Anisotropy is expressed as the direction-dependent change of material properties and it is a very important parameter to the correct determination of the concrete quality. For the aim of determining the concrete anisotropy, geophysical measurements in the study were carried out on the reinforced concrete samples with different strengths, before concrete strengths were determined from Uniaxial Compressive Strength test. Since the propagation direction of concrete pores and saturation type of it is important parameters in affecting the concrete anisotropy, prepared samples were cured as oven-dried, water-saturated, and dried in outside. Thus, the effects of curing conditions on the anisotropy of reinforced concrete were investigated by geophysical measurements. For this purpose, ultrasonic P and S wave measurements were made on two opposite surfaces of cubic samples with different reinforcement diameters. In addition, a total of 8 resistivity measurements were performed by taking two diagonal measurements on each surface in except of reinforced surfaces of the sample. The velocity and resistivity anisotropies of samples were determined by using the anisotropy relations given in the literature. As a result, it is determined that while reinforcement diameter has no distinctive effect on anisotropy, curing conditions are especially very effective on resistivity anisotropy.
ÖzBu çalışmada, mühendislik yapıları için önemli bir parametre olan ve depremde meydana gelen pik yatay yer ivme değeri tahmin edilmiştir. Yatay yer ivme değeri konusunda çalışan araştırmacıların çoğunluğu sadece deprem parametrelerini, çok azı ise zemin parametrelerinden bazılarını deneysel ilişkilerinde kullanmışlardır. Bilindiği üzere pik yatay yer ivme değeri yerin özelliklerine bağlı değişkenlik göstermektedir. Bu nedenle yapılan çalışmada hem zeminin dinamik parametrelerini hem de deprem parametrelerini kullanarak çok parametreli yeni bir ivme azalım ilişkisi elde edilmiştir. Bu ilişkide deprem parametreleri olarak depremin büyüklüğü, periyodu ve kaynak mesafesi ve zeminin dinamik parametreleri olarak da zeminin büyütmesi, hakim titreşim periyodu, 30m derinlik için P ve S dalga hızlarının ağırlıklı ortalamaları (Vp30 ve Vs30) kullanılmıştır. Bu kapsamda, dünyadaki farklı istasyonlardan elde edilen Mw=5.3-7.1 aralığındaki büyüklüklerde 152 adet deprem kaydının sonuçları ve istasyon yerinin dinamik parametrelerinden elde edilen verilerle veri seti oluşturulmuştur. Çalışma kapsamında geliştirilen deneysel azalım ilişkisi, literatürdeki diğer araştırmacıların deneysel ilişkileri ile karşılaştırılmış ve daha düşük RMSE hata elde edilmiştir.
The anisotropy of concrete is an essential issue in the construction industry. In this study, for the first time, ultrasonic compression and shear wave signals have been investigated for the orthogonal directions of unreinforced concrete by means of fast Fourier transformation (FFT). For this purpose, cubic concrete samples were prepared in 12 designs of different strengths for ultrasound transmission measurements. The characteristic amplitudes at dominant frequencies were determined by the FFT of these signals. The FFT amplitude differences in the compression and the shear wave signals on the orthogonally oriented surfaces provide essential information about the presence and degree of anisotropy. According to linear regression analysis, the FFT amplitude anisotropies and the amplitude ratios of the compression and shear waves decreased significantly according to increasing concrete strength. In addition, it was found that the anisotropy and the ratio of the FFT amplitudes increased proportionally to the water/cement ratio, the porosity and the water content of the various concrete designs.
Kahramanmaraş ve Gaziantep illerinde meydana gelen depremlerde olduğu gibi diğer bütün büyük depremlerde de binalardaki yıkımın asıl kaynaklarından birinin betonarme elemanlara yanlış çap ve sayıda yerleştirilen düz (nervürsüz) donatılar olduğu ortaya çıkmıştır. Donatılardaki bu durum beton dayanımını olumsuz yönde etkileyerek çok sayıda yapının yıkılmasına veya ağır hasar almasına sebep olmuştur. Bu amaçla farklı mukavemet özellikleri gösteren düşük dayanımlı donatılı ve donatısız numunelerde, donatının sismik ultrasonik hızlarda neden olduğu değişim irdelenmiştir. Bu kapsamda, numunelerin karşılıklı iki yüzeyinden sismik P ve S dalga ölçüsü alınarak sonuçları birbirleri ile karşılaştırılmıştır. Daha sonra tek eksenli basınç deneyi uygulanarak dayanım değerleri belirlenmiştir. Buna göre, düşük dayanımlı betonlarda donatı çapı arttıkça sismik P ve S dalga hızlarında azalma gözlenirken beton dayanım değerlerinde artış gözlenmiştir.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.
customersupport@researchsolutions.com
10624 S. Eastern Ave., Ste. A-614
Henderson, NV 89052, USA
This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.
Copyright © 2024 scite LLC. All rights reserved.
Made with 💙 for researchers
Part of the Research Solutions Family.