Hac, bütün ilâhi dinlerde benzerinin bulunduğu bir ibadettir. İslâm’ın da temel ibadetlerinden olup Mekke şehrinde icra edilmektedir. Kur’an’ın beyanına göre hacca çağıran ilk peygamber Hz. İbrâhim’dir. Hz. İbrâhim haccın ilkelerini ilk defa tespit ederek Kâbe’nin ziyaret edilmesini sağlamış ve kendisinden sonra gelen peygamberler ve ümmetleri de Kâbe’yi ziyaret etmişlerdir. Hz. İbrâhim’in hacla ilgili koyduğu bu ilkelerde süreç içerisinde tevhid, mekân, zaman ve şekil boyutunda değişiklikler olmuştur. İhtimal ki farklı boyutlu olması nedeniyle en fazla değişikliğe uğramış ibadet hacdır. Hac ile ilgili yapılan bu değişiklikleri İslâm’ın geldiği zamanda Mekkelilerin yaptığı ekonomik ve sınıfsal uygulamalarda görmek mümkündür. Makalenin sınırlılığı nedeniyle Mekkelilerin hac ibadetinde yaptıkları değişikliklerin tümü değerlendirilmemiş çalışmada konunun sadece tevhid boyutu ele alınmıştır. Tevhid ise genelde bütün dinlerin özelde de İslâm’ın en temel ilkesidir. Zira Allah’ın gönderdiği bütün peygamberlerin gönderiliş amacı zamanla tahrif edilen tevhid bilincini yeniden düzenlemektir. Hz. İbrâhim’in koyduğu hac ile ilgili ilkelerinden de ilk ve en önemli sapmanın tevhid konusunda olduğunu söylemek mümkündür. Mekkelilerin haccın tevhid boyutunda yaptıkları bu değişiklikler âyet ve Hz. Peygamber’in uygulamalarıyla aslî şekline dönüştürülmüştür. Bu dönüştürmede aynı zamanda İslâm’ın önceki dinlerin uygulamalarına karşı takındığı duruş olan bazısını aynı ile devam ettirme, bazısını ret, bazısını değiştirerek kabul etmeyi bariz bir şekilde görmek mümkündür. Böylece âyet ve Hz. Peygamber’in uygulamaları ile hac, putperestlik ve şirkten arındırılmış, batıl itikatlar silinmiş ve tekrar Hz. İbrâhim dönemindeki orijinal şekline dönüştürülmüştür.
Kâbe, yeryüzünde kurulan ilk mâbeddir. Kâbe aynı zamanda namaz için kıble; hac için ise etrafında tavâfın yapıldığı mekândır. Kıblenin namazda olduğu gibi hac ve umrede tavâfın merkezinde olması Kâbe’nin içine girilip orada namaz kılınması Müslümanlarda orayı ziyaret ve ibadet etme isteği oluşturmuştur. Bir başka etken de Kâbe’nin namaz için merkez olması ve içinde kılınacak namazdan elde edilecek sevabın fazla olacağı inancıdır. Bu makalede Hz. Peygamber’in Kâbe’nin içine girip girmediği şayet girdi ise ne zaman girdiği ve içeride namaz kılıp kılmadığı ile ilgili rivayetler araştırmaya dâhil edilmiştir. Makalede araştırılacak bir başka konu ise bütün yeryüzü Muhammed Ümmetine mescid kılınmasına rağmen bazı rivayetlerde namaz kılmanın yasaklandığı yerlerden bahsedilmektedir. Namaz kılmanın yasak olduğu yedi yerden birinin de Kâbe’nin üzeri olduğu belirtilmiştir. Çalışmada değerlendirilecek bir başka konu da Kâbe’nin üzerinde namaz kılmayı yasaklayan rivayetlerdir. Söz konusu rivayetler hadis tekniği bakımından değerlendirilecektir.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.
customersupport@researchsolutions.com
10624 S. Eastern Ave., Ste. A-614
Henderson, NV 89052, USA
This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.
Copyright © 2024 scite LLC. All rights reserved.
Made with 💙 for researchers
Part of the Research Solutions Family.