verme yönüyle etkilemeleridir. Yapılan inceleme sonucunda, örgüt yaşamında da bir başkası üzerinden geçinenler, bir başkasının gölgesine sığınanlar, kendini kullandıranlar ve tek taraflı ya da karşılıklı çıkar gözeterek iş ortaklığı gözetenler olduğu gözlemlenmiştir. Neticede, örgütlerde simbiyotik ilişki içerisinde hareket eden üç farklı çalışan tipi ve davranışı tanımlanmıştır: İşbirlikçiler, sığıntılar ve asalaklar.
Kariyerini geliştirmek isteyen her bireyin kariyer planlaması yapması önerilmektedir. Bireysel kariyer planlaması, kişilerin kendi beklentileri doğrultusunda gelecek hedefleri, yetenekleri ve mesleklerinin planlanması sürecidir. SWOT Analizi, bireysel kariyer planlamada, öz tanıma aracı olarak kullanılabilir. Bu motivasyon ile yapılan çalışmada, Z kuşağı üyesi üniversite öğrencilerine ait 251 bireysel SWOT analizi, içerik analizi yöntemiyle analiz edilmiştir. Neticede, Z kuşağının güçlü ve zayıf yönleri, yetenek ve yetkinlikleri, fırsat ve tehditleriyle ilgili bir profil ortaya çıkarılmıştır. Araştırma sonuçlarına göre, Z kuşağı öğrencilerin en güçlü ilk üç yönü, beşeri ilişkiler becerisi, sanat/spor/hobi ile uğraşma ve kararlılık iken; en zayıf ilk üç yönü ise duygularını yönetememe, yabancı dil eksikliği ve sinir/öfkedir. Buna mukabil Z kuşağının fırsat olarak gördüğü ilk üç unsur, aile desteği, sosyal sermaye ve iyi bir üniversite okumak iken; tehdit olarak gördükleri ilk üç faktör ise rakipler, işletmelerin nitelikli insan kaynağı talebi ve DGS/KPSS’yi kazanamamaktır.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.