Tarihsel sürece bakıldığında, birçok ekonomik balonun ortaya çıktığı ve bunların çeşitli ortak özelliklerinin olduğu görülmektedir. Ekonomik balonların oluşum ve gelişim süreci boyunca; ekonomik birimler genellikle bunun bir balon olduğu kanaatini taşımamaktadırlar. Kripto para piyasasında da bir balon oluşumunun mevcut olup olmadığı ciddi bir tartışma konusudur. Bu çalışmanın amacı; ilk olarak tarihteki ekonomik balonları inceleyerek kripto paraların önceki ekonomik balonlar ile benzer ve farklı yönlerini ortaya koymak; buna koşut olarak da balonların oluşum aşamalarındaki ortak özellikleri ve yatırımcı davranışları çerçevesinde kripto paraları balon oluşumu açısından incelemektir. Sonuç olarak, kripto paralardaki fiyat hareketlerinin; birçok açıdan (yatırımcı davranışları, geçirilen aşamalar) geçmiş balonlarla benzerlikler taşıdığı, buna karşın; söz konusu varlıkların ciddi bir teknolojik altyapı gerektirmesi, bazılarında arzın sınırlı olması, temel değerlerinin tam olarak bilinmemesi gibi önemli farklılıkları da olduğu sonucuna ulaşılmıştır.
Küreselleşme ile beraber pek çok farklı alanda olduğu gibi gelir eşitsizliğinde de önemli değişimler meydana gelmiştir. Bu alanda meydana gelen değişimler, bazen gelir eşitsizliğini azaltma yönünde bazen ise artırma yönünde olmuştur. Bu çalışmanın temel motivasyonu da bu farklı etkileri ortaya çıkarmaktır. Milanovic (2018) çalışmasında küreselleşmenin ülkeler arası gelir eşitsizliğini azaltırken, ülke içi gelir eşitsizliğini artırdığını ifade etmektedir. Bu çalışmada bu hipotez test edilmiştir. Analiz sürecinde öncelikle seriler arasında yatay kesit bağımlılığının varlığı sınanmıştır. Bulunan sonuçlara uygun birim kök yöntemleriyle serilerin durağanlığı test edilmiş ve serilerin düzeyde durağan oldukları bulunmuştur. Sonrasında yapılan Hausman testi ile uygun regresyon yöntemi belirlenmiştir. Çalışmada üç farklı model kurulmuştur. Birinci modelde küreselleşmenin gelişmiş ülkelerde (AB-15) kişi başına düşen geliri ne yönde etkilediği araştırılmış ve küreselleşmenin gelişmiş ülkelerde kişi başına düşen geliri azalttığı bulunmuştur. İkinci modelde küreselleşmenin gelişmekte olan ülkelerin (BRICST) kişi başına düşen geliri üzerindeki etkisi incelenmiş ve küreselleşmenin bu ülkelerde kişi başına düşen geliri artırdığı tespit edilmiştir. Bu iki model sayesinde, küreselleşmenin gelişmiş ülkeler ile gelişmekte olan ülkeler arasında gelir eşitsizliğini azalttığı ortaya çıkarılmıştır. Üçüncü modelde ise, gelişmekte olan ülkelerde ülke içi gelir dağılımının nasıl etkilendiği araştırılmış ve bu ülkelerde gelir dağılımının bozulduğu görülmüştür. Dolayısıyla, Milanovic’in (2018) iddiası regresyon sonuçları tarafından desteklenmektedir. Sonuç olarak küreselleşme; ülkeler arası gelir eşitsizliğini azaltırken, ülke içi gelir eşitsizliğini artırmaktadır.
Tayland, Türkiye) için küreselleşme, ekonomik kalkınma ve ekonomideki kamu kesimi büyüklüğünün demokratikleşme seviyesi üzerindeki etkisi panel veri analizi yöntemiyle 2003-2017 dönemi yıllık verileri kullanılarak test edilmiştir. Değişken olarak Freedom House Endeksi, KOF Endeksi, kişi başına düşen milli gelir ve kamu kesimi toplam nihai tüketim harcamalarının gayri safi yurtiçi hasıla içindeki payı kullanılmıştır. Serilerin durağanlığı, ikinci kuşak birim kök testlerinden Pesaran (2007) tarafından geliştirilen CIPS panel birim kök testiyle sınanmıştır. Ayrıca, çalışmada Driscoll-Kraay Model Tahmini yaklaşımı kullanılmış ve nedensellik ilişkisi Dumitrescu ve Hurlin (2012) testiyle tahmin edilmiştir. Panel veri analizi sonuçlarına göre demokratikleşme seviyesi üzerinde; küreselleşmenin negatif, ekonomik kalkınma ve kamu kesimi büyüklüğünün ise pozitif etkisinin olduğu tespit edilmiştir. Ayrıca ekonomik kalkınmadan kamu kesimi büyüklüğüne doğru tek yönlü bir nedensellik ilişkisi olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Demokratikleşme Küreselleşme
Bireysel yaşam genel olarak; siyasal, ekonomik ve sosyolojik yapılar tarafından belirlenmektedir. Bu yapıları şekillendiren temel güçler ise sırasıyla devlet, piyasa ve toplumdur. Karl Polanyi ve Friedrich Hayek'in devlet, piyasa ve toplum üzerine ortaya koydukları açıklamaları karşılaştırmalı olarak ele alındığında, insan yaşamının anlaşılması için bütünsel bir yaklaşıma ulaşılabilmektedir. Bu bağlamda iki düşünür, aynı olgulara yönelik zıt bakış açıları sunarak, sosyal bilimler içinde iki farklı çizginin öncüleri olmuşlardır. Çalışmada, bu düşünürlerin sonraki çalışmaların ideolojik olarak sınıflandırılmasında belirleyici bir güce sahip oldukları tespitinde bulunulmaktadır. Buradan hareketle düşünürlere ait görüşlerin; sosyal bilimler için "ideolojik bir pH değeri"ni temsil ettiği öne sürülmektedir. Polanyi piyasa sistemi tarafından sunulan bireysel özgürlükler ve eşitlik ideallerinin, sistemin işleyişi sonrasında gerçekleşmediğine dikkat çekerek toplumsal değerleri ön plana çıkarmaktadır. Hayek ise piyasanın, insanın refahı ve özgürlüğünü sağlayan en iyi kurumsal düzen olduğunu savunmaktadır. Bu çalışma genel olarak, Hayek'in serbest piyasa savunusu ile onun karşısında yer alan Polanyi'nin gömülü ekonomik sistemini; siyasi, ekonomik ve sosyal yönleriyle birlikte karşılaştırmalı olarak tartışmayı amaçlamaktadır.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.
customersupport@researchsolutions.com
10624 S. Eastern Ave., Ste. A-614
Henderson, NV 89052, USA
This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.
Copyright © 2024 scite LLC. All rights reserved.
Made with 💙 for researchers
Part of the Research Solutions Family.