ÖzAmaç Siberkondria, bireylerde sağlık konusunda yaşanan sıkıntı veya endişeyi hafi fl etme dürtüsü ile aşırı ve tekrarlayan şekilde internetten sağlıkla ilgili bilgi araması yapılması şeklinde tanımlanan yeni bir kavramdır. Sakarya Üniversitesinde yürütülen bu çalışmada amaç, sağlık ile ilgili birimler dışında çalışan üniversite personelinin siberkondria düzeylerini ve bu düzeylerle ilişkili olabilecek faktörleri ortaya koymaktır. Sakarya Tıp Dergisi, 2018, 8(2):359-370 ) Gereç ve Yöntem Tanımlayıcı, ilişki arayıcı ve kesitsel tipteki bu araştırmada elektronik olarak hazırlanan anketlerin, Sakarya Üniversitesi'nde çalışmakta olan personelin resmi mail adreslerine otomatik olarak gönderilmesi planlanmıştır. Ankette, Siberkondria Ciddiyet Ölçeğinin 15 maddelik kısa formu (SCÖ-15) ve katılımcıların bazı sosyodemografi k özellikleriyle ve internet kullanımlarıyla ilgili bazı tutum ve davranışlarının sorgulandığı 34 soru vardır. Varyans analizleri sonucunda istatiksel olarak anlamlı etkileri olan bağımsız değişkenler kullanılarak çoklu doğrusal regresyon (backward) analizi yapılmıştır. İstatiksel analizler için IBM SPSS v23.0 programı kullanılmıştır. Bulgular Analiz sonucunda, oluşturulan modelde yer alan sağlıkla ilgili konular nedeniyle interneti kullanma sıklığı, internet sayesinde kendi sağlık durumunu takip edebilme, sosyal ağlardan elde edilen sağlık bilgisini güvenilir bulma, internette okuduğu tıbbi tetkik/ilaçların temini için hekimine telkinde bulunma, hekimin önerdiği ilaca veya tedaviye başlamadan önce internette araştırma ve hastalık belirtilerini internetten araştırmanın aile veya sosyal hayatını olumsuz etkilemesi gibi faktörlerin, istatiksel açıdan anlamlı olarak siberkondria düzeylerini öngörebilir nitelikte olduğu belirlendi [F(6,59)=16,529, p<0,001, Düzeltilmiş R²=0,361, Durbin Watson=1,855]. Sonuç Siberkondria kavramıyla uyumlu bu bağımsız faktörlerin, ölçek skorlarının düzeyini öngörmede anlamlı katkılar sağlayabilmesi nedeniyle ölçeğin bireylerdeki siberkondria düzeyini ölçmeye uygun bir enstrüman olduğu yorumu yapılabilir. Ancak SCÖ-15'in siberkondria düzeyleri açısından kesme değerlerinin belirlenmesi gerekmektedir. Gelecekte, bu yeni kavramla ve bu çalışmada ortaya konan ilişkili faktörlerle ilgili nedensellik bağı kurabilecek izlem çalışmalarına ihtiyaç vardır. Anahtar Kelimeler İnternet; Sağlık Bilgisi Arama; Siberkondria; Üniversite Çalışanı AbstractPurpose Cyberchondria is a new concept defi ned as the search for information about the health from the internet in an excessive and repetitive manner by the inconvenience of anxiety or anxiety about health in the individuals. The aim of this study was to evaluate the cyberchondria levels of Sakarya University employees beside working in health related units and to defi ne factors which may be related about cyberchondria. ( Sakarya Med J, 2018, 8(2):359-370 ). Materials and MethodsIn this descriptive/correlational and cross-sectional study, electronically designed questionnaire was sent to staff's offi cal e-mail adresses. There were 34 questio...
ÖzetSezaryen doğum, gebelik ve doğum sırasında beklenmeyen komplikasyonlar geliştiğinde anne ve bebek için hayat kurtarıcı bir yöntemdir. Ancak son yıllarda ülkemizde ve Dünya'da güncel sezaryen doğum sıklıkları, tıbbi olarak gerekçelendirilebilir düzeyin üzerindedir. Son 24 yıl içinde bazı ülkelerde sezaryen doğum sıklıklarında %30 'un üzerinde artış görülmüştür. 2015 yılında Türkiye, OECD ülkeleri arasında sezaryen doğum oranı en yüksek ülkedir. Sezaryen oranlarında sürekli artışın sebepleri henüz tam olarak anlaşılamamıştır. Sezaryen doğum tercihinde tıbbi etmenlerin yanı sıra hekim, hasta ve sağlık sistemi arasındaki güven eksikliği de etkili olmaktadır. Ayrıca kadınların korkuları, sosyal ve kültürel inançları da kadınları sezaryen doğuma yönlendirmektedir. Sezaryen doğum sıklıklarının belirlenmesi, hangi nedenlerle sezaryene başvurulduğunun ortaya konulması, sezaryen doğumun kısa ve uzun vadedeki sonuçlarının izlenmesi, sezaryen uygulamalarının iyileştirilmesine yönelik politikaların geliştirilmesi için esastır. Abstract:Cesarean section (C-section or cesarean delivery) is a life saving surgical procedure for mother and baby when unexpected complications occur during pregnancy or delivery. However, in recent years, current ceseraen section rates in Turkey and in the world are above the medically justifiable level. Over the past 24 years, there has been over %30 increase in cesarean delivery rates in some countries. Turkey was the country with the highest rate of cesarean delivery among OECD countries in 2015. The reasons for the constant increase in cesarean delivery rates have not yet been fully understood. As well as medical factors, the lack of trust among the physician, the patient and the health system is also influential in choosing cesarean delivery. Besides, women's fears and social and cultural beliefs also lead women to cesarean birth. Determining the cesarean section rates, identifying the reasons for resorting to cesarean delivery and monitoring short and long term results of cesarean births are essential for the development of policies to improve cesarean practices. ( Sakarya Med J2017,7(4):158-163 ).
