Nursing aims to help individuals, families and society, with find solutions to health problems; and give them quality of life. Nurses provide qualified services by respecting the life, honor, individuality and integrity, values and decisions of the person whom he regards as the most valuable asset. The training of the nurses who can serve the mentioned quality is possible with the education based on the values.Nursing education is the whole of efforts to create good people, good life, good professional members and a healthy society. For this reason, it is important that nursing education has to structured to reach the cognitive, emotional and psychomotor skills aimed at giving universal values to the students. Students' awareness of certain values, production of new values, adoption and internalization of behaviors and exhibitions should be the primary responsibility of nursing education. In the literature; it is emphasized that the education programs based on universal values increase the democratic values of the individual, increase self-esteem and self-esteem significantly but the issue of how to do this is not addressed. For this reason, answers to ‘What values should education bring?’ and ‘What values, how should they be taught?’ questions in education programs should be sought.When nursing education programs are examined, it is noteworthy that the values are placed in the contents of the courses and there is no standardized structure. It should be kept in mind that today's changing student profiles and learning styles will also affect the ways in which education is based on valued. In this review, the importance of value-based nursing education will be emphasized and suggestions will be presented according to today's changing conditions.Literature review by searching primary documents of original researches on international database, making a critical and thorough evaluation of such documents. Extended English summary is in the end of Full Text PDF (TURKISH) file.ÖzetHemşirelik birey, aile ve topluma yardım etmeyi, sağlık sorunlarına çözüm bularak yaşama nitelik kazandırmayı amaçlar. Hemşireler, en değerli varlık olarak gördüğü insanın yaşamına, onuruna, bireysellik ve bütünlüğüne, değerlerine ve kararlarına saygı duyarak nitelikli hizmet verir. Sözü edilen nitelikte hizmet verebilecek hemşirelerin yetiştirilmesi değerlere temellenen eğitim ile mümkündür.Hemşirelik eğitimi, iyi yaşam, iyi insan, iyi meslek üyesi ve sağlıklı bir toplum oluşturmaya yönelik çabaların bütünüdür. Hemşirelik eğitiminin, öğrencilere evrensel değerleri kazandırmayı hedefleyen bilişsel, duyuşsal ve psikomotor becerilere ulaştıracak yapıda olması önemlidir. Öğrencilerin belirli değerlerin farkına varması, benimsemesi ve içselleştirerek davranışları yoluyla sergilemesi, hemşirelik eğitim kurumlarının öncelikli sorumlulukları arasındadır. Literatürde evrensel değerlere temellenen eğitim programlarının bireyin demokratik değerler kazanımını, özgüven ve benlik saygısını anlamlı düzeyde yükselttiği vurgulanmakta ancak nasıl yapılacağı konusu ele alınmamaktadır. Bu nedenle eğitim programlarında “Eğitim hangi değerleri kazandırmalı?” “Hangi değerler, nasıl öğretilmeli?” sorularına cevap aranmalıdır. Günümüzde değişen öğrenci profili ve öğrenme biçimlerinin eğitimde değer kazandırılmasında izlenecek yolları da etkileyeceği göz önünde bulundurulmalıdır. Hemşirelik eğitim programları incelendiğinde, kazandırılması hedeflenen değerlerin ders içeriklerinde yer aldığı, değer temelli eğitime ilişkin standart bir uygulamanın olmadığı dikkat çekmektedir. Bu derlemede, değer temelli hemşirelik eğitimi kapsamlı olarak incelenecek, bu amaç doğrultusunda temel ilke ve öneriler tartışılacaktır.Çalışma, uluslararası veritabanı ile ilgili orijinal araştırmaların birincil belgelerini arayarak, bu belgelerin eleştirel ve kapsamlı bir şekilde değerlendirilmesi ile yapılmıştır.
Objectives: Emotional intelligence enables pregnant women to effectively cope with environmental effects and stressors in a dynamic and changing process. This research was planned for evaluating the relationship between emotional intelligence and prenatal attachment levels of women with healthy and high-risk pregnancies. Methods: Based on the descriptive research design and regression analysis, the research was performed with the participation of 281 pregnant women. Research data were collected through Information Form, Emotional Intelligence Self-Evaluation Scale (EISES) and Prenatal Attachment Inventory (PAI). Results: As per means of scores obtained from the EISES and PAI by women with healthy (133.34 ± 32.30) and high-risk (126.81 ± 35.80) pregnancies, it was found that pregnant women had high levels of emotional intelligence and medium levels of prenatal attachment. Based on research variables, there were no statistically significant differences in means of scores obtained from the Scale and the Inventory by women with healthy and high-risk pregnancies (p > 0.05). It was found that women who voluntarily got pregnant had higher prenatal attachment levels and this difference was statistically significant (x2= 102.81, p < 0.001). It was identified that there was no statistically significant difference in means of scores obtained by pregnant women from the EISES ans PAI (r= -0.060, p = 0.318). Conclusions: It was found that there was no statistically significant difference in prenatal attachment levels of women with healthy and high-risk pregnancies and their prenatal attachment levels had no statistically significant association with their emotional intelligence levels.
Giriş: Dinamik ve karmaşık bir sistem içinde çalışan hemşirelerin gelişen ve hızla değişen dünyaya, sağlık bakım hizmetlerine uyum sağlayabilmesi, nitelikli sağlık bakım hizmeti verebilmesi ve yaşamlarını üretken olarak sürdürebilmesi için kendi kendine öğrenme becerisi dâhil pek çok 21. yüzyıl becerilerine sahip olması önem taşımaktadır.Gereç ve Yöntem: Araştırmada hemşirelerin 21. yüzyıl becerilerinin, kendi kendine öğrenmeye hazır oluşlarının ve aralarındaki ilişkinin ortaya konması amaçlanmıştır. Araştırma; kesitsel, tanımlayıcı ve ilişki arayıcı araştırma tasarımındadır. Gelişigüzel örnekleme yöntemi ile seçilen 418 hemşire ile gerçekleştirilmiştir. Veri toplamada; Hemşire Bilgi Formu, Çok Boyutlu 21. Yüzyıl Becerileri Ölçeği, Kendi Kendine Öğrenmeye Hazır Oluş Ölçeği kullanılmıştır. Verilerin analizinde; yüzde, aritmetik ortalama vb., Bağımsız örneklem t testi, One-Way ANOVA, gruplar arası karşılaştırma testleri (Benforini, Tukey) ve korelasyon testi kullanılmıştır.Bulgular: Hemşirelerin 21. yüzyıl becerileri orta düzeyde, kendi kendine öğrenmeye hazır oluşlarının ortanın biraz üstündedir. Hemşirelerin 21. yüzyıl becerileri ve kendi kendine öğrenmeye hazır oluşları arasında orta güçte pozitif yönde ilişki bulunmakta olup kendi kendine öğrenmeye hazır oluşları 21. yüzyıl becerilerini pozitif yönde etkilemektedir.Sonuç: Hemşirelik eğitim programlarının hemşirelik öğrencilerinin, sürekli/hizmet içi eğitim etkinliklerinin ise hemşirelerin 21. yüzyıl becerilerini ve kendi kendine öğrenmeye hazır oluşlarını geliştirecek şekilde yapılandırılması önerilebilir.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.
customersupport@researchsolutions.com
10624 S. Eastern Ave., Ste. A-614
Henderson, NV 89052, USA
This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.
Copyright © 2025 scite LLC. All rights reserved.
Made with 💙 for researchers
Part of the Research Solutions Family.