Gelişen teknoloji insan hayatı ile gün geçtikçe daha girift bir yapı oluşturmaktadır. Bugün teknolojinin etkisini göstermediği bir alan bulmak neredeyse imkânsızdır. Bu girift yapı, insanın sosyo-psikolojik durumunu değiştirmekte ve bu değişiklik sanat, edebiyat ve düşünce dünyasında yankılar bulmaktadır. Teknolojinin insan üzerindeki etkisi kadar teknolojinin doğası, amacı, süreçleri, anlamı, ahlaki ve estetik boyutu vb. Yirmi birinci yüzyılın dikkat çeken sorunsalları arasındadır. Son yüzyılın tartışmaya açılan önemli kavramlarından olan "Teknoloji Felsefesi", bu isim on dokuzuncu yüzyıla kadar telaffuz edilmemiş olsa da daha önce yaşamış düşünürler tarafından kendi dönemlerinin teknoloji algısı çerçevesinde de gündeme getirilmiştir. Bu düşüncenin köklerini Antik Yunan'a kadar izlemek mümkündür. Bu çalışmada Antik Yunan düşünürlerinin teknoloji felsefesi kapsamındaki düşüncelerinden bazıları incelenecektir.
ÖzBirçok kullanıcı dostu özelliğe sahip olan internet, farklı kültürlerden insanların görsel verilere daha kolay erişmesini ve paylaşmasını sağlamaktadır. Bu çalışmada "kurumsal sürdürülebilirlik" kavramının dünyanın en çok konuşulan dillerinde nasıl algılandığını keşfetmeye yönelik bir girişimde bulunulmuştur. Bu amaçla, dünyanın en çok konuşulan 12 dili tespit edilmiştir: Çince, İngilizce, İspanyolca, Almanca, Fransızca, Türkçe, Urduca, Arapça, Bengalce, Portekizce, Rusça ve Japonca. Ardından, "kurumsal sürdürülebilirlik" terimi her birine çevrilmiştir. Daha sonra, her çeviri images.google.com.tr adresinde görsel aramada kullanılmıştır. Her dildeki ilk 50 sonuç analiz edilmiş ve temalar halinde sınıflandırılmıştır. Sonuçlar, algıların dile ve kültüre bağlı olarak değiştiğini göstermiştir. Algılar, bazı dillerde çevre yönetimi ve ekosistemin korunması ile ilgili görseller üzerinden çevresel yönü; diğerlerinde ise insan ve toplum görselleri üzerinden sosyal yönü vurgulamıştır. AbstractThe internet with many user-friendly features lets people from different cultures access and share visual data more easily. Intrigued by this opportunity, an attempt was made in this study to explore how the concept of "corporate sustainability" was perceived in the most spoken languages of the world. To that end, the top 12 languages of the world were identified -Chinese (Mandarin), English, Spanish, German, French, Turkish, Urdu, Arabic, Bengali, Portuguese, Russian and Japanese. Then, the term "corporate sustainability" was translated to each. Next, an image search was performed using each translation result as a keyword on images.google.com. The first 50 results in each language were analyzed and categorized into themes. Results showed that perceptions varied depending on the language and culture. Perceptions highlighted the environmental aspect in some languages, with images about environmental management and preservation of the ecosystem, and the social aspect in others, with visuals of humans and society.
Environmental health affects the quality of life. Therefore, there is a close relationship between the environment and health, and it is important to perceive, consider and understand this relationship together.The purpose of this study is to examine the relationship between the change in the use of environmental and health-related concepts and the change in social, economic and environmental factors, using the ngram method.In this study, the n-gram analysis was used. Some concepts such as mining, industrialization, urbanization, environment, environmental factors, environmental conditions, environmental protection, environmental issues, environmental impact, environmental policy, environmental quality, medical geology, public health, etc., were studied. The historical development process of the concepts has been extracted and interpreted through the n-gram graph.
Öz: Günümüz yeni krizleri beklenmedik ölçüde büyük ölçekli, yeni ya da benzeri görülmemiş konularda, kendini belirli bir sektörle sınırlamayan, siyasi, doğal ya da teknolojik nedenlerden kaynaklanan, aynı anda bir toplumu ya da pek çok ülkeyi etkileyen ve nedenlerinin karmaşık ve tanımlanmasının çok zor olması gibi özellikler taşımaktadır. Yaşanan bu küresel sağlık krizi yeni kriz tanımının pek çok özelliğini bünyesinde barındırmaktadır. Bu ortamda liderliğin zorluğu bu ve benzeri riskleri önlemek ya da fırsata dönüştürebilmektir. Üst düzey liderler kriz öncesinde, kriz sırasında ve sonrasında anahtar faktördür. Çünkü liderin kalitesi ve liderlik tarzı krizin uzunluğunu, şiddetini ve nihai sonuçlarını etkilemektedir. Bu çalışmanın temel amacı Fortune 500 Türkiye Listesinde (2020) yer alan şirket üst düzey yöneticilerinin pandemi sürecinde sergiledikleri liderlik tarzlarının belirlenmesidir. Çalışmada işletmelerin kriz ya da belirsizlik durumundan çıkmasına yardımcı olabilecek liderlik tarzlarından dönüşümcü, etkileşimci, demokratik ve otoriter liderlik konu edilmiştir. Nitel araştırma yönteminin kullanıldığı araştırmada veriler, şirket üst düzey yöneticilerine ait kişisel Twitter paylaşımlarından sağlanmıştır. Elde edilen veriler kodlanarak sınıflandırılmış, temalar ve alt temalar elde edilmiştir. Veriler MAXQDA yazılımı kullanılarak analiz edilmiştir. Yapılan analiz sonucunda üst düzey yöneticilerin dört liderlik tarzından otoriter liderlik dışındaki liderlik tarzlarına uygun söylemlerde bulunduğu tespit edilmiştir. Ayrıca, yöneticilerin yaptıkları paylaşımların gelecek odaklılık, örgüt, toplum veya gruba fayda sağlama, izleyicileri motive etme, değer yaratan faaliyetlere odaklanma ve ödüllendirme ile başarıyı pekiştirme gibi büyük çoğunluğu dönüşümcü liderliğe ait özelliklerde yoğunlaştığı görülmüştür.
Ancak çok az şey toplumu Sanayi Devriminin değiştirdiği kadar köklü ve derinden değiştirmiştir. Hiç kimse isteyerek modern hayatın nimetlerinden vazgeçmeye gönüllü gözükmüyor. Ama giderek artan problemler birçok düşünce insanı tarafından yüksek sesle dile getiriliyor. Theodore John Kaczynski kitabında modern toplumun sorunlarını, teknolojinin bu bağlamdaki etkisini, çözümleri ve devrimin önündeki tehlikeleri analitik bir biçimde inceliyor. Gerek yöntemiyle gerek oluşum süreciyle ve içeriğiyle bu manifesto, teknoloji felsefesinin başyapıtlarından birini teşkil eder. Bu betimsel incelemenin birçoklarının bunun anlamını ve önemini kavramasına yardımcı olmasını umuyoruz.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.
customersupport@researchsolutions.com
10624 S. Eastern Ave., Ste. A-614
Henderson, NV 89052, USA
This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.
Copyright © 2024 scite LLC. All rights reserved.
Made with 💙 for researchers
Part of the Research Solutions Family.