Öz Amaç Sağlık okuryazarlığı, bireylerin sağlık sonuçlarına olan etkilerinden dolayı, halk sağlığı alanının önemli konularından birisi olarak görülmektedir. Bu araştırmada, Uşak Merkez Dikilitaş Aile Sağlığı Merkezine başvuranların sağlık okuryazarlığı düzeylerinin ve ilişkili olan faktörlerin belirlenmesi amaçlanmıştır. ( Sakarya Tıp Dergisi, 2018, 8(3):575-581 ) Gereç ve Yöntem Araştırma Uşak ili Dikilitaş Aile Sağlığı Merkezinde yürütülmüştür. Aile Sağlığı Merkezi'ne 05-30 Nisan 2018 tarihlerinde sağlık hizmeti almak üzere başvuran 18-65 yaş arası, okuryazar, iletişim sorunu olmayan ve çalışmaya katılmayı kabul eden bireyler, çalışma grubunu oluşturmuştur (N=605). Verilerin toplanmasında, iki bölümden oluşan bir anket formu kullanılmıştır. Birinci bölümde, sosyo-demografi k özellikler sorgulanmıştır. İkinci bölümde ise, 32 maddelik Türkiye Sağlık Okuryazarlığı Ölçeği-32 (TSOY-32) uygulanmıştır. Elde edilen veriler SPSS 22.0 (Statistical Package For Social Science) programı ile tanımlayıcı istatistikler, Student T testi ve ki-kare testi kullanılarak değerlendirilmiştir. Bulgular Araştırma grubunun yaş ortalaması 41,1 ± 13,7'dir (18-71). Sağlık okuryazarlığını değerlendirme puanları incelendiğinde; katılanların yarısından biraz fazlası (% 51,7), yetersiz sağlık okuryazarlığı kategorisi içinde yer almaktadır. Yalnızca % 17,2'si yeterli ve mükemmel sağlık okuryazarlığı düzeyine sahiptir. Sağlık okuryazarlığı genel indeks puanı ortalamaları kadınlarda 25,0 ± 9,3 ve erkeklerde 24,8 ± 9,5 olarak bulunmuştur. Sonuç Sağlık Okuryazarlığı, birçok ülkede olduğu gibi ülkemizde de yetersiz düzeydedir ve bu alanda yapılan bilimsel çalışma sayısı da azdır. Toplumdaki iletişim faaliyetlerini güçlendirmek adına, doğru sağlık bilgisine erişim konusunda bilgilendirme kampanyaları düzenlenmelidir. Kronik rahatsızlığı olan hastalar ve dezavantajlı toplum grupları için hasta bilgi materyalleri geliştirilmesi öncelikli çalışma alanları olmalıdır. AbstractObjective Health literacy is seen as one of the important issues in the fi eld of public health because of its effects on individuals' health outcomes. In this study, the aim was to determine the levels of health literacy and related factors in individuals who applied to Dikilitaş Family Health Center in Uşak city center. ( Sakarya Med J, 2018, 8(3):575-581 ). Materials and MethodsThe research was carried out in Dikilitaş Family Health Center located in the center of Uşak province. The study group consisted of individuals aged between 18 and 65, who were literate, had no communication problems, accepted to participate in the study and applied to the Family Health Center between 05-30 April 2018 for health services (N = 605). Turkish Health Literacy Scale (THLS) with 32 items was applied. The obtained data were evaluated using SPSS 22.0 (Statistical Package for Social Science) program for conducting descriptive statistics, Student's t test and chi-square test ResultsThe average age of the study group was 41,1 ± 13,7 (18-71). When examining the health literacy status scores; slightly m...
