Shareholder value maximisation has become very important for companies due to increased competition with globalization. The main objective of a company in financial terms is to maximize the value of its shareholders. However, traditional accounting-based performance measures are insufficient in this regard. Therefore, companies should be able to determine an appropriate measure to analyze their financial performance that reflects shareholder value. From this point of view, it is aimed to emphasize the importance of the Cash Flow Return on Investment (CFROI) and Economic Value Added (EVA) performance methods in maximisation the value of the shareholders. For the periods including the years 2015-2021 companies in the healthcare sector traded in Stock Exchange Istanbul (BIST) are analyzed. In the study, it is concluded that CFROI and EVA have a positive effect on stock returns of these companies but CFROI has bigger impact. Thus, the CFROI technique is the best measure of financial performance for shareholder value.

Denetimde şeffaflığın sağlanması ve ihtiyaca uygun bilginin sunulması amacıyla kilit denetim konularının raporlanması son derece önemlidir. Bu amaçla Bağımsız Denetim Standardı (BDS) 701 09.03.2017 tarihinde yayımlanmıştır. BDS 701’e göre kilit denetim raporlarının bağımsız denetim raporlarında sunulması zorunlu hale getirilmiştir. Kilit denetim konuları (KDK), cari dönemin mali tablolarında en çok önem arz eden konulardır. Bu konuların denetçi tarafından raporlanması hedef kullanıcılar ile iletişim değerinin arttırılmasını sağlayacaktır. Bu çalışmada, Borsa İstanbul’da (BIST) tekstil sektöründe faaliyet gösteren şirketlerin 2021 yılına ilişkin finansal tablolarında raporladıkları kilit denetim konuları incelenmiştir. Kilit denetim konularına ilişkin hesapların içinde bulundukları hesap grubu ve ana grup bazında ağırlıkları hesaplanmıştır. Hesaplamalar sonucunda raporlanan kilit denetim konularına ilişkin hesapların içinde bulundukları hesap grubuna ve ana gruba paylarının önemli seviyede olduğu tespit edilmiştir.

Muhasebe bilimi dinamik bir bilim dalı olarak Dünya’da yaşanan değişimlere ve gelişmelere reaksiyon göstermek gibi bir misyona da sahiptir. Merkezinde doğru ve güvenilir bilgi üretmek ve raporlamak olan bu bilim dalı gelişime açık bir yapıya sahiptir. Ayrıca yeni gelişmelere uygun metotlar geliştirmek, dijitalleşme gibi kaçınılmaz değişimlere adapte olmak ve yenilikçi yaklaşımlar ortaya koyabilmek de muhasebenin sanatsal boyutunun bir göstergesi olarak değerlendirilebilir. Çok değerli akademisyenlerin bir araya gelerek katkı sağladığı “Güncel Gelişmeler Ekseninde Muhasebe ve Denetim” isimli bu eser muhasebenin hem bilimsel hem de sanatsal boyutunun bir kanıtı olarak bilim dünyasının hizmetine sunulmuştur. Dünya’da ve Türkiye’de yaşanan güncel gelişmeler ekseninde muhasebe biliminin sağladığı katkılar çerçevesinde bu eser hazırlanmıştır. Bu eserde, çağın bir gereği olan dijitalleşme kapsamında muhasebe, denetim ve bilgi teknolojisi, yeşil aklama ve çevik denetim gibi güncel yaklaşımlar, döviz dönüşümlü kur korumalı mevduat gibi ülkemize özgü ve 2022 yılına damga vuran bir ekonomik politika aracının muhasebe boyutu ve yansımaları, işletmelerin piyasa değeri ve kârlılık, yine enflasyonla beraber dalgalanmalar yaşayan gayrimenkuller gibi varlıkların gerçeğe uygun değerinin ölçümü, kamu alanında büyükşehir belediyelerinin sürdürülebilirlik raporlaması, 2022 yılında Türkiye’de neredeyse üç basamaklı rakamlarla ifade edilmek üzere olan enflasyon ve enflasyonun birey, devlet ve işletme boyutu ile 2023 yılında uygulanmaya başlanacak küçük ve mikro işletmeler için finansal raporlama standartları konu olarak belirlenmiştir. Bu kitabın hazırlanmasında bölüm yazarı olarak katkı sağlayan ve böyle değerli bir eserin literatüre kazandırılmasında rol alan değerli akademisyenlerimize sonsuz teşekkürlerimizi sunarız.  Prof. Dr. Tansel HACIHASANOĞLU Dr. Öğr. Üyesi Medet İĞDE

Gelişen teknolojiye cevap verebilecek maliyet stratejilerinin geliştirilmesi kaçınılmaz olmuştur. Ürünlerin maliyetinin tespitinde kullanılan, geleneksel maliyetleme, maliyetler ile mamul arasında direkt bir ilişki kurmaya çalışır. Geçmişte, direkt işçilik ve direkt hammadde giderlerine kıyasla, genel üretim giderlerinin üretim maliyeti içerisindeki payı çok azdı; ancak teknolojideki gelişmelerle birlikte, genel üretim giderlerinin çeşitlenmesine dolayısıyla üretim maliyeti içerisindeki payının artmasına yol açmıştır. Bu gelişmeler geleneksel maliyetlemeye alternatif olarak, faaliyet tabanlı maliyetlemenin gelişmesine yol açmıştır. Bu maliyetleme, faaliyetlerin maliyetleri, mamullerinde faaliyetleri tükettiği üzerinde yoğunlaşmıştır. Bu çalışmada, faaliyet tabanlı maliyetleme yaklaşımının bir hastane işletmesinde uygulanması ve sonuçların geleneksel maliyetleme ile karşılaştırılması ve faaliyet tabanlı maliyetleme yaklaşımının geleneksel maliyetlemeye tercih edilmesi gerektiği üzerinde durulmuştur.