Vergilerin kamu giderlerini karşılamada önemli role sahip olması yanında ekonomik ve sosyal etkileri de yadsınamayacak nitelikte önemlidir. Devletler de verginin bu fonksiyonlarını göz önüne alarak içinde bulundukları ekonomik ve siyasal duruma göre para ve maliye politikalarına yön vermektedirler. Bununla birlikte bazı sektörleri desteklemek, bir takım sosyal grupları korumak, belirli alanlarda üretimi artırmak ve/veya teşvik etmek amacıyla devletler alacağı vergilerin bir kısmından vazgeçebilmektedir. Muafiyet, istisna ve indirim olarak karşımıza çıkan bu uygulamalar vergilendirme ilkelerine uygun şekilde yapılmalıdır. Bu çerçevede kurumların mali yapılarını güçlendirmek ve bağlı değerlerinin ekonomik faaliyetlerde daha etkin şekilde kullanılmasına imkân tanımak amacıyla gayrimenkul ve iştirak hisseleri satış kazancı istisnası düzenlemesi Kurumlar Vergisi Kanunun 5. maddesinin 1. fıkrasının e) bendinde düzenlenmiştir. Kurumların sahip oldukları gayrimenkuller ve iştirak hisselerini elden çıkarmaları sebebiyle zarar etmeleri halinde bu zararın kurumun diğer kazançları üzerinden indirilemeyeceği aynı maddenin 3. fıkrasında belirtilmiştir. Ancak hem doktrinde hem de idarenin görüşleri ile yargı kararlarında bu konu farklı şekillerde yorumlanmıştır. Doktrinde farklı görüşlerin beyan edilmesi mükellefler açısından sorun teşkil etmezken idarenin ve yargı kararlarının kendi içinde tutarlı olmamasıvergilendirme ilkeleri nden adalet ve eşitlik ilkeleriyle de ters düşmektedir. Bu durum aynı zamanda mükellef haklarını ihlal edebilmektedir. Yüksek yargı organlarının aynı konuda çelişkili kararlarının olması Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi tarafından da adi l yargılanma hakkının ihlali olarak nitelendirilmiştir. Çalışmamızda da gayrimenkul ve iştirak hisseleri satış kazancı istisnasıyla ilgili genel düzenlemeler açıklandıktan sonra doktrindeki görüş farklılıkları yanında özellikle idarenin verdiği özelgelerle Danıştay kararları arasındaki farklılıklar çerçevesinde konu açıklanacaktır.
Tax can be defined as the unrequited and legal economic values which the state collects from the natural and legal persons, on the basis of the sovereign right of the state, with an aim to meet the public expenditures. According to the principle of statement, which forms the basis of modern tax systems, the taxpayers declare their taxable incomes themselves. But, it is observed that some taxpayers may tend not to be honest in the declaration of their income due to the fact that the taxes are unrequited. At this point, it is necessary to supervise the taxpayers’ declarations so that the tax collection can be done in full and timely manner. Tax audit involves the activities regularly carried out by the state in order to identify whether the taxpayers fully perform their tax duties. In this context, in our study, general information about the tax audit practices in Belgium is discussed and the subject was examined within the framework of the relationship between the management and taxpayer. The aim of the study is to provide information about the tax inspection practices by examining the tax inspection institution examined in our country with the Belgian legislation and the Supreme Court Decisions.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.
customersupport@researchsolutions.com
10624 S. Eastern Ave., Ste. A-614
Henderson, NV 89052, USA
This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.
Copyright © 2024 scite LLC. All rights reserved.
Made with 💙 for researchers
Part of the Research Solutions Family.