ÖzOsmanlı İmparatorluğu'nu şekillendiren belirleyici unsurlardan biri, millet sistemidir. Sistem içinde yer alan her cemaat kendine has dini ve kültürel özelliklerini koruma serbestliğine sahipti ve böylelikle her bir cemaat, Osmanlı kültürel zenginliğine katkı sağladı. Bu cemaatlerden biri de Yahudi cemaatiydi. Cemaatin erkekleri kadar kadınları da Osmanlı toplumsal yaşamında aktif rol oynadı. Özellikle Osmanlı kadınları arasında gelişimini ileri bir düzeye taşıma fırsatını yakalayan da Yahudi kadınları oldu. Bu ilerlemeyi, 16. ve 19. yüzyıl sürecinin öne çıkan isimleri ya da olayları gözler önüne sermektedir. Dolayısıyla bu makale genel hatlarıyla evde eş ve anne; haremde kira; pazarda tüccar; şıklığıyla Kamodo ya da fabrikada çeyizi için çalışmak zorunda kalan tütüncü kız yani işçi olan Yahudi kadınlarının Osmanlı sosyoekonomik yaşamındaki yeri ve gelişimini ortaya koymayı amaçlamaktadır.Anahtar Kelimeler: Yahudi Kadını, Osmanlı Kadını, Osmanlı Yahudileri, Sefarad Kadını.
Jewish Women in Ottoman EmpireAbstract One of the defining characteristics that shaped Ottoman Empire was its millet system. Any community that was in this system had the freedom to maintain its religious and cultural characteristics and therefore; each community made a contribution to the richness of Ottoman culture. One of these communities was Jewish community. The women, as well as men, of this community played an active role in Ottoman social life. Among all Ottoman women, it was Jewish women who had the most opportunity to improve their status. This development is clearly visible by the prominent figures and events of 16th and 19th century. Therefore, the objective of this study is to determine the status and development of Jewish women, who in general Varlıklı Yahudi tüccarlar arasında muhtemelen en zengini Nasi ailesidir. 1550'lerde, bu servetin tahminen 400.000 duka civarında olduğudur. Sultanların güveni ve desteğini alan aile, Avrupa geçmişleri esnasında kazanmış oldukları tecrübeleri ve gelişmiş yöntemlerini kullanarak, imparatorluğun tümünde ticareti arttırmışlardır. Grasia'nın ikamet izni için Sultanın Rüstem Paşa aracılığıyla kendisinden yıllık 10.000 duka ödemesini talep ettiği iddia edilmektedir. (Birnbaum, 1553 yılında Osmanlı İmparatorluğu'na göç eden Grasia, servetini de buraya transfer ederek, yaşamını Engizisyon ile mücadele etmekle ve Osmanlı şehirlerinde okul ve sinagoglar kurmakla geçirdi. Öte yandan Nasi ailesinin bir diğer üyesi olan Don Yasef Nasi'nin eşi Reyna Nasi'de matbaacılık alanında faaliyet yürüttü. Reyna Nasi, Ortaköy'de bir Yahudi matbaası kurdu ve bu matbaa, yeni formlu harfler kullanarak, 1593 yılında üretime başladı. Reyna Nasi'nin matbaası, kâr amacı gütmekten ziyade Osmanlı topraklarında yaşayan hahamların kitap basım ihtiyaçlarını karşılamayı amaçlamaktaydı. Zaten Reyna Nasi'nin kendi matbaasını kurmadan öncede eserlerini bastırmak isteyen hahamlara finansal destek sağladığı bilinmektedir. (Meral 464) Sharon'un verdiği bilgiye göre Reyna,
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.