This paper presents the results of research on translations of Nabokov’s Lolita into Turkish. Two of the translations were published under different names, but a closer look reveals that these target texts are identical, except for a difference in the character Lolita’s age; she is shown to be twelve in one translation and fourteen in the other. Apart from this, images of body and sex in the text are, to a certain degree, expurgated. Based on the data, I discuss the issues of authorship and (self) censorship in translation, as well as traditional cultural norms and the position of translator when she chooses to adapt to those norms or to question them.
Sovyetler dönemi Dilbilimsel Çeviri Kuramının doğuşu XX. yüzyılın ortalarıyla tarihlendirilir ve A. V. Fedorov, Ya. İ. Retsker gibi isimlerle bağdaştırılır. Bu araştırmacıların çalışmalarında temeli atılan dilbilim kökenli çeviri kuramı 70’li yıllardan itibaren V.N. Komissarov, A.D. Şveytser, L.S. Barhudarov gibi isimler tarafından geliştirilmiş, daha ayrıntılı ve kapsamlı hale getirilmiştir. Bu araştırma, Vilen Naumoviç Komissarov’un Çeviri Kuramı: Dilbilimsel Bakış Açısı (Teoriya Perevoda: lingvistiçeskiye aspektı, 1990) başlıklı kitabında önerdiği çeviri normu kavramını, normların sınıflandırmasını ve hiyerarşisini konu eder. Komissarov (1990), Nord (1991), Chesterman (1993), Toury (1995) tarafından önerilen norm nosyonları yapı ve tanım bakımından karşılaştırılmış, benzerlikler ve farklılıklar üzerine fikir yürütülmüştür. Sonuç olarak normun sosyokültürel doğası bütün kuramcılar tarafından kabul edilen bir gerçek olduğu görülmüştür. Bununla birlikte Batı ekolünün çeviri normuna ve genel olarak çeviriye bakışı bir derece daha kültürel ve tarihsel iken Komissarov’un norm çerçevesinin daha dil odaklı olduğu anlaşılmıştır. Başlıca fark ise çeviri-norm-eşdeğerlik ekseninde tespit edilmiştir.
Bu çalışmada, Nikolay Gogol'ün Ölü Canlar yapıtının ilki 1950, sonuncusu 2010 yılında yayımlanan altı çevirisi incelenmiştir. Ölü Canlar'la Dante'nin İlahi Komedya'sı arasındaki metinlerarası bağlantılarla ilgili çalışmalar Rus yazınbilimsel literatüründe özellikle 1980'li yıllardan itibaren hız kazanmış, Ölü Canlar'ın hem genel yapısı itibariyle İlahi Komedya'ya öykündüğünü, hem somut metinsel göndermeler içerdiğini kanıtlayan akademik çalışmalar yayımlanmıştır. Bu incelemenin amacı, söz konusu metinlerarası ilişkilerin çeviriye yansıyıp yansımadığını, yansıdıysa hangi biçimlerde yansıdığını ve hangi etmenlere bağlı olduğunu tespit etmektir. Bu doğrultuda Lambertvan Gorp'un üç aşamalı, genelden özele hareket eden betimleyici çeviri inceleme modeli kullanılmış, ek olarak okur yorumları derlenmiş ve çevirmenlerle görüşmeler gerçekleştirilmiştir. Bulgular, İlahi Komedya-Ölü Canlar eksenine ilişkin bilgilerin 2000'li yıllardan itibaren çevirilerin tanıtım metinlerinde, önsözlerinde ve kapak yazılarında yer almaya başladığını, okur alımlamasında henüz köklü bir fark yaratmadığını, metinsel düzlemde ise çevirmenin özgün kararlarına bağlı olarak farklı ölçülerde ve biçimlerde yansıdığını göstermiştir. Makro-düzeyde editör ve yayıncının, mikrodüzeyde ise çevirmenin alan uzmanlıklarının ve genel kültürel kimliğin etkin olduğu saptanmıştır.Bunun yanı sıra, ön hazırlık ve makro-düzey aşamasında elde edilen bulguların mikro-düzey bulgularıyla çelişebildiği, asıl farkın sözcük ve tümce düzeyinde gerçekleştiği anlaşılmıştır. Dolayısıyla bir bilginin ve bir yazınsal etkinin yayılması öncelikle çevirmene bağlı olduğu söylenebilir. Böylelikle çevirmenin kültürel kimliği, özgeçmişi, eğitimi, deneyimi, genel anlamda kültürel sermayesi başat etken olarak öne çıkmaktadır.
The literary works of Vladimir Nabokov are often discussed in terms of intertextuality, since the writer is a known master of literary games and puzzles with numerous allusions, direct or hidden (mis)quotations, dialogues, names, and themes, echoing with multilingual works of world literature.The concept of a rhizome appears as a productive way of interpreting the architecture of Nabokov's works (Strelnikova 2018). As described by Deleuze and Guattari (1987), rhizome in its application to literature is a design with several cores and many intertwining branches of different authorships, forming the unique texture of a new narrative. Proffer (1974) in his Ada as Wonderland: A Glossary of Allusions to Russian Literature depicts more than twenty examples of Chekhov's plays weaved into Nabokov's Ada, or Ardor: A Family Chronicle. These examples constitute the basis of textual analysis in this work. The Turkish translation by Fatih Özgüven (2002) is not presented as an annotated translation and appeals to a reader who would rather perform his/her own literary investigation independently.This strategy is also in line with Nabokov's idea of an "admirable reader". An annotated translation, on the other hand, would offer a detailed map for Nabokov's inter-and sub textual terrain, for a readership with such expectation.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.
customersupport@researchsolutions.com
10624 S. Eastern Ave., Ste. A-614
Henderson, NV 89052, USA
This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.
Copyright © 2025 scite LLC. All rights reserved.
Made with 💙 for researchers
Part of the Research Solutions Family.