ÖzAmaç Akılcı ilaç kullanımı kişilerin klinik bulgularına ve bireysel özelliklerine göre uygun ilacı, uygun süre ve dozda, en düşük fiyata ve kolayca sağlayabilmeleri olarak tanımlanmaktadır. Araştırma, Sakarya'nın Taraklı ilçesindeki 18 yaş üzeri kişilerin akılcı ilaç kullanımına ilişkin alışkanlıklarının incelenmesi amacıyla planlanmıştır.( Sakarya Tıp Dergisi 2018, 8(1):80-89 ) Gereç ve Yöntemler Çalışma 13-15 Mayıs 2016'da Sakarya'nın merkeze uzak bir ilçesinde yapılan tanımlayıcı tipte bir araştırmadır. Araştırmada kümeleme yöntemi ile seçilen örneklemin tamamına ulaşılmış olup 419 kişi analize dahil edilmiştir. Anketler yüz-yüze görüşme tekniği ile toplanmıştır. Anket formu sosyodemografik özellikler ve akılcı ilaç kullanımına yönelik bilgi ve tutumların değerlendirildiği 24 sorudan oluşmaktadır. Bulgular Araştırmaya katılanların yaş ortalaması 56,57 ±15,6 SS(Standart Sapma)'dır. Evlerinde kullanılmamış ya da yarım kalmış ilaç kutusu olmayan 230 kişi(%54,9), 1-5 adet yarım ya da kullanılmamış ilaç kutusu olan 148 kişi (%35,3), 5'den fazla yarım ya da kullanılmamış ilaç kutusu olan 41 kişi(%9,8) olduğu tespit edilmiştir. Evdeki ilaçları tekrar kullanırken %62,8'i son kullanma tarihinin geçmemiş olmasına, %59,4'ü hastalığa uygunluğuna , %16,9'u ambalajının bozulmamış olmasına dikkat etmektedir. Araştırmaya katılanların %78,7'si ilaçları nerede saklaması gerektiğine dikkat ederken, %12'si bazen dikkat etmekte, %8,4'ü hiç dikkat etmemektedir. Hastalık durumunda araştırmaya katılanların %87,6'sı hekime danıştığını belirtmiştir. Yaş arttıkça ilacın nerede saklanması gerektiğine dikkat etme azalmaktadır (p=0,002). Yaş arttıkça ve öğrenim durumu azaldıkça son kullanma tarihine bakma yüzdesi giderek anlamlı bir şekilde azalmaktadır (p<0,001, <0,001). Sonuç Akılcı ilaç kullanımına ait bilgi eksikliği mevcuttur ve bu durum yaş ilerledikçe daha çok artmaktadır. Bu konuya yönelik saha eğitimlerinin gerekli olduğu görülmüştür. AbstractObjective Rational drug use is defined as the the ability to provide easily the low cost drug with the appropriate time for the clinical findings of individual. The research was planned to examine the habits of rational drug use by people over 18 years in Sakarya's Taraklı district. ( Sakarya Med J 2018, 8(1):80-89 ). Materials and MethodsThe study is a descriptive type survey conducted on May 13-15, 2016 in a distal county of Sakarya. In the study, the sample selected with the clustering method was reached and 419 people were included in the analysis. Surveys were collected by face-to-face interview technique. The questionnaire consists of 24 questions that assess sociodemographic characteristics and knowledge and attitudes about rational drug use. ResultsThe average age of the participants was 56,57 ± 15,6SD (Standart Deviation). 230 people (54.9%) were found who were not used or unused drug boxes in their homes, 148 people (35.3%) who had 1-5 half or unused, 41 people who had more than 5 half or unused drug boxes people (9.8%).When reusing medicines at home, 62.8% pay attention to the fa...
Objective: Water-pipe smoking has become a serious public health threat worldwide. In order to raise awareness of adverse effects and transmission of bacteria via water-pipe smoking, we aimed to identify the bacteria and their antimicrobial resistance profiles that colonize different parts of waterpipes. Methods: We examined totally 182 water pipes from 7 lounges (in Turkey) used in public places and we collected 728 culture samples in total by microbiological methods. We used disposable sterile swabs to sample the inside and outside of the mouthpiece, and the handling piece and sterile injectors were used to collect 5 mL of water from the water pipe bowl. Results: There was a significant (p < 0.05) difference in microbial contamination (growth/presence of bacteria and fungi) among the parts of the water pipes sampled. There was a significant (p < 0.05) difference in the number of bacteria growing (microbial load) among the parts of the water pipes. Only one narghile lounge out of seven, which had 13 water pipes, had a hygiene procedure. The water jars are often contaminated with Gram-negative bacteria. Conclusion: Water pipes, especially the interior and outer part of the mouthpieces and the handle, are colonized by microbes and pose a risk of infection. Procedures for water pipe hygiene should be developed, periods should be defined, and the owners and employees of establishments and water-pipe smokers should be educated in this regard. Water-pipe smoking is a threat to public health and should be regulated by the state.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.
customersupport@researchsolutions.com
10624 S. Eastern Ave., Ste. A-614
Henderson, NV 89052, USA
This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.
Copyright © 2024 scite LLC. All rights reserved.
Made with 💙 for researchers
Part of the Research Solutions Family.